Kültür
Giriş Tarihi : 23-04-2017 10:00   Güncelleme : 22-04-2017 15:19

Adem Özköse: Yurtdışında Türk Demek Umut Demek

Adem Özköse geçen günlerde Artvin-Hopa'da gençlerle biraraya geldi. Halil Arslan etkinlikten notlarını aktarıyor.

Adem Özköse: Yurtdışında Türk Demek Umut Demek

Hopa, malumunuz üzere Doğu Karadeniz’in en doğusunda bulunuyor. Nüfus sınır ilçesi olmasından dolayı hareketli olmakla beraber 20 bin civarında insan yaşıyor. İklim olarak tipik bir Karadeniz iklimi hakim, fakat çok yağmur almasına rağmen ne Rize’ye yağan kar kadar kar yağıyor ne de sahil dışındaki yerler gibi karasal bir soğuğu var.

Hopa’nın sosyal durum olarak da farklı bir yer olduğu malum, Hopa deyince herkesin zihninde şekillenen üç aşağı beş yukarı aynı şeyler olacaktır: Hopa nev’i şahsına münhasır bir yerdir. Hopa’da sol hareketlerin tüm fraksiyonlarına rastlamak mümkündür. Bu açıdan da epey hareketli bir yer. Her şey zıddıyla kaim olunca diğer Karadeniz kıyısındaki yerlerde olmayan kadar güzel şeyler de olabilmekte Hopa’da. Maksadım Hopa üzerine sosyal bir tasvir yapmak değil. Amacım 13 Nisan’da gerçekleşen, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın hamiliğini yaptığı Hopa Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü’nün tertip ettiği “Adem Özköse ile Seyahat” etkinliğindeki notlarımı sizlerle paylaşmak.

Bu tarz etkinlikler böyle küçük yerlerde daha da önemli bir hale geliyor, belki daha kalabalık yerlerde bu tür etkinliklerin heyecanından daha çok heyecan dalgasının oluşmasına vesile oluyor. Ulusal çaptaki insanları, yazarları görmek, başka ufuklara bakmak için böylesi programların daha çok faydaya medar olduğu bir gerçektir.

Yol ile yolcu arasındaki en büyük engel kapının eşiğidir

Adem Özköse sözlerine 60’dan fazla ülke gezdiğinden bahisle başladı. Dinleyicilerin ekserisi lise öğrencileriydi. Seyahat aşkının kendisinde 17-18 yaşlarında okuduğu kitaplar vesilesiyle oluştuğunu anlattı. Bu kadar ülkeye nasıl, hangi imkânlarla gittiğinin, zengin olup olmadığının sorulmasına cevaben babasının kardeşleriyle kendisine “size zenginlik, mal mülk bırakamıyorum belki ama sizin midenizde haram lokma yoktur” dediğini anlattı. Kendisinin de beş çocuğunu aynı duyarlılıkla yetiştirmeye çalıştığını ve bunu da bir zenginlik olarak gördüğünü ifade etti. “Seyahat etmek için zengin olmaya değil cesur olmaya ihtiyaç vardır” dedi konuşmacı.

Gezmek ve seyahat etmek için en son ihtiyaç duyulacak şeyin para olduğundan bahseden Adem Özköse, Boşnakların bir atasözünü hatırlattı: Yol ile yolcu arasındaki en büyük engel kapının eşiğidir.

Âşık adamın, hayata, yaptığı işe aşka sarılanın elinde maddi bir şey kalmasa bile Allah’a anlatacak güzel bir hikayesi olacağını hatırlattı Adem Özköse.

Kendisinin Allah dostları ve seyyahlarla yapılan sohbetleri çok sevdiğinden bahseden konuşmacı, Nepal’de Kumarin denilen Tanrıça’ları görme hikâyesini aktardı. Bu hatırasından Tevhid’in ne kadar önemli bir inanç olduğunu bir kez daha anladığını söyledi.

Yurtdışında Türk demek umut demek

Genç dinleyicilere hak, adalet ve özgürlükten ayrılmamalarını öğütleyen Adem Özköse, gençlerin özgürlüklerine sahip çıkmaları gerektiğini tembihledi. Kendisinin hayat serüveninden örnekler veren konuşmacı, 28 Şubat sürecinde ilk tutuklu imam hatipli olduğunu, üniversite sınavına hapiste girdiğini ve bunlardan yola çıkarak söyleyecek sözü olmanın, özgürlüğe sahip çıkmanın emek isteyen bir şey olduğunu hatırlattı.

Adem Özköse maddi sınırlarımızdan daha da önemlisinin manevi sınırlarımız olduğunu ve gittiği yerlerde Türk olmanın ne kadar kıymetli bir anlama sahip olduğunu yaşadığı örneklerle açıkladı. Mesela Gazze’de kaldığı sürece Abdülhamid’in torunu sayılıp kendinin Türkiye’den geldiğinin bilindiği yerlerde hiç yemek parası veremediğini anlattı. Sri Lanka’da hacca gidenlere nasıl ‘hacı’ deniliyorsa İstanbul’u görenlere de ‘efendi’ denildiğini anlatan Adam Özköse, yurtdışındaki bir Türk’ün umut demek olduğunu söyledi.

Hak ve adalet temelli bir düzen hâkim kılınmalı

Biz kimiz sorusuna İbn Haldun’dan yola çıkarak ‘Coğrafya kaderdir’ cevabını veren konuşmacı, tarihin bize sorumluluk yüklediğini, peşimizi bırakmayacağını hatırlattı.

Mevcut dünya düzeninin değişmesi, hak ve adalet temelli bir düzenin hâkim kılınması gerektiğini, yaşadıklarından ve canlı örneklerle anlatan Adem Özköse, söz verdiği gibi kırk dakikada bitirdiği konuşmasının sonunda meraklı okuyucularıyla hasbıhal edip kitaplarını imzaladı.

Konuşmasının başında söylediği gibi “bir kalede yaşayıp da gökyüzünü surlarla sınırlı zannetmekten” kurtarmaya matuf bir konuşma olarak, Hopalı cevval gençlerle Adem Özköse’nin buluşmasının genç zihinlerde olumlu etkiler bıraktığına şahit olmanın mutluğu ve memnuniyetiyle ayrıldım salondan.

Halil Arslan

http://www.dunyabizim.com/

 

adminadmin