Kültür
Giriş Tarihi : 04-02-2018 08:00   Güncelleme : 04-02-2018 08:00

​Büyükşehir Statüsündeki İllerin Köylerine Ve Kırsal Nüfuslarına Ne Oldu?

2017 yılsonu itibarıyla Türkiye nüfusu açıklandı. 80 milyonu geçmişiz. 81 ilden 30'unda (Büyükşehir statüsünde oldukları için) kırsal nüfus kentli kabul edildiğinden ülke genelinde kırsal nüfusumuz da % 7'lere kadar gerilemiş oldu. Peki, bu istatistik sağlıklı mı? Hayır.

​Büyükşehir Statüsündeki İllerin Köylerine Ve Kırsal Nüfuslarına Ne Oldu?

Köy nüfusunu kağıt üzerinde azaltarak nereye varabiliriz. Konu çok geniş. Burada sadece büyükşehirlerin kırsal nüfuslarının kent nüfusuna dahil edilmesine karşı çıkıyorum. En azından bu illerdeki eski köyler yeni haliyle "kırsal mahalle" kabul edilerek kırsal nüfusumuz tam ve kesin olarak istatistiklerde yer almalıdır. Yoksa kırdan kente göçten tutun da kırsal kalkınma, kırsal teşvik vd. kırla ilgili ne kadar konu varsa hepsi muğlak kalacaktır. 

Lafı fazla uzatmadan, aşağıda bu konudaki görüşlerimi dile getirmek istiyorum:
TÜRKİYE İDARÎ COĞRAFYASINDA ÖNEMLİ BİR SORUN;
BÜYÜKŞEHİR STATÜSÜNDEKİ İLLERİN KÖYLERİNE VE KIRSAL NÜFUSLARINA NE OLDU?

Türkiye’nin idari yapısı ve buna bağlı olarak idarî coğrafyası değiştirildikçe sorunlar da artıyor. Bilimsellikten ziyade popülizm kaynaklı; köylerin belde, ilçelerin il, merkez ilçelerin ve bazı illerin büyükşehir yapılması gibi değişiklikler yerel halkın hoşuna gitse de Türkiye genelinde bir karmaşa yarattığı kesindir. 

Bunlardan biri de; önce 16, sonra da (2012 de çıkarılan 6360 sayılı yasa ile) 14 olmak üzere, 81 ilden 30’una büyükşehir statüsü verilmesidir. Bu durum ortaya bazı sorunlar çıkarmıştır.

Bunlar;
1.2007 yılında son kez (sokağa çıkma yasağı ilan edilerek) yapılan defacto nüfus sayımı sonucu Türkiye’de ülke genelinde son kez kırsal ve kentsel nüfus belirledi. Daha sonra ADNKS’ye geçildi ve bu arada ilin tamamı büyükşehir olan vilayetlerde kırsal nüfus şehirli sayıldığı için buralarda köy sayısı ve köy nüfusları sıfır çıktı. 

2.Nüfusu en fazla olan bu 30 ilin kırsal nüfusu kentli nüfus olunca bir anda Türkiye kırsal nüfusu % 20’lerden % 10’un altına düştü. Yasa ve yönetmeliklerle kırsal nüfusu, yani köylü sayısını TBMM’de el kaldırarak (elektronik oylamanın süresini hesaplarsak, yaklaşık birkaç dakika içinde) yarı yarıya azaltmış olduk.

3.Bu durum büyük yetki kargaşasına neden oldu. Bu illerdeki ilçe belediyeleri köyler kendilerine bağlandı diye önce bir sevindiler, sonra altyapı getirmek zorlaşınca üzüldüler. En sonunda (yeni yasayla) bağlandıkları büyükşehir belediyesi tüm köylere el atınca ilçe belediyeleri yetkisiz, adeta kadük kaldıklarını görünce ne yapacaklarını şaşırdılar.

4.Bizim için burada önemli olan kırsal nüfusun durumu ne olacak sorusu. Bir örnekle açıklayalım: Samsun’un Yakakent ilçesinin batısında yer alan Şahinli, mevcut yeni durumda Samsun ilinin Yakakent ilçesinin Şahinli mahallesi olurken, Samsun-Sinop il sınırını oluşturan Güzelceçay’ın batısında yer alan Kerim, mevcut haliyle Sinop ilinin Dikmen ilçesinin Kerim köyüdür. Büyükşehir yasası çıkmadan önce Şahinli de kerim de köydü ve nüfusları Türkiye kırsal nüfusu içinde görülüyordu. Yasadan sonra Şahinli kentsel nüfus içinde, Kerim ise kırsal nüfus içinde görülüyor. Yarın bir gün (olur ya), Sinop ta büyükşehir olursa Kerim de kent nüfusuna dahil olacak, yani kentsel yerleşme olacak. 


5.Soru şu: Türkiye’de bütün iller (geri kalan 51 il de) büyükşehir olduğunda onların da köyleri şehir kabul edilecek ve köy nüfusları kentli nüfus içinde sayılacağından Türkiye’de kırsal nüfus kalmamış olacak (!). Kırsal kalkınma sorunumuz da böylece tarihe karışacak (!). Dahası, kırdan kente göç de olmayacak(!). Şimdi böyle bir şey mümkün mü, bu nasıl olur?

Çözüm önerimiz:

1.Türkiye’de kırsal nüfus ve kentsel nüfus başta TÜİK olmak üzere diğer kurumlar tarafından yapılan araştırma ve yayınlarda açıkça yer almalıdır. Her il ve ilçede nerelerde ve ne kadar kırsal (köylü), ne kadar kentsel (şehirli) nüfus olduğu bilinmelidir. Devletin kıra ve kente getirdiği hizmetler, kolaylıklar, yatırımlar, teşvikler ve diğer ne varsa bunların hedefine tam olarak ulaşabilmesi için bu husus çok önemlidir.
2. Halihazırda Büyükşehir Yasası’ndan geri dönüş olmayacağı (hattâ bunlara yenilerinin eklenebileceğini) düşündüğümüzde, vaktiyle köy olup, bir gecede kent statüsüne yükseltilerek mahalle adını alan, bu yapısıyla da gerçek kentsel mahalle ile karıştırılan bu yapının yeni adı KIRSAL MAHALLE olmalıdır. 

3.Bu sorunun yaşandığı 30 vilayette / büyükşehirde il ve ilçe düzeyinde yapılacak arazi çalışmaları ile hangi köylerin kentsel alana dahil olduğu, hangilerinin halâ kırsal karakter taşıdığı tespit edilmelidir. 

4.Bunun için iki yol vardır: 
a) Geçimini çoğunlukla (en az % 50’den fazlası) tarım, hayvancılık, balıkçılık, ormancılık gibi kırsal faaliyetlerle sağlayanlar eskiden olduğu gibi köy anlamında kırsal nüfus kabul edilmelidir. 
b) Geçimini (orada bulunan nüfusun en az % 50’den fazlası) sanayi, ticaret, inşaat, hizmet vb tarım dışı faaliyetlerden sağlayan yerleşmeler ise kentsel nüfus kabul edilmelidir. Daha sonra da bu nüfusun ikamet yerlerine göre dağılımına bakılarak kırsal yerleşme ve kentsel yerleşme alanları tespit edilmelidir.

5.Sonuçta büyükşehir statüsü kazanmış olan mevcut 30 ilin kırsal nüfus barındıran köyleri ile kentsel nüfus barındıran şehirsel alanları “kırsal mahalle” ve “kentsel mahalle” olarak ayrılmış olacaktır. Böylece misal, Samsun ilinin il merkezi Samsun şehrinde (Atakum, Canik, İlkadım, Tekkeköy’ün şehirsel mahalleleri) kentsel mahalle, bu şehirsel alanların dışında kalan, daha önce bu ilçelere bağlı köy statüsünde olan ve kırsal nüfus barındıran köyleri de kırsal mahalle olarak kayıtlara geçirilecektir. Aynı şekilde (Çarşamba, Bafra gibi diğer) ilçe merkezlerinin şehirleşmiş kısımlarındaki mahalleler de kentsel mahalle, eski köylerini oluşturan ve halen de kırsal nüfus barındıran yerleşim alanları da kırsal mahalle kabul edilecektir. Vaktiyle (yasadan önce) Samsun ilinin yaklaşık 900 köyü varken, bu sayı yasayla sıfırlanmıştı. Teklifimiz kabul görürse bu 900 köy kırsal mahalle olarak anılacağından Samsun ilinin kırsal ve kentsel nüfusu tekrar tam olarak bilinmiş olacak, idari yapıdaki tereddütler ortadan kalkacaktır.

6.Bu ayrım yapıldığında artık, kentsel mahallelerin nüfusları toplamı ilin kentsel/şehirsel nüfusunu, kırsal mahallelerin toplam nüfusları da ilin toplam kırsal nüfus miktarını verecektir. Söz konusu 30 il, geri kalan ve halen kırsal ve kentsel nüfusu ayrı ayrı verilen 51 ilin kırsal ve kentsel nüfusları birleştirildiğinde Türkiye toplam kır ve kent nüfusu tam olarak ortaya çıkmış olacaktır.

7.Bu düzenleme derhal yapılmalıdır. Aksi takdirde gelecek yıllar içinde ortaya konacak istatistiki çalışmalarda Türkiye kır ve kent nüfus rakamları hep çelişkili çıkacak, bir önceki yıl ile bir sonraki yıl, ya da mevcut 51 ilin 30’u daha büyükşehir yapıldığında rakamlar hiçbir şekilde birbirini tutmayacaktır.

8.İstatistiki verilerdeki bu sun’i değişkenlik kalkınma planlarında, köye ve köylüye getirilen hizmetlerde vd. bir çok alanda sayısız problemin yaşanmasına sebep olacaktır. Sinop-Samsun il sınırını oluşturan Güzelceçay’ın doğu yamacında yer alan mahalle ile batı yamacında yer alan köy arasında bir karşılaştırma yapıldığında; her iki birimin de yerleşme tarzı aynı, geçim kaynakları aynı, görünümleri aynı olmasına rağmen bu iki birim arasında ne fark vardı da biri mahalle statüsünde, diğeri köy statüsünde olduğu kolay izah edilemez. 

9.Çözüm; kırsal yerleşmeler ile kentsel yerleşmelerin ayırt edilebilmesi için bu 30 büyükşehirde kırsal yerleşmeler için YA ESKİSİ GİBİ KÖY TERİMİ KULLANILMAYA TEKRAR BAŞLANMALI, ya da (mahalle teriminde ısrar edilecekse) eski köylere “KIRSAL MAHALLE” denilmelidir. . .

Konu hakkında Ali Özçağlar hocamızın da bir yayını vardır.

Bkz.http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/33/826/10470.pdf

Prof. Dr. Cevdet YILMAZ 
19 Mayıs Üniversitesi, Eğitim Fakültesi 

adminadmin