Sarıklı Ve Sakallı Monşerler İsrail Dostluğunuz Hayırlı Olsun!

Kuşkusuz İsrail devleti ve İsrail halkı Türkiye’nin dostudur. AKP Genel Bşk. Yrd. ve sözcüsü Ömer ÇELİK Müslüman feraset sahibidir. Kafasına darbe almadan geleceği gören ve ona tedbir alan inançlı ve sağlam imanlı insandır. Kafası ve gözü yarıldıktan, kolunu ve bacağını kırdırdıktan sonra, yaptığı yanlışın farkına varmak Şuurlu Müslüman kimliği ile örtüşmez.  Normal zamanda herkes ideal ve etik sözler sarf edebilir. Ancak kişinin, toplum ve millet için önem arz eden kritik dönemlerdeki tutumu, davranışı ve duruşu ne kadar adam olduğunu o zaman ortaya koyar. Her seçim öncesinde yaşanan karmaşa ortamı, toplum tarafından itibar gören kişilerin boyalarının döküldüğü ve foyalarının ortaya çıktığı zaman dilimleridir. Her seçimde olduğu gibi 1 Kasım seçimleri öncesinde de bir tasavvuf grubu adına yapılan açıklamada; AKP nin kitle partisi olduğuna vurgu yapıldığı halde destek verileceği deklare edilmişti. Bu desteği İslâm din adamı kimliği ile verenler: Allah’ın (c.c.) Kur’an da:  - Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdır.      - Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi dininizden döndürüp kâfir yaparlar.  Buyurduğunu bilmiyorlar mıydı? Veya:  - AKP nin kendilerini Hıristiyan Kulüp olarak ilan eden AB ne girmek için milli ve manevi değerlerimizden akla ziyan taviz verdiklerinden haberleri mi yoktu?  - 13 Senelik AKP iktidarında milli ve manevi değerlerimiz ile taban tabana zıt icraatlarında, inanç yapımızı Avrupa normlarına uygun hale getirmeye gayret ettiklerini göremediler mi?  - Yoksa uyanmaları için destek verdikleri partinin “İsrail dostluklarını” böyle açık ve net olarak vurgulamaları mı gerekiyordu? AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in yukarıdaki ifadesi, bizlerin 13 senede anlatma sorunu yaşadığımız İsrail-AKP bağını bir çırpıda ortaya koyuverdi. Nihayet küpün içindekiler dışına sızacak” boyuta geldi.   Toplumlara yön verenlerin duruşlarını Allah’ın (c.c.) razı olduğu çizgiye getirmeleri için kafalarına böyle taşların yağması gerekmezdi. Onların her gün topluma aktardıklarını zannettikleri Kur’an da adam gibi durmanın örnekleri sayılamayacak kadar var. Ne var ki, mesele sadece okuyup anlatmakla bitmiyor. Mesele anlattığını yaşayabilme ve dik durabilme iradesinde düğümleniyor. O irade yoksa kişinin bilgi seviyesi ne olursa olsun Bukalemun gibi her seçimde başka bir renge girer. Şimdi “İsrail’in Siyonist amaçlarına hizmet etmelerini” topluma nasıl izah edeceklerini doğrusu merak ediyorum. Herhalde buna da bir fetva irat buyururlar. Bu fetvanın inanç değerlerimizle örtüşüp örtüşmemesinin ne kıymeti var? Onlar vicdanlarını tatmin etsinler, toplumdaki statülerini korusunlar yeter. Sayın sarıklı ve cübbeli monşerler, İsrail dostluğu sizleri rahatsız etmiyorsa ve halen Sevgili Peygamberimize muhabbetiniz kaldı ise Mevlit Kandiliniz kutlu olsun. 23. 12. 2015