Türkiye
Giriş Tarihi : 20-06-2016 17:01   Güncelleme : 20-06-2016 17:01

Sosyal Medya İlmihali Denemesi...

Sosyal paylaşım siteleri hayatımıza çok hızlı bir giriş yaptı

Sosyal Medya İlmihali Denemesi...
Sosyal paylaşım siteleri hayatımıza çok hızlı bir giriş yaptı. Her biri sanki uzun yıllardır hayatımızdaymış zannettiğimiz sosyal paylaşım ağlarının aslında geçmişleri çok da eskiye dayanmıyor. Şu an aktif olarak kullanılan yetmiş beşin üzerinde sosyal paylaşım ağı bulunmakta. Tam olarak sosyal paylaşım ağı sayılamasa dahi 1995 yılında kurulan Mirc sohbet programı ve MSN Messenger internet üzerinden yazı yazmak, sesli ve görüntülü konuşma yapmak anlamında ilk paylaşım ağlarından. İlk sürümü 1999 yılında çıkan MSN Messenger sonrası 2003 yılında çıkan Skype uygulaması ve ardından piyasaya çıkan ve halen sosyal paylaşım alanının devi olan facebook’un kuruluşu ise 2004. Twitter 2006, İnstagram 2010, WahatsApp 2013, Periscope ise 2015 yılında hizmet vermeye başladı. Bu sosyal paylaşım site ve uygulamaları içerisinde en fazla kullanıcısı olan site, 1,2 milyar kullanıcısıyla facebook.  Hayatımıza çok hızlı bir şekilde giren bu site ve uygulamalarla beraber kullanıcılar bazen kimsenin kendilerini görmediği hissiyle normal hayatlarında yapmayacakları bazı davranışlar içerisine girebiliyorlar. Farklı isimlerle açılan hesaplar (fake hesap) yoluyla bazen yaşamak istedikleri hayatları yansıtmaya çalışan kullanıcılar bazen bu hesaplar yoluyla birbirleriyle şakalaşırken bazen de bu hesaplar dolandırıcılığın adresi olmakta. Mahremiyetin sınırlarının zorlandığı bazı olumsuzlukların da yaşandığı bu ağlar aynı zamanda algıların da yönetim adresleri haline geldi. İlk ortaya çıktığı süreçte “Arap Baharı” diye nitelenen ve Arap dünyasında büyük kalabalıkların meydanlara döküldüğü gösterilerin, sosyal medya aracılığıyla organize edildiğini artık bilmeyen yok. Yine ülkemizde meydana gelen “Gezi Olayları”nda sosyal medya paylaşımlarının etkisinin büyük olduğu herkesin malumu. Yine ülkemizdeki 17/25 Aralık sürecinde atılan tweetlerin her birinin bir sevaba karşılık geldiği söylemleri de sosyal medyanın gücünün ne derece farkında olunduğunun kanıtı. Sosyal paylaşım ağlarının en fazla etkilediği kesim muhakkak ki gençler. Özellikle akıllı telefonların ve tabletlerin de artmasıyla beraber sosyal paylaşım ağlarına erişim imkânı daha da kolaylaştı ve hızlandı. Bu cihazları aktif şekilde kullanan ergenlerin ve gençlerin yaptığı bazı paylaşımları, kullandıkları dili veya mensubu oldukları sosyal paylaşım ağı gruplarını görünce insan üzülüyor. Yine sanal âlem üzerinden oynanan ve ne oynayana ne de bir başkasına yararı olmayan oyunlar da insanların çok ciddi vakitlerini almakta. Yine sosyal medya mecralarında kontrolsüz bir şekilde paylaşılan ve dolaşan bazı vahşet görüntüleri, ceset görüntüleri veya mahremiyetin ortadan kalktığı çıplaklık, özellikle gençlerin psikolojik yapılarında ciddi tahribatlara sebebiyet vermekte.  Peki, sosyal paylaşım sitelerinde yaptığımız işlerden de Allah katında sorumlu muyuz? Veya sosyal paylaşım ağlarında kimsenin görmediğini zannettiğimiz eylemlerimiz de amel defterimize kayıt ediliyor mu? İnancımıza göre Allah yaptığımız tüm eylemleri her zaman ve her yerde görür ve bilir. O nedenle sosyal ağlarda da yapmış olduğumuz eylemleri, yaptığımız paylaşımları, yaptığımız yorumları veya beğenileri de Allah görür ve bilir. O nedenle sanal âlem dediğimiz ve maddî olarak gerçekliğinin olmadığını düşündüğümüz bu âlemde de yapmış olduğumuz her şeyden dolayı Allah katında hesaba çekileceğiz. Nasıl ki gerçek hayatta bir mahremiyet sınırı varsa sanal âlemde de mahremiyet sınırı olmalıdır. Nasıl ki gerçek hayatta yalan, iftira günahsa sanal âlemde yapılan iftiralar ve konuşulan yalanlar haramdır, günahtır. Nasıl ki, gerçek hayatta yapılan dolandırıcılık, hilekârlık haramsa sanal âlemde yapılan dolandırıcılık ve sahtekârlık da haramdır. Peki, sosyal paylaşım ağları yoluyla sevap kazanılamaz mı? Neden olmasın ki? Nasıl ki yapılan haramlar için günah kazanılabiliyorsa, yapılan hayırlı işler için de sevap kazanılabilir. İnsanları hayra sevk eden veya insanların dinî olarak bilgi edinmelerini sağlayacak paylaşımlarda bulunan kişilerin de sevap kazanacakları muhakkaktır. Yani nasıl ki yapılan kötü ameller sanal âlemde dahi olsa amel defterine kaydediliyorsa güzel amellerde amel defterine kaydedilmektedir.
adminadmin