TÜRK POLİSİ DEMOKRASİ DIŞINA ÇIKMAMIŞTIR

Güler, Ankara Emniyet Müdürlüğünce, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde, şehit yakınları ve gaziler için verilen iftar yemeğine katıldı.
 
Bakanlık olarak en önemli vazifelerinin ülkede huzur ve güvenliği sağlamak, vatandaşların can ve mal emniyetlerini sağlamak olduğunu söyleyen Güler, kolluk birimleri aracılığıyla verdikleri güvenlik hizmetlerinde temel hedeflerinin, özgürlük ve güvenlik dengesini sağlamak olduğunu, güvenlik için özgürlüklerden, özgürlük için de güvenlikten fedakarlık edemeyeceklerini dile getirdi.
 
Polisin gücünü yasalardan aldığını ve yasalardan aldığı yetkiyle görevini yerine getirdiğini belirten Güler, şöyle dedi:
 
"Taksim Gezi Parkı odaklı eylemlerde polise karşı sistemli ve tertipli bir kampanyaya dönüşen olaylara şahit olduk. Ancak bütün bu süreçte polis teşkilatımız hiç şüphesiz önemli bir sınavdan başarıyla geçmişlerdir. Polisimiz özellikle çevik kuvvet ekiplerimiz, amirlerinden aldığı emirle, kendilerine kanunun tanıdığı yetkiyle, hukuk ve meşruiyet içinde kalarak görevini başarıyla yerine getirmiştir. Hepsini tebrik ediyorum.
 
Türk polisi hiçbir zaman demokrasinin dışına çıkmamıştır, hukuku çiğneyecek hiçbir tavır ve davranışın içinde olmamıştır. Polisimiz bu olayda Sayın Başbakanımızın da ifade ettiği gibi çok önemli ve çok zorlu bir demokrasi testinden başarıyla geçmiştir. Elbette bu eylemlerde yetki aşımına giren, hatalı işlem yapan arkadaşlarımız olabilir. Ancak polisimizin iyi niyetinden ve görev aşkından hiçbir şüphemiz yoktur, onlarla ilgili de kanuni gereği elbette yapılır. Bireysel hataları bütün bir emniyet teşkilatına yansıtmak mümkün değildir."
 
"Ayrıcalık olacaksa şehit yakınları ve gaziler için olur"
 
Polisin Taksim Gezi Parkı odaklı olaylarda ortaya koyduğu fedakarlığın her türlü takdirin üstünde olduğunu belirten Bakan Güler, "Bu eylemler şiddet, yıkım ve saldırganlığın en üst düzeye çıktığı bir vandalizme dönüşmüştür. Hedefinde demokrasimiz, milli irade, ve Türk polisi vardır. Sizler uzun saatler görevinin başında gösterdiğiniz sabır, itidal ve tahammülle şüphesiz bu eylemlerin önündeki en güçlü davranışı sergilediniz. Bunu Türk halkı bilmektedir ve sizleri takdirle karşılamaktadır" dedi.
 
Polisin yaptığı görevin zor ve sabır isteyen bir iş olduğunu ve bunun ne kadar güçlükle yerine getirildiğini ehli vicdan olan herkesin bildiğini ifade eden Güler, polisin milletin polisi olduğunu ve polisin arkasında milletin bulunduğunu kaydetti.
 
Şehit yakınları ve gazilerin teşkilatın ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Bakan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Millet olarak vatana hizmet edenleri unutmamak gibi bir erdeme sahibiz. Şehit ve gazilerimizin gösterdiği fedakarlığa karşılık bizler de şehitliğin manasına sahip çıkmanın en değerli emaresi olarak bu vatan için daha büyük bir gayretle çalışıyoruz.
 
Ülkemizin başına uzun yıllardır bela olan bölücü terörü bitirmek için başlattığımız çözüm sürecinde şehit analarımızı üzecek, gazilerimizi rencide edecek, şehitlerimizin aziz ruhlarını rencide edecek hiçbir adımın, üslubun veya yaklaşımın içinde olmadık, bundan sonra da olmayacağız."
 
2010'daki değişiklikle şehitlerin dul ve yetimleriyle, malul ve gaziler için alınacak tedbirlerin, eşitlik ilkesine aykırı sayılmayacağı hususunun Anayasa'ya girdiğini anımsatan Güler, "Bu ülkede ayrıcalık olacaksa, kesinlikle şehit ailelerinden ve gazilerden yana olacaktır. Bizim anlayışımız budur" dedi.
 
Şehit aileleri ve gaziler için gerçekleştirilen yasal düzenlemeler hakkında da bilgi veren Bakan Güler, şehit yakınları ve gazilere sahip çıkmayan bir milletin geleceğinin olamayacağını, şehit yakınları ve gaziler için hükümet olarak devletin tüm imkanlarının kullanılacağını söyledi.
 
Güler, hükümetin polisin mali ve sosyal imkanlarının geliştirilmesi için her türlü katkıyı sağlayacağını da aktardı.