Siyaset
Giriş Tarihi : 27-02-2017 08:37   Güncelleme : 27-02-2017 08:37

Yargı bağımsızlığı için “evet”

Devleti devlet yapan adaletidir. Bizler 20 milyon kilometrekare toprağa, 100’ü aşkın millete asırlarca adaletle hükmeden Selçuklu ve Osmanlı’nın varisleriyiz.

Yargı bağımsızlığı için “evet”

 Bugün dünyanın en temel ihtiyacı “adalet”, insanoğlu adalete ihtiyaç duyuyor. Maalesef, 93 yıllık Cumhuriyet ve parlamenter sistem tarihimizde adaleti sağlayan bir yargı mekanizmamız olmadı. Milletin vicdanı olarak bildiğimiz yargı ideolojik yapılanmaların merkezi, vesayet cuntalarının hücresi. Türkiye, “Başörtüsü takmak vatana ihanettir”, “Laik olmayan insan değildir” sözleriyle milletin değerlerine saldıran bir sözde hukuki yapılanma ile karşılaştı. Rejimi koruma bahanesiyle, milletin öz kimliğini yansıtan partiler kapatıldı, milli liderler cezalandırıldı, bu yargı sistemi vatan evlatlarını ipe götürdü. Tıpkı TSK’da olduğu gibi işlevinin dışına çıkan bir yargı sistemi ile yönetildi. Hafızamızı yormadan hatırlayabileceğimiz örnekler 367 krizi, AK Parti’ye kapatma davası, 17-25 Aralık hukuki darbe, MİT krizi, daha niceleri sayılabilir. Parlamenter sistem yargının belirli bir kesimin kontrolü altına girmesini kolaylaştırıyor.

Ancak Cumhurbaşkanlığı sisteminde durum farklı. Yargıda hücreler olamayacak, bürokratik vesayet kök salamayacak. 16 Nisan’da oylayacağımız Anaya değişikliği teklifinde, HSYK’nın ve Anayasa Mahkemesi değişiyor. Yargı artık sadece bağımsız değil, aynı zamanda tarafsız olacak. 22 üyesi olan HSYK, HSK’ya dönüşüyor üyesi sayısı ise 13’e düşecek. 13 üyenin 7’si Meclis, 4’ü cumhurbaşkanı olacak, mevcut sistemde olduğu gibi Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı daimi üyeleri olacak. Yani çoğunluk Meclis’te. Meclis’te AK Parti yerine başka partilerde çoğunluğu elde edebilir, üye seçimlerin 367 rakamının aranacağı belirleniyor, dolayısıyla “Yargı kontrol altına girecek” tamını düpedüz bir yalan. AYM’deki üye sayısı 15’e düşecek, 12’sini cumhurbaşkanı tarafından atanacak. Ancak, 12’sinin Cumhurbaşkanı tarafından atanması ileriki dönemler için güzel bir denetim sağlayacak. Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yıllığına atanıyor. Örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atadığı sadece 3 üye var, 14 üye geçtiğimiz dönemlerde görev başı yapmış. Yani AYM, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde kimsenin ya da bir yapının kontrolüne girmez. Yargının tam bağımsız, tarafsız olması için “Evet”…

 

Recep YAZGANRecep YAZGAN