Zaman en kıymetli hazinemizdir.Üstelik kazanmak için hiç bire zahmet göstermediğimiz Allah tarafından bahşedilmiş eşsiz bir hazine.Peki bunun kıymetinin farkında olarak değerlendirebiliyor muyuz buna bakmak lazım.Nelerle zaman dolduruyoruz ,ya da zamana neleri sığdırmaya çalışıyoruz arada gözden geçirmeliyiz .Bu değerlendirme için dünyaya geliş gayemizi bilmeliyiz ki zamanımızı bu yolda harcayarak kazanım sağlayabilelim.Bizim asıl yaratılış gayemiz Allah Hüteâlâ’ya kulluktur elbette. O zaman İlk hedefimizde bizi Allah Hüteâlâ’ya layık bir kul olmaya götürecek şeylere zamanımızı harcayarak hayatımızı şekillendirmektir.
Yaşantımız boyunca zaman konusunda hep şu yanılgıya düşeriz ;nasıl olsa bol bol zamanım var bugün olmazsa yarın yaparım diyerek bir çok şeyi geçiştiririz.Bunlar o kadar çoktur ki saymakla tükenmez.Oysa ki gözden kaçırdığımız ve görmezden geldiğiz gerçekse ömrümüzün sınırlı günlerimizin sayılı olmasıdır.Her yaratılan canlı gibi Rabbimiz tarafından behşedilen vakit dolunca fani hayata veda ederiz. Ellerimizin boş kalmaması için gaflet uykusunda uyanmak lazımdır.Boşa geçen zamanın telafisi yoktur çünkü.Atalarımızın güzel bir sözü vardır ‘’Bugünün işini yarına bırakma’’ diye. Bu sözün yüklendiği manaya baktığımızda tam da bizim gibi fani kullar için olduğunu görürüz.Yarın yok bizim için belki de.O zaman neye güvenerek erteleme rahatlığını yaşıyoruz bilinmez.Gerçeklerle yüzleşme zamanı geldiğinde ise bu aşamada bir panik sarar ruhumuzu ve şu sorular kafamızda dolaşmaya başlar.Yaptığımız hataların telafisi ne olacak ya da yapamadığımız iyiliklerin bir köşe de kalmasının hesabını kim verecek.En önemli gayemiz olan Rabbimize kulluk borcunu yerine getirmeye zaman ayırabildik mi bunların sorgulamasına geçeriz.Ne kadar ibadet ettik ne kadar tövbe edebildik.Rabbimizi ne kadar andık kısıtlı ömrümüzde .Bize verdiği nimetlere sağlık afiyete şükre vaktimiz oldu mu dünya koşuşturmasında .Yoksa zamanın bizi önüne katıp gitmesine izin vermek kolayımıza mı geldi farketmeden.İşte bu gayelerle zamana yetişmeye çalışırken neler aldı bizden bilemeden telaşların ortasında kayboluyoruz.Dünya malı,şöhret,evlatlar ve nice meşgale bizi oyalayıp gidiyor.Öyle bir hal alıyor ki bu telaşlar sanki dünya bir gün gibi geçip gidiyor bizim gözümüzde.
Zamanla süren kovalamaca da kimimiz galip kimimiz mağlup oluyor.Kazanan taraf olmak için Rabbimizin çizdiği yoldan ilerlemek gerekir.Bir gün ayna karşısında çizgilerle dolu bir yüzün ve yorgun bakışların bizi tokat gibi uyandırmasını beklemeyelim.Bir mümin her daim uyanık bir kalbe sahip olmalıdır.Kalbi Rabbi ile olanın yolu iman ve güzellikle belirlenecektir.Böyle yolda harcanacak zamansa en büyük kazançlara ulaştıracaktır bizleri Zamanı yakalamak bizim elimizde ,bu yolculukta Rabbimizin emirleri,Peygamberimizin sünnetleri ve Kurân’ı Kerim yolumuza ışık tutacaktır.Cümlemize hayırlı ömür ,bereketle dolu zamanlar nasip olsun .