Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 18-03-2018 11:05   Güncelleme : 18-03-2018 11:05

Adalet Bakanlığı’nın FETÖ ile imtihanı!

Cemaatten, CIAmaat’a daha sonra FETÖ’ye isim evrimi geçiren Silahlı Terör örgütünün müritleri önce Haşhaşi daha sonra ise FETÖCÜ olarak adlandırılmış olsa da sadece isimleri değiştirilen ama hali hazırda aktif olan bu yapının devletin tüm kadrolarına nüfuz ettiğini artık kabul etmemiz gerekiyor…

Adalet Bakanlığı’nın FETÖ ile imtihanı!

Her zaman her yerde söylüyorum söylemeye de devam edeceğim. Bu FETÖ Terör örgütü dediğiniz örgüt, öyle her yere sızmış ki mahalle bakkalından mahalle kasabına kadar her yerde. Devletin resmi kurumlarında ise temizlikçisi, hademesi, alt düzey memuru bile FETÖCÜ Terörist çıkabiliyor. Kaba tabirle çaycı, çıracı bile FETÖCÜ Terörist çıkarken nasıl oluyor da TBMM’de bir tane bile FETÖCÜ olmuyor?!

Her kuruma sızan, Her kurumun dijital verilerini dahi derleyip toparlayan ve ABD’ye götüren bu terörist yapı nasıl olur da TBMM’yi es geçer? Sizce bu mümkün mü?!

Siyasilerin kendilerine toz kondurmamalarına rağmen vatandaş bunları görmüyor mu?

Peki ya üst düzey Bürokratlar?

Bunların içerisinde hiç mi FETÖCÜ Terörist artığı yok?!

Eski bakanlardan, Eski Milletvekillerinden hiç mi FETÖCÜ Terörist artığı yok?!

TBMM Çatısı altında bulunan Milletvekillerinin kaç tanesinin 1. derece de yakını FETÖ Şüphelisi? Kaç tanesi FETÖ soruşturması geçirdi? Kaç tanesinin 1. derece yakını FETÖ tutuklusu?

Küçük adam diye tabir edeceğimiz çaycı çıracı düz memur gibi FETÖCÜ Teröristlere ceza üstüne ceza yağdıran Mahkemelerimiz, İş büyük başlara gelince 3-5 yıl ile de bana göre geçiştiriyor!

Mahkemeler ise halkın gözünde güvenilirliğini kaybettikçe kaybediyor!!!

Örnek arayanlar Eski İstanbul Valisi ve İstanbul Emniyet Müdürünün aldığı cezaya baksın! Kesmedi mi?! O zaman RTE Üniversitesinin rektörünün aldığı cezaya baksın! O da olmazsa Dicle Üniversitesi Rektörünün neden denetimli serbestlikle tahliye edildiğine açıklasın! PKK’ya yardım ve yataklık yaptığı, D.Bakır’da hendekli direnişte PKK’lıların Dicle Üniversitesi hastanesinde tedavi gördüğünü görmedik mi? FETÖ ile iktisabı hala net değil mi? O da olmazsa Ahmet Şık’ın tahliyesini açıklayıversin birileri!

En son bomba ise Anayasa Mahkemesi terör örgütü FETÖ davasında tutuklu yargılanan eski Zaman Gazetesi yazarı Şahin Alpay için ikinci kez ‘hak ihlali’ kararı vermesi…

bunlar şu aşamada ortaya çıkanlar ve medyaya yansıyanlar, bunun gibi onlarca örnek sayarım…

Adalet Bakanlığından FETÖ Terör örgütü mensuplarının temizlenmesi için bana göre 15 Temmuz işgal girişimi sonrası yapılan çalışmalar bile yetmemiş…

HSYK’yı ile ilgili değişiklikler yapıldı hatta ismi HSK olarak düzenlendi ama görünen o ki sadece ismini değiştirdiğimiz sistem hali hazırda Türkiye’nin beklediği kararları alamıyor…

İdam yasasının TBMM’nin gündeme gelememesini elbette ki 2019 seçimlerinde halk değerlendirecektir. Kaldı ki İdam yasasının artık Türkiye’de uygulanma ihtimali yok. Peki ya tek tip kıyafet konusu ne oldu? Hala Adalet Bakanlığı bu uygulama üzerinde çalışıyor söylemini artık vatandaş kabul etmiyor…

Tek tip kıyafet gerçeği ise hüküm süreci ve temyiz dahil tamamlanmadan kimseye o kıyafeti giydiremezsiniz. Zira tek tip kıyafet aslında yasalarımıza da Anayasamıza da ve bağlı olduğumuz Uluslararası yasalara da aykırı. Tek tip kıyafet uygulaması belki ilk başta hepimizin hoşuna gitse de üzülerek söylemek gerekirse bu konuyu Cumhurbaşkanımıza alt yapısı hazırlanmadan sunulan ve söyletilen bir konu olarak görüyorum. Halkın İdam konusunu sürekli olarak dile getirmesine karşı hazırlanıldı ve sunuldu ama onda da bana göre baltayı taşa vurdular…

En son 2018 Mart ayı başında Hakimler ve Savcılar Kurulu yapmayı planladığı yaklaşık bin kişilik hakim ve cumhuriyet savcısının kura törenini erteledi. Bunun nedeni olarakta 1000 kişiden 173 kişinin FETÖ ile irtibatlı olabileceği yönünde gelen güvenlik soruşturması raporunun etkili olduğu düşünülüyor…

Hadi buyurun gelin bu nokta da Adalet dediğimiz sisteme güvenelim ve Adalet sistemimiz içerisinde FETÖ Terör örgütü artığı üyelerinin bulunmadığını söyleyelim?!

Söyleyebilir misiniz?

İşin daha da kötü olan kısmını söyleyeyim sizlere…

Şimdi verilen 3-5 yıllık hapis cezaları ve Hak mahrumiyeti adı altında değerlendirilen ve serbest bırakılanlar ile birlikte bir çoğunun serbest kalma tarihleri önümüzde ki 2019 yılında ki seçim dönemlerine denk gelecek. Kimisi Hak Mahrumiyetinden serbest kalacak, Kimisinin hapis yattığı süre göz önüne alınarak denetimli serbestlik adı altında serbest bırakılacak kimisi de beraat edecek. 2019 yılı seçim döneminde karşı mahallenin nasıl Ak Parti iktidarı FETÖCÜ Teröristleri serbest bırakıyor yaygarasını kopardığını işte o zaman göreceksiniz…

Ocak ayında ise Adalet Bakanımız Abdulhamit Gül, “FETÖ davaları 2018 yılında artık Türkiye gündeminden düşecek. Yargı mensuplarımız çok büyük fedakârlıkla çalışıyorlar. Bizim de beklentimiz darbecilerin bir an önce hukuk ölçüsünde gereken cezayı almalarıdır.” demişti. Ancak görüyoruz ki söylemlerle uygulamalar maalesef pek birbirini tutmuyor….

Bugün hali hazırda Vatan,Millet diyen bir kaç Ak Partili Milletvekili dahi FETÖ Terör örgütünün devleti ele geçirdiğinden bahsediyorsa ve sıkıntının büyük olduğundan bahsediyorsa nasıl bir yapı ile karşı karşıya olduğumuz görülmüyor mu?

Peki bu kadar sıkıntı neden?

Neden hala FETÖ’nün Terörist yapısı devletin içerisinden temizlenemiyor?

Nasıl oluyor da Adalet mekanizmasında hala FETÖ Terör örgütü artıkları bulunabiliyor ve atanma süreci bile etkilenebiliyor?

gibi bir çok sorunun cevabı aslında tek cümlede gizli;

FETÖ’nün siyasi ayağı hali hazırda aktifte ondan….

 

adminadmin