Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 26-07-2016 12:59   Güncelleme : 26-07-2016 14:31

Amerikan İlişkileri Darbe Ve Yakın Gelecek

15 Temmuz 2016 gecesi gerçekleşen darbe girişiminin üzerinden on iki gün geçti. Bu yaşıma kadar gündemin bu kadar hareketli olduğu hiçbir dönem hatırlamıyorum.

Amerikan İlişkileri Darbe Ve Yakın Gelecek

Yakın hafızamız daha sıcakken Amerikan ilişkilerini, darbe ve yakın geleceğin nasıl şekilleneceğini merak etmeyenimiz yoktur. Aslında o darbe teşebbüsü gecesinden hafızamda kalan 3 şeyden bahsederek yola çıkmak istiyorum. TRT1'de bildiri okunduktan sonra gazeteci arkadaşı arayarak nerede olduğunu sordum. Cumhuriyet Meydanı'nda olduğunu söyleyince apar topar meydana gittim. Gazeteci arkadaşla beraber anlamsız ama manidar, biraz rüyadaymışız gibi, şakayla karışık, gergin olmayan ama kararlı duran bir bekleyişimiz vardı. Dakikalar ilerledikçe tedirginlik hakim oluyor, meçhuliyet kendini iyiden iyiye hissettiriyordu. Ta ki Sayın Devlet Bahçeli'nin açıklamasına kadar. O açıklamadan biraz sonra  Cumhurbaşkanı’mızın açıklama yapması meydanları on binlerle doldurmaya yetti. Putin'in destek içeren açıklamalarının da çok geçmeden gelmesi Rusya'ya olan bakışımı biraz değiştirdi. Asıl açıklamayı Amerika'dan beklerken saatler sonra gelen "seçilmiş hükümeti destekliyoruz" açıklaması biraz komikti. FETÖ' nün ise "arkadaşları tanımıyorum" gibi yalanlarla dolu sözleri dehşet vericiydi. Tüm taşlar yerine oturuyordu aslında. Çünkü Moskova ile zaman dilimi aynı iken, Washington ile 9 saatlik zaman dilimi farkı Amerika'da gündüz olduğunu, durumun an be an takip edilebildiğini ve yapılan açıklamanın geç kaldığını anlayabiliyorduk. Milletimiz darbe oyununu 6-8 saatlik zaman diliminde püskürtmüştü.

Peki bundan sonra ne olacak? Genel kanı örgüt liderinin verilmeyeceği yönünde, ne yalan söyleyeyim bende öyle düşünüyorum. Tersi benim için sürpriz olur. Oyun bu kadar büyükken, büyük oyuncunun kendini açığa vermesini beklemek hata olur. Geçen 10 günlük süre ve dünya basının konuyu sulandırması bunu destekler nitelikte. Bir tarafta 17,5 trilyon dolarlık dev bir oyuncu diğer tarafta 700 milyar dolarlık bölgesel güç.  Ekonomik ilişkilerimize gelince 6,5 milyar dolar ihracat, 11,5 milyar dolar ithalat. Stratejik ortaklığımızın sözde kaldığını ekonomik veriler de ortaya koyuyor. İlişkilerin hemen kesilip atılması çok akılcı bir yaklaşım değil tabi ki. Ekonomik olarak bir şeyleri zorlamak zor, ama birey olarak yapacak çok iş var. Örnek mi? Tükettiğimiz ürünlerde daha dikkatli olup, masumiyet karinesi yüksek ülkelerin ürününü tercih edebiliriz mesela. Rusya ile olan yakınlaşma bizi Şangay beşlisi gibi 16 trilyonluk bir ekonomik pazarla buluşturabilir. Rusya'nın bu konuda ki gayretlerini görüyoruz. Rusya ile ilişkilerimizi kısa sürede minimal hasarla düzeltmemiz Ortadoğu'da partner sayısını artırmamıza, beraberinde bizi bu coğrafyada farklı bir noktaya taşıyabilir olacağına inanıyorum. Tabi her şeyi zaman gösterecek.

Tanka kafa atan, uçağa gider yapan bir milletin evladı olarak şunu söyleyebilirim, sağduyulu olup daha fazla çalışacağız. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerden geri durmayacağız. Birlik ve beraberliğimize halal getirmeyeceğiz ki yabancı güçlerin ülkemizde oynadığı oyun bozulabilsin. Sağlıcakla kalın.

Uzman Doktor Saadettin BAYÇELEBİ

adminadmin