Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın 24 Genel Yayın Yönetmeni Murat Çiçek'in sorularını yanıtladı. Kalın'ın konuşmasından satır başları şöyle;
IRAK BİZE TOPRAKLARINDAN DEAŞ TEHDİDİ VAR
Musul operasyonu DEAŞ'la mücadelede çok önemli bir merhaleyi teşkil ediyor. Dabık'ın DEAŞ'tan alınması çok önemli. Bizim DEAŞ'a operasyon yapılasına itirazımız yok. Irak tarafından sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan ifadeler kullanıldı. Irak topraklarından Türkiye'ye PKK tehdidi var. Bugüne kadar Türkiye tarafından Irak'a bir tehdit olmadı, hep tersi oldu. PKK'nın Irak'taki varlığı konusunda yeterli kadar etkili davranmadığı için Türkiye adım atmak zorunda kalmıştır. Bu uluslararası hukuktan elde edilen bir haktır. Irak'tan bize DEAŞ tehdidi de var. Sadece bizi değil oradaki Türkmen, Arap kardeşlerimize de tehdit var.
MEZHEP SORUNUNU ORTADAN KALDIRMAMIZ LAZIM
Başika meselesi 2014 yılında karara bağlanmış bir konudur. Zaman zaman hükümetle ilgisi yok deniyor. Bu kararı verenler hükümet üyesi değil miydi? Biz Irak'ın toprak bütünlüğünün sağlanması, egemenliğine halel gelmemesini istiyoruz. Biz Başika'da yaklaşık 5 bin kişiyi eğittik. Peşmergeyi, 3 bine yakın Musulluyu eğittik. Şimdi bizim eğittiklerimiz Musul operasyonuna katılıyor. Zaman zaman Türkiye'ye yönelik "mezhepçilik yapıyor" diye asılsız ithamlar dile getiriliyor. Bizim bu fitneyi ortadan kaldırmamız lazım. Birileri buna körüklüyor. Sünniyi Şiiye, Şiiyi Sünniye düşman ediyor. Bizim bu oyunu görmemiz lazım.
DEAŞ TEK BİR KURŞUN ATMADAN MUSUL'A GİRDİ
DEAŞ 2014'de Musul'a elini kolunu sallayarak nasıl girdi? Irak Ordusu tek bir kurşun atmadan, Musul'u teslim etti. 3 bin kişilik geldiler 2 milyonluk kenti aldılar. Musul'da DEAŞ'ın oraya girmesini hazırlayan bir zemin oluştu. Bu bugünden yarına hemen bitecek bir operasyon değil. Bizim umudumuz en az can kaybıyla DEAŞ'ın oradan defedilmesi. Musul'da 400 tane aşiret reisi merkezi hükümetin Türkiye'nin desteğini alması lazım dendi. Musul'da operasyonu yaparsanız, DEAŞ'ı altedersiniz. Ama Musul'daki operasyon mezhep çatışmasına dönüşmemelidir. Biz bunları söyleyince birileri Sünnicilik yapmakla itham ediyor, bunun ilgisi alakası yok. Biz orada toplumsal barışı sağlayacak bir adımın atılmasından bahsediyoruz.
TÜRKİYE'NİN ŞİA DİYE BİR PROBLEMİ YOKTUR
Biz daha önce Maliki ve Sistani'yi ziyaret ettik. İslam kaç tane lider İslam ülkesinde kendi yerinde Necef'te Sistani'yi ziyaret etmiştir. O zaman da bir sürü "eksen kayıyor" diye iler tutar olmayan eleştirilere uğramıştık. İran bizim önemli bir komşumuz. Nükleer meselesini müzakere yoluyla çözülmesini savunduk. Bizim Irak'ta dile getirdiğimiz kaygılar sadece tek taraflı dile getirdiğimiz endişeler değil. Sahadan bize gelen bilgiler var. Orada kimseyi konuşmuyor, herkes Haşdi Şabi'yi konuşuyor. Bir yandan PKK da Sincar'da Ezidileri kullanarak, burada bir operasyon yapacağız diye kendisine alan açmaya çalışıyor. biz bunun olamayacağını ABD ve koalisyon güçleriyle konuşuyoruz.
5 YILDIR DEAŞ'IN BİTİRİLMEMESİNİN İZAHI YOK
DEAŞ örgütünün nasıl ortaya çıktığını iyi görmeliyiz. Herkes DEAŞ'ı kendine göre elverişli bir enstürüman olarak kullanıyor. DEAŞ'ın kaç tane terör örgütü mensubu var? Bu nihai hesaplaşma niye geciktiriliyor? Cerablus'ta şöyle imkanları var vs. diyorlardı ne oldu? Türkiye kendi imkanlarıyla o bölgeyi tamamen DEAŞ'tan temizledi. Demek ki DEAŞ altedilemez bir olgu değil. Doğru adımlar atıldığında, sahadaki ılımlı Suriye ordusuna destek verildiğinde bu mücadele verilebilir. ABD basını sahada DEAŞ'a karşı YPG'den başka bir unsur yok söylemi bir projedeydi. Ancak Amerika'nın efsanesi çöktü. ABD, PYD'ye verdiği desteğin yarısını Hür Süriye Ordusu'na verseydi bugüne kadar Halep'te bu kayıplar yaşanmayacaktı.
TÜRK ORDUSU FETÖ'CÜ ALÇAKLARIN ARZU ETTİĞİ GİBİ DEĞİL
Suriye savaşının iki tane canavarı birbirini beslemeye devam ediyor. DEAŞ olduğu sürece Esed, Esed olduğu sürece birbirini beslemeye devam edecek. DEAŞ'ın rejimle çatıştığı veya rejimin DEAŞ'a saldırdığı vaki değildir. Bizim sahadaki varlığımız çok önemli. Fırat Kalkanı Harekatı, 15 Temmuz darbe girişiminden sadece 5,5 hafta sonra başladı. Türk Ordusu FETÖ'cü alçakların arzu ettiği gibi kendi halkına yönelmedi. Türk ordusu tam bir birlik ve beraberlik içerisinde siyasi hedefler doğrultusunda operasyonlar yaptı. Hamdolsun bu çok başarılı bir şekilde yürüyor.
ASKERLERİMİZ O BÖLGEDE ÖZVERİYLE OPERASYON YAPIYOR
Bir ülkede darbe olsa o ülkede ekonomi çöker, siyaset çöker. Darbe girişiminden 5,5 ay önce yaptığımız operasyonda o bölgede hiçbir sivile zarar vermeden operasyon yapılıyor. Hepsinden Allah razı olsun, askerlerimizin özverisiyle bu hedefler tek tek yerine gelebiliyor.
Akşam
