Samsun Haber
Giriş Tarihi : 02-07-2017 12:20   Güncelleme : 02-07-2017 12:20

Değişimin Zil Sesleri

''Tarlada izi olmayanın, Harmanda yüzü olmaz.''

Değişimin Zil Sesleri

Bu milleti ve davasını temsil edecek teşkilatlarda görevlendirilecek kişilerin, fikirleri, eserleri ahlakıyla ön planda olması ve tanınması şart. Misyonun içinden gelmiş, emek vermiş çilesini çekmiş kişilerin artık söz söyleme zamanı gelmiştir. Bu önemli bir fırsattır.

Çünkü içimizde ki çoğu kimse, gerçekten ak partili olmadı. Sadece öyle göründüler çoğu sahteydi.! Zira zaman bize bunu çok iyi gösterdi. Tabanın ağrına giden, teşkilatlardaki sahte ak partili gibi görünenleri, davasının çilesini çeken kişilerin yerine tercih etmeleriydi.!

Yıllarca adam yerine bile koyulmadılar madılar.Tepeden baktılar.Fetöcülerin gizli iftirayla arkadaşlarını itibasızlaştırma çabalarına inandılar 20 yıllık dostlarını bir fetöcünün sözüyle biranda silip attılar. Güya yol arkadaşlarıydı yıllarca aç kaldılar hizmet ettiler ama o günleri geçmişi unuttularda nankör oldular.Eski dostlarının talebleri hep küçümsendi dikkate dahi alınmadı.!

Şimdi sıranın, dikkate alınmayan, küçümsenen o itibarsızlaştırılmaya çalışılan bir kenara atılan davasının çilesini çekmiş arkadaşlarımıza geldiğini düşünüyorum. İnşallah mahcub olmam... olmayız.!

Ak partide bu yeni dönem teşkilatlardaki ciddi bir değişimin olacağını zil sesleriyle devlet başkanımız bizzatihi ifade etti.Bu yeni anlayış İNŞAALLAH iktidarımızda hakim olur da, olduğunda tüm bu sahtekarlar ''Mahkum'' olurlar..! Yada yine eskiden olduğu gibi bu davaya inananlar mahkum olur.! Doğru tercih, davasına inananları, tercih edenlerin tercihidir.!

Teşkilatlarda görev alacak kişlerin tüccar olması, zengin olması, tanınmış olması, imtiyazlı yada nüfuslu olması bizim için kriter sayılamaz, ölçü dahi alınamaz. Bizim için ölçü ancak; kuran sünnet, ahlak tır.Başa kakmadan gönül rahatlığıyla hizmet yapabilecek bu hayra talib olan kişilerdir.Ziyadesiyle her seviyedeki İnsanlarla ayrım yapmadan iletişim kurabilen kişiler teşkilatlarımıza güç verecektir.Halkın içinden ve sevdiği kişilerin fakir bile olsalar teşkilatlarda yer alması elzemdir.

Yıllarca, inandığı davasının iktidarı için, zamanını emeğini vermiş çilesini çekmiş, servetini ve ömrünü harcamış insanların bir tarafa yıllardır itibarsızlaştırmak süretiyle fetö oyunlarıyla dişarıya itilmesine gölümüz asla razı olmazdı. Onlar bizim istisnasız ön tercihlerimizdir! Buna hassasiyet göstermeyenler davasının şuurunda olmayanlardır yahut da yol azıtmışlardır.

Bu hayati çok önem taşıyan ve hassasiyet gösterilmesi gereken konudur, kimse bu konuyu oldu bittiye getirmesin. Uzun dönem teşkilatlarda görev yapan fakat herkesten kopuk, kendi işleriyle meşgul vatandaşın derdiyle hemhal olmayanlar ,vatandaşı yani tabanını baş ağrısı gibi görenlerden artık teşkilatlarda yer verilmemesi gerekmektedir. Bu tür insanların o makamlara geldikleri takdirde yine millet yerine kendilerine bir yarar ve fayda sağlayacakları gün gibi aşikârdır.Milleti,gariban eyyüb kendisini padişah gibi gören bir teşkilat bu millete hizmet eri olamaz, olsa olsa ondan diktatör olur.

Tevazunun iktidarı ancak. İmanla, sevgiyle fütüvvetle ve fedakarlıkla olur. Fütüvvet ahlakından yoksun kişilerin, onun insana yüklediği faziletini ve manasını bilmeyenlere görev addedilmemelidir. Çünkü bu gibi insanlar sadece egolarını tatmin ederler. Kısaca tarlada izi olmayanın, harmanda yüzü olmaz.Yusuf kaplan hocamızın dediği gibi Yol, sefasını sürenlerle değil, cefasını çekenlerle yürünür…

Zira insanlar artık adaylara değil parti kimliğine yani 'Devlet Başkanımız 'RECEB TAYYİB ERDOĞAN'A'' oy veriyor. Kimse kendini bulunmaz Hint kumaşı zannetmesin.! Paralel yapıyla mücadelede kararlı durmayan dava şuurundan yoksun ve mücadele ruhu olmayan, geçmişte çilesini çekmemiş, vatanı, milleti, bayrağı için canını malını veremeyen vermekten korkan kişiler tabanımızı temsil edemezler.

Yoksa bir rüzgârın tesiriyle geldikleri yerde kendilerine bu makamları layık görenler, hala daha kendinin imtiyazlı olduğunu sananlar yarın görev aldıklarında çeşitli mazeretlerle tabana yine hizmeti layık görmeyeceklerdir. Sadece kendi menfaatleri için çalışacaklardır. Millete tepeden bakmaya yine devam edeceklerdir. Bunlar hep tecrübe edilmiş yaşanmış gerçeklerdir.

Uzatmaya gerek yok ,Müslüman olan iğnenin deliğinden bir defa geçer ikinci defa geçmez. Milletin desteğiyle geldikleri makamlarda, orada olma sebebini hiç kimse unutmasın. Bilsinler ki millet için geldikleri o makamlarda,

MİLLETİN DEVLETİN VE ÜMMETİN istikbal ve geleceği için mücadele etmeyipte kendi istikbal ve gelecekleri için çalışıp çırpınan insandan daha alçağı yoktur.

Artık tabanı temsil edecek kişilerin tespit edilmesinde tabanın içinden misyonun ruhuna uygun, zengin olmasa bile ahlakı ve dürüstlüğü, davasının çilesini çekmiş insanlardan oluşturulması ve bu konuya hassasiyet gösterilmesi gerekmektedir.

Selam ile

Recep YAZGANRecep YAZGAN