Güncel
Giriş Tarihi : 22-10-2013 09:14   Güncelleme : 22-10-2013 09:14

HALK SATILDI AMA EL DEĞİŞTİRMEDİ

Kulislerde konuşulan iddialara göre gazetenin yüzde 50’sini elinde bulunduran Servet Keskinsoy 800 Bin TL olduğu dillerde dolaşan bir rakam ile gazetenin tamamını satın aldı.

HALK SATILDI AMA EL DEĞİŞTİRMEDİ
Keskinsoy bu yatırımıyla daha önce Halk Gazetesinden alacağı olan 400 Bin TL’yi de garantiye almış oldu.. Yani Halk Gazetesi’nin Keskinsoy’a görünen maliyeti 1 Milyon 200 Bin TL oldu..

Servet Keskinsoy, Yusuf Ziya Yılmaz'a yakınlığıyla tanınan bir işadamı olmasına rağmen, Yusuf Ziya Yılmaz ile yakınlığıyla bilinen bir başka grubun da Gerçek gazete çıkarmak için matbaa tesislerine yatırım yaptıkları sırada ani bir atakla Halk’ın tamamını ele geçirecek bir hamle yapması aynı zamanda diğer guruba da göz dağı olarak yorumlanıyor.

Kesikinsoy, Yusuf Ziya Yılmaz’dan istediğini alamazsa veya Yusuf Ziya Yılmaz Samsun Büyükşehir Adayı olamazsa gazete için elinden çıkarmış olduğu parayı aday kim olursa ondan alabileceğinin hesabını da yapıyor.

Bu nedenle pazarlık için kullanabileceği bir başka kartı yani şimdilik ve henüz çok fazla yıpranmamış (gibi görünen)  bir isim olan Haberexen’in başındaki Mustafa Çakır üzerinden Halk Gazetesi ile pazarlıkları tamamlıyor ve Halk Gazetesi’nin Haberexen Grubuna geçtiği ilan ediliyor..

Dikkat edilirse Halk’ın Haberexen geçtiğinin ilan edildiği gün manşete birkaç resim çekilmişti.

Manşet demek istedi ki,  Yusuf Ziya olmazsa Cemal Yılmaz Demir olur, o olmazsa Suat Kılıç, o da olmadı Karanfil.. Ve tabi Çakır’ın Karanfil’e vefa deklarasyonu..

Yani Halk Gazetesi Truva atıyla her kesime ve herkese yakın hale getirilmiş, siyasi olmaktan çok ticari bir hamle yapılmış oldu..

Haberexen Mustafa Çakır’ın ticari zekasını Samsun zaten ve çoktan takdir etmişti..

“Ben emanetçiyim” de dediğine göre ‘parmağıma değil işaret ettiğim yöne bakın” da demek istiyor olabilir..

Netekim Çakır’ın kaleme aldığı düşünülen geçiş yazısında bu ve buna benzer işaret taşları da mevcut;

“ Hedef HALK GAZETESİ, 11 Ekim 2013 tarihinden itibarenHABEREXEN Yayın Gurubu’nun bünyesine katıldı” diye başladığı geçiş yazısında Çakır, çok fazla demokrasi vurgusu yaparak komik duruma düştüğünü bile bile herkese ve herkesime yeşil ışık yakıyor ve pembe hayaller dağıtmaya çalışıyor..

Buyrun buradan yakın:

“Medya sektöründeki yatırımlarımızın tamamı: “DEMOKRASİ İÇİN...

Çünkü, demokrasi varsa özgürlük var. ...Ve halkın katılımı sağlanamazsa demokrasi de yok. Halk ile Demokrasi’nin içiçeliğinden medya için günümüzde büyük fırsatlar çıkıyor...  Ve, HABEREXEN o fırsatları danışman kadrosuyla iyi okuyarak ilerliyor.”
 
Haberexen Çakır, geçiş yazısının sonlarında, “Ne yaptığımızın çok iyi farkındayız...” deme ihtiyacı duyarak  ne yapıldığının  çok iyi farkında olduğunu da deklare ediyor; bu cümle hem içeriye ve hem dışarıya ve hem de camia’ya bir mesaj..

Bu kadar demokrasi vurgusunun bir başka sebebi de şu olsa gerektir ki, KCK operasyonları,Dershanelerin kapatılması gibi hamleleri sebebiyle AK Parti’yi anti demokratik bulan Camia’nın sesi ve nefesi olabilmek..

Her nedense Çakır Camia’nın dışında ve ötesinde düşünülemiyor..

“Bilinsin ki, demokrasi için halkın sesiyiz.” Diye biten geçiş yazısında bir başka Casus Belli notası eksik;

“Yaşasın Sermayenin Kardeşliği”
adminadmin