Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 28-02-2020 12:27   Güncelleme : 28-02-2020 12:27

Kanaatkâr Olmak

Kanaatkâr Olmak

Sözlükte  “verilene razı olmak” anlamına gelen kanaat, dini bir kavram olarak kişinin elinde bulunanla yetinmesi, dünya nimetlerinden kısmetine düşene razı olması demektir.

 

Kanaat az ile yetineceğim diye tembellik edip az çalışmak, az kazanmak demek değildir. Müslüman, helâl yönden gücü nisbetinde çalışmalı ve kazanmalı, israfa kaçmadan gerektiği gibi harcamalı ve hayırda bulunmalıdır. 

 

Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır: “Sizden biri, mal ve yaradılış bakımından kendisinden üstün olana değil, aşağıda olana baksın. Böyle yapmak, Allah’ın verdiği nimetleri küçük görmememiz için gereklidir.” (Müslim, Zühd, 8)

 

Peygamberimiz “Müslüman olmuş kimseye, muhtaç olmadan yaşayan ve kanaat eden kişiye ne mutlu!” (Müslim, Zekât, 43) buyurmuştur.

 

Allah’ın verdiği nimetlere şükretmeli ve kanaat etmeli. Kanaat etmemek şükürsüzlüktür, nankörlüktür. Kişiyi dünyada da âhirette de mutsuz eder. Dolayısı ile kanaatkâr olmalı, insanların elindeki imkânlara bakıp “falan kişi çok iyi durumda, biz perişanız!” gibi sözlerden sakınmalıyız.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN