15 Temmuz hain darbe kalkışmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devlet kademesinde ve siyasete ortaya koyduğu dirayetli duruş sayesinde halkın bu taşeron ve kirli terör örgütünü tepelediğini belirten Sabah gazetesi yazarı Fahrettin Altun, FETÖ’nün gerçek yüzü hakkında kamuda ve kamuoyunda oluşan bilincin terör örgütüyle mücadeledeki en önemli sermaye olduğunun altını çizdi.
FETÖ İLE MÜCADELE SULANDIRILIYOR
FETÖ ile mücadelenin, FETÖ’ye bağlı unsurlar tarafından engellenmeye ve sulandırılmaya çalışıldığına dikkat çeken Altun ''Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si bu süreçte başrol oynadı. Fetullah Gülen'in söylemlerini siyaset sahnesine taşıdı. FETÖ ile mücadeleyi gayrimeşru hale getirmek için uğraştı, milletvekillerine, tasfiye edilmeye çalışılan FETÖ kurumlarının önünde nöbet tutturdu'' dedi.
''AKŞENER VE CHP, FETÖ’NÜN HEDEFLERİ DOĞRULTUSUNDA HAREKET EDECEK''
Altun yazısında, Meral Akşener’in yeni kurduğu partisine de değindi. Kılıçdaroğlu’nun kaset kumpasıyla CHP’nin başına getirilmesinin diyetini halâ FETÖ ve FETÖ’cüleri savunarak ödemeye çalıştığını belirten Altun, Akşener’in 'İYİ' partisinin de bu misyonu yürüteceğini ve FETÖ’nün hedefleri doğrultusunda CHP ile birlikte hareket edeceğini ifade etti.
Altun’un konuyla ilgili yazısından bir bölüm şöyle;
''Şimdilerde Kılıçdaroğlu ve partisi yeni bir baskıyla karşı karşıya. Meral Akşener'e kurdurulan yeni partinin bir misyonu da bu. FETÖ'ye destek hususunda Kılıçdaroğlu'nu baskılamak. Erdoğan düşmanlığında, FETÖ'nün önlerine koydukları hedefleri karşılama noktasında nasıl yarıştıklarını göreceksiniz. Hem de bu yarışta itiş kakışa da müsaade yok. Zira bir noktada kim öne çıkarsa diğerinin ona tabi olmak gibi bir mecburiyeti var.''
FETÖ'NÜN YURTDIŞINDAKİ KİRLİ FAALİYETLERİ
FETÖ’nün yönetici kadrosunun elden kaçırılmasının örgütle mücadelede zorluk yaşanmasına neden olduğunu belirten Altun ''15 Temmuz sonrası oluşan yeni mücadele bilinci doğrultusunda önümüze bakmamız gerekiyor'' dedi.
FETÖ'nün yönetici kadrolarının yurtdışında bulunduğuna vurgu yapan Altun, FETÖ'nün yurtdışındaki kirli faaliyetlerinin iki alanda yoğunlaştığını belirti. Altun, bunları ise şu şekilde açıklıyor; Batı medyasında Türkiye'ye yönelik karalama kampanyasını finanse edilmesi ve Batı başkentlerinde, siyasiler ve bürokratlar nezdinde Türkiye aleyhine lobi faaliyetleri.
FETÖ ABD’Lİ SİYASETÇİLERİ KIŞKIRTIYOR
Altun yazısının devamında ''Şimdilerde ABD ile Türkiye arasındaki vize gerginliğini fırsat bilip ABD'li siyasetçileri Türkiye'ye karşı kışkırtıyorlar’’ dedi. FETÖ’cülerin 14 senatöre ABD başkanı Donald Trump'a bir mektup yazdırdığını belirten Altun, bu mektupta Türkiye'de "insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanlarında gerilemeler yaşandığı", bu nedenle "vizelerin askıya alınması kararından geri dönülmemesi gerektiği" gibi konuların vurgulandığına dikkat çekti.
ABD İÇİN 'TERÖR ÖRGÜTÜ' NE DEMEK?
2004’te ABD Savunma Bakanlığı’nın bir yapılanmaya ‘terör örgütü’ denilebilmesi için bazı şartlar belirttiğine dikkat çeken Altun ''FETÖ bunların hangisini karşılamıyor acaba?'' diyerek ABD Savunma Bakanlığı’nın koştuğu şartları şöyle açıkladı;
1) Korku salmak amacıyla kasıtlı yasadışı şiddet veya yasadışı şiddet tehdidi kullanımı.
2) Siyasi, dini ve ideolojik amaçlar çerçevesinde hükümetlere veya toplumlara baskı yapmak, onlara gözdağı vermek amacıyla şiddet kullanmak.
FETÖ İLE MÜCADELENİN KAPSAMI GENİŞLETİLMELİ
Altun yazsının son kısmında FETÖ ile mücadelenin kapsamını genişletilmesi gerektiğine vurgu yaparak ''FETÖ'nün Türkiye içindeki kalıntılarının temizlenmesi, hele hele bu terör örgütünün devletin içindeki bütün hücrelerinin çökertilmesi önemlidir. Ancak yeterli değildir. FETÖ ile mücadele uluslararasılaşması gereken bir mücadeledir. Bu yönüyle bu mücadele en az İçişleri Bakanlığı kadar Dışişleri Bakanlığı'nın da meselesidir'' dedi.
