Fikir
Giriş Tarihi : 20-07-2017 10:20   Güncelleme : 20-07-2017 10:25

Milli Değerlerimizin Türk Dünyası Destanları Yoluyla Aktarımı

Bir büyüğümüzün de söylediği gibi “beni aşarak bizi hisseden” yani ben gölünden biz denizine akan nesiller geliştirmeliyiz ki tarihimizde yatan ulu önderlere yarınımızda da ulaşabilelim.

Milli Değerlerimizin Türk Dünyası Destanları Yoluyla Aktarımı

Bilge Kağan’ın, Kılıç Arslan’ın, Fatih’in,  Mustafa Kemal’in Türk tarihinden, kültüründen, değerlerinden beslenerek kutlandıkları, ululaştıkları muhakkaktır. Bizler öğrencilerimize bu kıymetli cevheri ne yazık ki yeteri kadar sunamıyoruz.

Tarihimizi anlamlarını aktaramadığımız kelimeler üzerinden vermeye çalışıyoruz. Yetişen ve yetişecek nesiller bir mücadelenin yahut savaşın nerede, ne zaman, neden ve kimler arasında olduğunu ezberliyorlar ancak nasıl olduğundan bihaberler.

Aynı şekilde öğrencilerimiz hangi tarihte kim tarafından hangi eserin yazıldığını da ezberliyorlar belki ucundan kıyısından biraz da içerikleri hakkında bilgileri oluyor. Orhun abidelerini, Kutadgu Bilig’i ve hatta Türk Dünyası destanlarını okuyanımız pek az. Oysa bahsi geçen eserler; Türk milletinin değerlerini, istenilen Türk insanı modelini görüp tanıyacakları/tanıyacağımız eserlerdendir.

Kluckhohn (1951) değeri, “bir grubun veya bireyin özelliğini gizli veya açık olarak ortaya koyan, eylemin biçim, araç ve amaçları arasında tercih yapmayı etkileyen bir kavram” olarak tanımlar.

Vatanseverlik, cesaret, misafirperverlik, adalet duygusu, yardımlaşma, sevgi ve saygı gibi değerler Türk milletinin başlıca değerleri arasındadır.

Köprülü (1980) Destanları, “Esasen bu destanlar bir ferdin kendi tahassüsleri yahut hayalinin indi ve serbest yaratılışları değildir. Bütün bir milletin, maneviyatından, ruhundan, tarihi ve bedii varlığından kendi kendine doğmuş verimlerdir.” Şeklinde tanımlar.

Türk Dünyası destanları ulu bir ağaca benzetilebilir. Bu ağaç köklerini geçmişin bilinmeyen katmanlarına kadar

salmıştır. Atalarımızın sesleri, sözleri, dünyaya bakış ve dünyayı algılayışları bu ulu ağaca can suyu olmuştur. Destanlar, milli hafızamızın, dünya ve hayat ile ilgili tasavvurlarımızın cisimlenmiş halidir. Türk destanları barındırdığı kahraman tipleriyle nesillere örnek olmuş, sahip olduğu olay örgüleriyle ise yol göstermişlerdir. Türk destanları bu özellikleriyle Türk milletinin bünyesinde biriktirdiği değerleri geleceğe aktarma görevini üstlenmiştir.

Sonuç

İçinde milletimizin tecrübelerini ve değerlerini taşıyan destanlardan günümüzde içinde bulunduğumuz toplumda gerektiği kadar faydalanılmamakla beraber bıraktığı boşluk romanlar, televizyon dizileri ve sinemalarla doldurulmaya çalışılmaktadır.

Bahsedilen yayın ve yayım faaliyetlerinde ise yabancı kültür ve bu kültürlerin kendi değerleri aktif rol oynamaktadır.

Değerler eğitimini yüzyıllar boyu informal bir biçimde nesilden nesile aktarmamızı sağlayan destanlarımız günümüzde bu konuda aktif rol oynayamamaktadır. Oysa yukarıda da bahsettiğimiz gibi içinde Türk milletinin değerlerini, yol haritalarını, ikazlarını ve tavsiyelerini taşıyan, alp tipi ve bilgi tipi gibi kahraman tipleriyle öğrencilerimize örnek olabilecek karakterleri barındıran destanlarımız okullarda aktarılmak istenilen değerlerin eğitiminde aktif rol oynayabilecek potansiyele sahiptir.

Kapsamhaber; Türkolog; Furkan Çağlar

adminadmin