Analiz
Giriş Tarihi : 05-01-2017 12:52   Güncelleme : 05-01-2017 12:52

Niye “türkiye alev alev yanacak” diyorlar?

Önemli bir soru sorun kendinize… Sizce; Alevilere yönelik bir provokasyon saldırısı olsa Aleviler sokağa dökülür mü; yoksa en başta kendileri mi bunun bir tuzak olduğunu anlarlar? “Artık kimse bu numarayı yutmaz” diyorsunuz değil mi? Alevilerin kanaat önderlerinden birkaçına da sordum bu soruyu; “Hiçbirimiz bu tuzağa düşmeyiz” dediler. Toplumun başka parçaları için de aynı soruyu sorun, aynı cevabı alacaksınız. Türkiye artık eskiden kalma tuzaklara düşmüyor; devlet, siyaset, medya ve kamuoyu tezgâhın farkında…

Niye “türkiye alev alev yanacak” diyorlar?

Peki, o halde hâlâ neyi deniyorlar? Milletin tezgâha gelmeyeceğini bilmiyorlar mı? Madem toplum dönüştü ve eski ısırıldığı delikten bir daha ısırılmamaya kararlıysa hâlâ neyin peşindeler, ne hesaplıyorlar?

Mesela, Apo’nun karanfilli romantik partneri Doğu Perinçek, neye dayanarak, neye güvenerek, hangi operasyona hizmet ederek “Türkiye, mart ayında alev alev yanacak” diyerek Türkiye’yi tehdit ediyor?

Barbaros Şansal kimin talimatıyla “B.kunda boğul Türkiye” dedi?

Kahveleri, otobüsleri gezen, savcı katili DHKP/C militanı kiralık operasyon çeteleri neyin peşindeler? FETÖ hâlâ nasıl “Başınıza musibetler yağacak, Türkiye, alev alev yanacak” diye tehdit edebiliyor?

PKK, neye dayanarak yaptığı provokasyon katliamlarının eski Türkiye’de olduğu gibi toplumu bölebileceğini zannedip “Türkiye yanacak” diyebiliyor? DAEŞ, “Türkiye alev alev yanacak” derken tam olarak ne demek istiyor?

Madem biz tuzağa düşmeyiz, öyleyse bunlar neyi hesapladılar da hep bir ağızdan “Alev alev yanacak” diye Türkiye’yi tehdit ediyorlar? Bunlar gerçekten “korku” malının hâlâ satacağını düşünen eski kafa satıcılar, çünkü ellerinde başka malları yok. Çalıştıkları istihbarat servisleri bunları gözden çıkarıp yerlerine yenilerini koymasın diye telaşla, işe yaramaz eski mallarının üzerine üfleyip üfleyip satıyorlar. Yanlış anlamayın burada müşteri ülkemiz değil, Can Dündar’ın Amerikan bayrağına sarılıp yattığı İsviçre malı koltuğun olduğu Alman sarayındaki emperyalistler...

Korkutarak geri adım arttırabileceklerini düşünüyorlar. Domuz gibi biliyorlar; Türkiye’yi bölemeyeceklerini, insanları sokağa dökemeyeceklerini, birbirimize düşman edemeyeceklerini. Sadece korkutmak istiyorlar... Hepsi bu! Evet, bütün planları, stratejileri, akılları, fikirleri tamamen ve sade bundan ibaret... Korkutmak!..

İlk korku belirtimizde “Evet işe yarıyor” diyerek daha çok saldıracaklar. İşte bu yüzden Türkiye’nin yürüyüşüne devam etmesi yetmeyebilir, eze eze yürümemiz gerekiyor… Eze eze!..

Erem Şentürk / Diriliş Postası

adminadmin