Fikir
Giriş Tarihi : 07-05-2019 13:13   Güncelleme : 07-05-2019 13:13

Ömer Döngeloğlu'ndan Ramazana Özel Tavsiyeler

Peygamber Efendimiz (SAV)'in "Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden azad ayı" olarak tanımladığı mübarek Ramazan ayını layığıyla en ihlaslı şekilde geçirmemiz gerekir. Peki bu aynda neler yaparsak Ramazanın faziletlerinden yararlanmış oluruz? Ramazan ayına özel ibadetler var mı, hangi ibadetleri yapmalıyız? Peygamber Efendimiz (SAV), Ramazanı nasıl geçirirdi? Tüm Müslüman aleminin merak ettiği ve bilmesi gerekenlerin cevabını İlahiyatçı Ömer Döngeloğlu verdi. İşte detayları...

Ömer Döngeloğlu'ndan Ramazana Özel Tavsiyeler

On bir ayın sultanı olan mübarek Ramazan Ayının gelmesiyle birlikte Müslüman aleminde oruç ve diğer ibadetler için heyecan başladı. En kıymetli üç aylardan sonuncusu olan Ramazan-ı Şerifi en güzel şekilde geçirebilmek için her zamankinden daha fazla ibadet etmeli ve sağ tarafımızdaki amel defterimizi doldurmalıyız. Yapılan ibadetler karşısında sevapların kat kat yazıldığı bu mübarek ayda yapılması tavsiye edilen ibadetleri ve Peygamber Efendimiz (SAV)'in ramazanı nasıl geçirdiğini İlahiyatçı ve program sunucusu Ömer Döngeloğlu ile konuştuk.

- Halk arasında 'Ramazan Müslümanlığı' diye bir tabir var. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

Ramazan ayı, öteden beri Peygamber Efendimiz (SAV)'e ilk vahyin indiği zamandan beri Müslümanlar arasında on bir ayın sultanı olarak bilindiği için hadis-i şeriflerde ve Kuran-ı Kerimde açıkça ismi zikredilerek fazileti ve kıymeti açıklandığından dolayı en günahkar insanlar bile Ramazana özel birtakım dini hale giriyor. Bundan dolayı da Ramazanda içkiyi bırakan, sigara içmeyen ve kumar oynamayan çok insana rastladığımız için buna halk arasında 'Ramazan Müslümanlığı' denilebiliyor. Burada işin en güzel yanı Ramazan ayının en günahkar insana bile dokunduğu hakikatini hatırlatıyor. Bence Ramazan Müslümanlığı diye bir tabir kullanmamalıyız. En azından bu işin mesuliyetini yüklenen insanlar bu tabiri kullanmamalıdır. Çünkü bir Müslüman inişli çıkışlı hayat yaşar bazen çok yoğun bir dindarlık, bazen şartlar gereği, gaflet, ya da İnternet ortamı insanı etkileyerek daha az dindar yaşamaya neden olur. Bundan dolayı hemen eleştirmemeli, bir tövbeye imkan vermek lazım.

- Ramazan Ayının faziletlerinden biraz bahseder misiniz?

Elbette, bu konuda en açık delil Kuran-ı Kerimdir. Kuran-ı Kerimde Peygamber Efendimiz (SAV)'e inen Bakara Suresinde Cenab-ı Hak, İnsanlar hakkı batıldan ayırabilsinler, doğru yolu bulabilsinler diye Kuran-ı Kerimde Ramazan ayında indirmiştir, indirilmiştir buyruluyor. Demek ki Ramazanın doğruyu göstermek, insanlara hakikati göstermekten dolayı en büyük kaynağımız Kuran'ın indiğinden dolayı Kuranın hatırından dolayı aldığı bir değeri var.

Yine Kuran-ı Kerim'de ''Leyletülkadri hayrüm min elfi şehr'', Kuran'ın indiği gece Kadir gecesi Ramazanın içindedir. 1000 aydan hayırlıdır, bunu bize Kuran-ı Kerim söylüyor. Yani 83 yıl 4 ay ediyor. Dolayısıyla Peygamber Efendimiz (SAV)'in de şu hadisini hatırlatmak lazım.

Ramazan ayı öyle faziletli bir aydır ki; nafile ibadetlerinize farz sevabı verilir. Farz ibadetlerinize de 80 farz sevabı verilir diyor hadis-i şerif. Allah'ın bu geceye ve aya lütuflarının olduğu çok faziletli bir aydır, istifade etmek lazım.

- Bu ayda hangi ibadetleri yapmamızı önerirsiniz? Sadece bu aya özel muhakkak yapmamız gereken ibadetler var mıdır?

Kim bu aya şahitlik ederse ulaşırsa o ayı oruçlu geçirsin ayeti var. Yani Ramazan ayını özel ve bize Allah'ın farz kıldığı (Sağlıklı olan her Müslüman için) 1 aylık ramazan orucumuz bu ayın ana omurgasıdır, taşıyıcıdır yani binanın temeli Ramazan orucudur. Ona on bir ayın sultanı dememiz ondandır. Ramazan orucunun başlangıcını ifade eden sahur ve iftar yemeğidir. Sahur yemeği Peygamber Efendimiz (SAV)'den önceki peygamberlerde yoktu. Sadece Hz. Muhammed (SAV)'de vardı. Dolayısıyla sahur yemeği berekettir diyor ve bu bir ibadettir. Orucun açıldığı iftarda diyor ki; Müminin iki sevinci vardır birisi iftar anındaki o orucu açarken ki sevincidir. Bu cennete sebep bir ibadettir. Ramazan ayında faziletini öne çıkaran yine itikaftır. Ramazan'ın son on günü, erkeklerin camide kadınların ise evde itikafa girmesi sünnettir. Peygamber Efendimizin devamlı yaptığı sünnettir.

Başka bir ibadetimiz ise mukabeledir. Halkımızın ve bütün dünya Müslümanlarının yoğun ilgi gösterdiği Kuran'ın birinin okuyup Müslümanların takip etmesidir. Teravih namazı bu aya ait bir ibadettir. Bu ayda teravih namazlarını kaçırmamaya dikkat etmeliyiz. Çünkü bu ayın dışında teravih namazı yoktur. Yine bu ayda sadaka-ı fıtr vardır. Yani aç kalarak aç kişilerin halini en iyi şekilde anlaştıran aydır. Hiç değilse bir insanı sabah ve akşam üzere doyuracak kadar ihtiyaç sahibi kimseye miktar vermesidir. Ramazan ayında akraba ziyaretleri ile beraber iftar davetleri gerçekleştirilmelidir.

- Biraz önce söylediğiniz gibi Teravih namazı gerçekten çok önemli. Peki teravih namazını kaç rekatta kılmalıyız?

Bu konuda Peygamber Efendimiz (SAV)'in kaç rekat kıldığı ile ilgili kesin hep böyle kılardı diyebileceğimiz sabit bir kaynak yok. Peygamber Efendimiz (SAV)'in en yakınlarından olan eşi Hz. Aişe validemiz diyor ki; Ben Resulallah'ı normal namazın dışında Ramazan ayında ve yatsı namazından sonra 8 rekat namaz kılarken gördüm. Teravih demek, ara vererek yani dinlenilerek kılınan bir namazdır. Yoksa sahabe 'Teravih namazı' diye bir tabir kullanmamıştır, biz ona o ismi sonradan vermişizdir. Bir kısım Müslümanlar, Hz. Aişe validemizin Efendimiz (SAV)'de gördüğü 8 rekatlık teravih namazını ölçü olarak alırlar. Bu yanlış demek değildir, ancak 8 rekatlık namaz ile 20 rekatlık namazın sevabı da bir değildir.

Daha çok şafii mezhebinde olan kardeşlerimiz Hz. Aişe'nin bu örneğini delil olarak kabul ederler iken, İmam-ı Malik teravih namazını 40 rekat olarak kabul ediyor. Hemen hemen ortası 20 gibi bugün ümmetin çoğunluğu 20 rekat olarak kılıyor. Burada asıl önemli olan Ramazan ayına gösterdiğimiz hürmetten dolayı ramazan özel ayırıcı ibadet olarak teravih namazını kılmamızdır. 8 rekatlık da kılınır ancak, daha çok sevabını almak için hadis ve sünnetlerde açıkça belirtildiği gibi 20 rekat kılınmasını Müslüman kardeşlerimize öneriyorum. Hiç kılmamaktansa 8 rekat kılsınlar hiç kılmamaktan daha iyidir.

- Orucun maddi ve manevi faydaları neler?

Biz ibadetlerimizi Allah (c.c) emrettiği için yaparız ama insanları ibadet konusunda ikna etmek, sevdirmek için hikmetlerini de öğrenmek ve öğretmek lazım. Ramazan orucu bedeni otomatik olarak düzene geçiriyor. Oruç tut sıhhat bul deniliyor, oruç sıhhatı ayarlıyor. Vücuttaki fazlalık atılmasına yardımcı oluyor ve oruç aç kalan insanın daha ulvi ve manevi düşünmeye sevk ettiğini görüyoruz. Mesela yemeğini yiyen kimseler çok fazla manevi hallere giremiyor, feyiz ve berekete ulaşamıyor. Kendimde dahil olmak üzere pek çok kişiden duyduğum şey yemek yedikten hemen sonra kılınan namazda zorlanılıyor. Dolayısıyla oruç tutmanın maddi ve manevi faydalarını saymakla bitmez.

- Oruca ne zaman niyet etmeliyiz?  Sahur yapmadan oruç tutulabilir mi?

Sahur yapmadan oruç tutulabilir. Sahur sünnettir. Peygamber Efendimiz (SAV), 1 yudum su ile bile olsa sahura kalkın sahur berekettir buyuruyor. Niyet ise kişinin her gün için ertesi güne oruç tutacağını bilmesi demektir. Ayrıca niyet ettim Allah rızası için farz olan Ramazan orucumu tutmaya diye niyette edilebilir. Sahura kalkmadan oruç tutulur. Akşam iftar yaptıktan sonra ertesi günün orucuna niyet edebilir, bu süre zarfında yine sahura kadar yiyip içebilirsiniz. Oruç, sahur ile yani imsak vakti ile başlar. O saate kadar niyet etsek de etmesek de yemek içmek serbesttir.

- Peygamber Efendimiz (SAV) sahurda ve iftarda nelere dikkat ederdi?

Peygamber Efendimiz (SAV), ibadetlerde çokça dua ederdi. Oruçluyken iftara yakın zaman diyor kulun Allah'a yapacağı dua reddolunmaz diyor. Sahur vakti de Efendimize özel olduğundan dolayı bizler onun ümmeti olarak sünnete uymalı ve bir yudum suyla bile olsa sahur yapmalıyız. Peygamber Efendimiz (SAV), dilinize de oruç tutturun derdi. Kötü söz söyleyen ve yalanla iş yapmaya devam edenin aç kalmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur diyor. Bu ayda helal ve haramlara dikkat etmeliyiz. Oruca hem ruha hem de bedene tutturmaya gayret etmeliyiz.

- Ramazanı nasıl karşılamalı ve onu layığıyla en güzel şekilde nasıl uğurlamalıyız?

Peygamber Efendimiz (SAV)'in bir hadisi şerifinde buyruluyor ki; Cenab-ı Hak, kulumun bütün ibadetlerinin ecrini dünyada bildirdim. Ama orucun orucun mükafatını ben vereceğim diyor. Allah ne kadar büyükse Allah'ın sürprizi de o kadar büyük olacak. Dolayısıyla bir Müslüman orucu tutarken Allah'ın kendisi için ne kadar büyük bir mükafat hazırladığının bilinci ile hareket ederek mekruhları terk etmeli, haramdan vazgeçmeli ve olabildiğince olabildiğince kimsesiz kimseleri doyurmalı ve yardımlar yapılmalıdır. Bizimle beraber imkanı olmayan garipleri ya da yetimleri sevindirmek çok önemlidir.

Ramazan ayında ne elimizden ne de dilimizden insanın kalbini kırmamalıyız, hayvanlara ve bitkilere zarar vermemeliyiz. Sadece aç kalmanın Allah'a bir yararı ya da zararı yoktur Allah bilincimizi düzeltmemizi bizden bekliyor. Bol bol akraba ziyaretleri yapmalı ve çokça sadakalar çıkarmalıyız.

Yasemin.com /  Ebrar Albayrak

adminadmin