Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 07-10-2016 09:46   Güncelleme : 07-10-2016 09:46

Sev Ama Kusurları Görmeden "Allah İçin Sev"

Her geçen gün insanların hassasiyetleri artmakta…

Sev Ama Kusurları Görmeden

Bunun akabinde ise sinir sistemleri çökmekte.

Bir kelime duymaya görsün...

Ver yansınlar başını alıp gitmekte.

Her yüz yılda fitne ve fesat çıkaran topluluklar var olmuştur.

Ve olacaktır.

Bu topluluklar her kesimden var olmaktadır.

İnançlı ya da inançsız…

Vatansever ya da vatan ve millet sevgisini yüreklerinde taşımayanlar.

Her kesimin farklı görüşleriyle ortaya çıkan deccallar var olacaktır.

Ya! İnançlı insan topluluklarında hakim olan bidatler yüzünden çıkan fitneliklerin

Dine ne kadar zarar verdiğini anlayamayan kullara ne demeli...

İnanmayarak kendine özgü bir hayat yaşayanlar topluluğundaki İnsanlara bakalım.

İnanmadığını açıkça dile getirerek ve de kimsenin inancı ile uğraşmayarak yaşayan insanları inanın alnından öpesim geliyor.

Hemen dellenmeyin dini bütün kullar.

Neden biliyor musunuz?

Allah ile kulunun arasına karışılmaz.

Kendinin hayatı, kendi seçimi ve hesabı vereceği Yaradana sahip…

Böyle bir yaşamı kabul etmiyorum.

Lakin saygı duyana saygı duymayı

Dinimden öğrenmenin şükrünü yaşamaktayım.

O benim dinime küfretmiyor ise

Bende onun inançsızlığına küfretmem.

Peygamber efendimizin bir sözü geldi aklıma. Yeri gelmişken zikredeyim, sakın ana-babalarınıza küfretmeyin der.

Ashabı kiram şaşkınlık ile

Ya Resulullah kim ana-babasına küfreder ki?

Tebessüm ederek, eğer sizler karşınızdaki topluluklara küfreder iseniz,

Onlarda sizlere eder.

Ve sizler kendi ailelerinize etmiş olursunuz.

Çünkü sizler başlatan olmuşsunuz dur.

Geçenlerde Avrupa’nın Berlin şehrinde camilerin tanıtım günü düzenlendi.

Bir camimizi ziyaret edip tanımaya çalışan bir çiftin resmi çekilmiş.

Ve medya da yayınlandı.

Resimde erkek kadına sarılmış ve dinler bir pozisyonda bakmakta.

Kadının başı açık…

Şimdi bu resmin nesi şaşkınlık ve ortalığı karıştıracak bir halde!

Sorarım müminlere?

Çift zaten Hıristiyan ya da... Bir dine mensup.

Yani İslam’ın şartları onlar için geçerli değil.

Kaldı ki orası, müminlerin ibadet yeri.

İbadet; kulun Yaradan’ına sevdasını yadetmesi.

Kulum rabbi ile konuşması.

Yaradılanın yaradana şükrünü sunması…

Eğer biz inançlı kurullar hoşgörü den uzak bir şekilde, İslamiyet’i anlatacak isek...

Vay gayri Müslimlerin haline…

İnanın yarın mahşeri huzurda bizden davacı olurlar.

Bırakalım girsinler camilerimize.

Belki oradaki manevi huzuru hissederek

Rablerine yönelirler.

İnsanların hoşgörüsüne karşı, tanımak istekleri var olur, yüreklerinde.

Peygamber efendimiz(sav);hoşgörünün en büyük temsilcisi değil miydi?

Hani Kuran ve Sünnetti bizlere dinimizi anlatan!

Lafa gelince gemiler dolusu…

İcraata gelince ambar boş!

Ah be mümin kardeşim biz önce iğneyi kendimize batıralım.

Çuvaldızı başkalarına zaten batırmaktayız.

Hala dinimizi öğrenememişiz.

Dengesizin biri bir laf eder, ortalık bir yansın.

"İşte dinciler siz busunuz" kelimesi başlar duyulmaya.

İslam; sevgi ve saygı dinidir.

Dinimizi yaşayalım derken, dinden çıkmayalım.

Mamafih, Kur’an ve sünnette yer almayan hal ve anlatımları zikrettiğimizde, farz hükmü koyarız.

Allahın koymadığı bir haramı ya da farzı (yapılması mutlak ) bizler var edemeyiz.

Var ettiğimizde ise...

Allah muhafaza dinden çıkarız.

Âlim olmanın bir anlamı yok.

Âlim olmak ise çok okumak değildir.

Kuralları hakkı ile bilip yaşamak ve örnek olmaktır.

Sevgi ve saygı ile

Yaşamayı hayatımıza öğretelim.

Değerli okurlarım.

adminadmin