Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 15-01-2018 08:54   Güncelleme : 15-01-2018 08:54

Taşeron’un taşeronluğu!

Kamuda çalışan ama özlük hakları net olmayan ama bir o kadar da çözüm bekleyen sorundu taşeron işçiler. Ancak Taşeron Yasası ile birlikte büyük bir çözüm bekleyenlerin bir kısmı yine hüsranla karşılaştı. Toplum ise taşeron yasasından dolayı ikiye bölünmüş vaziyette…

Taşeron’un taşeronluğu!

Yaklaşık olarak 900.000 taşeron işçi çözüm daha doğrusu kadro beklerken bakanlıklar çalışmasını yaptı ve açıklanan çalışmaya göre Bakanlıklarda çalışan 450.000 kişilik taşeron işçi kadroya alındı. Yani 657’ye tabi oldu. Bu arada bu yasa ile birlikte kamuda çalışan belediye ve il özel idarelerinde çalışan sözleşmeli memurlarda kamuya geçiş yaptı. yani onlarda 657’ye tabi oldu.

Tabii ki 657’ye tabi olanlar arasında bu memnuniyet oluştursa da belediyelerde ve il özel idarelerinde çalışanları mutlu etmedi. Şöyle ki İl Özel İdarelerde ve Belediyelerde çalışan taşeron işçiler ise belediyelerin daha önceden aktif hale getirdiği şirketlerde istihdam edilecek.

Taşeron firmalar diskalifiye olacak, 5 Aralık 2016’ya kadar girişi yapılmış tüm personel de bu il özel idare ve belediyelerin firmalarına kaydırılacak. Ve bu taşeron işçilerle 3 yıllık sözleşme imzalanacak. Aslında bu uygulama yeni değil. Zaten halihazırda belediyeler taşeron işçilerle 3 yıllık sözleşme imzalıyor. Bu uygulama ile taşeron işçilerin sadece bankamatik kartları değişecek, hepsi bu! Bunun yanın sıra Cumhurbaşkanımızın direktifi ile geçiş yapan personele 2 maaş ikramiye ödenecek. Bu haktan sadece emekliliği gelmiş ya da emekli olan ama taşeron işçi statüsünde çalışan personel yararlanamayacak.

Belediyelerde ve il özel idarelerde çalışan taşeron işçileri tabii ki bu memnun etmedi.Zira onlarında bekledikleri 657’ye tabii olmaktı.

Çalışma ve Sosyal güvenlik bakanımız Jülide Sarıeroğlu “Şartsız, Koşulsuz  olarak tüm taşeron işçilerimizi kadroya alıyoruz.” demişti. Bakalım gerçekten de öyle mi?!

Bakanlıklarda ki uygulamaları hakkında pek bilgi sahibi olmasam da Belediyelerde ki uygulamaları pek öyle şartsız ve koşulsuz olarak görünmüyor…

Örnek verecek olursak İstanbul’da ki X Ak Parti ilçe belediyesinde senelerce çalışan taşeron işçilerin 11 Ocak 2018 başvuru son tarihi olmasına rağmen Belediyece başvuruları alınmadı. Alınmama gerekçesi içinde çeşitli bahaneler ortaya sürüldü. Belediye Firmasına geçiş için belirli oranlar vs.ler için yeterli olunmadığı ifade edildi. Yani O Belediyenin Ulaşım hizmetleri ve Fen İşleri Müdürlüğünde çalışan personeller bu yeni yasadan FAYDALANDIRILMADI! Hani Şartsız ve Koşulsuz’du?

Şimdi belediyeler Taşeron yasası ile daha çok düzene girecek derken aslında daha da karmaşık bir o kadar da içinden çıkılmaz bir personel yapısına sahip oldu. Zira Belediyeler hali hazırda hala taşeron işçi ve sözleşmeli memur alımına devam ediyor.

Bir Belediye düşünün!

Aynı işi yapan;

Memur, Devlet İşçisi, Sözleşmeli Memur, Belediye’ye ait firmanın Taşeron İşçisi ve Özel firma üzerinde görülen taşeron işçi yapısı oluşmuş oldu. Aslında işi çözmediğimiz gibi daha da karmaşık yapı oluştu. Tabi bu arada saydığım guruplar aynı işi yapıyor olsalar dahi farklı farklı maaşlara ve özlük haklarına sahip oldu…

Gruplar arasında maaş ve ikramiye gibi ya da destekleme adı altında memurlara ödenen ekstra ödemeler ile uçurum daha da açıldı.

Şimdi biz neyi çözmüş olduk?

Bu daha ilk girişlerde form doldurmada elenme aşaması, daha güvenlik adı altında ve sözlü yazılı mülakatlar başlamadı bile. O aşamalarda da elemeler devam eder… Netice de “Şartsız ve Kayıtsız” olarak işe alıyoruz!

Senelerce taşeron işçi olarak değişik özel firmaların personeli olarak gösterilerek şimdi de şundan dolayı, bundan dolayı belediyelerin firmalarına geçişi sağlanmayan personel elbette ki tepkisini ilk seçimlerde Ak Partiye gösterecektir. Sadece bunu dillendiremeyeceklerdir, Zira hepsinin geçim sıkıntısı var…

Taşeron işçi yasasına ve bu personellerin kamu da istihdam edilmesine ve kadro verilmesine karşı çıkanda bir gurup var. Ki onlarda haklı. 2010 yılı KPSS Mağdurları ile ilgili olarak devlet hali hazırda bir adım atmış değil. FETÖ kumpasının en belirgin yaşandığı 2010 yılında ki KPSS Mağdurları ise hali hazırda haklarını kazanmak için çabalasın! neden bize devlet kadrolarımızı vermiyor neden bizi istihdam etmiyor desin! Bu guruba girenler de tepkisini 2019 yılında ki seçimlerde gösterdiğinde kimse şaşırmamalı…

Aslında Taşeron Yasası çıkmadan aylar öncesinde Belediye ve İl özel İdarelerinde çalışan taşeron işçilerin kadroya alınmayacağını yani 657’ye tabi olmayacağını, bu personelin sadece belediye şirketlerine geçişinin yapılacağını söylemiştim. Şöyle ki hangi partinin yönetiminde olursa olsun tüm belediyelerin aşırı bir şekilde personel istihdam ettiğini söylemiştim. Bir kişinin yapacağı işi bazen üç kişi bazen de 4 kişi yapar görünüyor! tabiri caizse kimin dayısı daha güçlüyse o ense yapıyor! Sadece sabah-akşam gelip kart basan maaş alan taşeron işçiler ise tüm parti belediyelerinde hali hazırda mevcut…

Mevcutta 700-800 kişilik devletin verdiği bir kadroya siz 2.300 kişi alıp istihdam oluşturursanız elbette ki devlette bunun önlemini bu istihdam edilen personeli şirketlere aktararak alır!

Taşeronlar maalesef belediye başkanlarının siyasi rant kazanmak için aşırı personel yüklemesinin şimdilerde ceremesini çekiyor…

Hükümetin taşeron yasasında ki bir diğer handikabı ise bu belediye ve il özel idaresinde çalışan tüm personeli 657’ye tabi olmasını istememesi. Zira Ak Parti ve MHP’li Belediyelerde çalışan Kripto FETÖ Terör örgütü mensupları hali hazırda belediyelerde cirit atıyor. CHP’li Belediyelerde çalışan personelin bir kısmı ise milli olarak adlandırılmıyor. Her ne kadar HDP’li belediyelere de Kayyum atanmış olsa da bu belediyelerde de PKK Terör Örgütü sempatizanları hali hazırda mevcut. Haliyle Belediyelerde çalışan taşeron işçiler bir o yana bir bu yana hükümet tarafından evrilerek gerçek kadro verilmiyor…

Bunun yanı sıra Taşeron İşçi demek hangi siyasi parti olursa olsun, Potansiyel Oy demek ve Resmi olarak yapılamayacak ama parti çıkarları için her işe sürülecek personel demek…

Siz olsanız Taşeron işçileri kadrolu hale getirip bu siyasi ranttan vazgeçer misiniz?

Orhan Sarıkaya

adminadmin