Türk çayının geleceği tehlikede mi?

Ekonomik ömrünün yüzde 75’ini dolduran Türk çayının geleceğini korumak için yola çıkan Lipton, bu yılki projelerini çayın ana yurdu Rize’de açıkladı. Sürdürülebilir Çay Tarımı Projesi kapsamında 15 binden fazla çay üreticisini eğitmeyi amaçlayan Lipton, bölgedeki katı atık sorununun çözümü, çay üretimi uygulamalarının yapılacağı deneme bahçesi, bölge halkına yönelik sağlık taraması ve elektronik veri tabanı çalışmalarıyla geçen yıl başlattığı Sürdürülebilir Çay Tarımı projesini daha da genişletti.
 
Doğru tarım için toprak analizi laboratuarı

Türk çay tarımındaki en önemli eksiklerden biri olan, gübrenin doğru kullanımı konusuna eğitimlerinde geniş yer veren Lipton, bölgedeki Ziraat Odaları ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) ile işbirliği yaparak Rize’nin Ardeşen ilçesinde bir toprak analizi laboratuarı kurdu. Bu laboratuar sayesinde, bölgenin en geniş kapsamlı toprak yapı haritası çıkarılmaya başlandı. Toprak analiziyle, doğru gübre miktarı ve çeşidiyle ilgili yönlendirme alan çay üreticileri, bu çalışmayla şu ana kadar 500 bin TL tasarruf yapmış oldu. Proje sonuna kadar bu rakamın yaklaşık 3 milyon TL’ye ulaşması hedefleniyor.

Unilever Türkiye, Rusya, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkasya Başkan Yardımcısı ve Unilever Türkiye CEO’su İzzet Karaca, dünyada her gün yaklaşık 2 milyar insanın bir Unilever ürünü kullandığını vurgulayarak, “Unilever, 2010 yılında Sürdürülebilir Yaşam Planı’nı hayata geçirmeye karar verdi. Bu plan sosyal, ekonomik ve çevresel alanda tüm dünyayı kapsayacak kadar geniş ve dünyadaki milyarlarca insana dokunacak kadar ayrıntılı bir plandı. Ve bu plan bizim iş yapış biçimimizin temelin oluşturdu” dedi. Lipton’un sürdürülebilirlik vizyonunu ve Lipton Sürdürülebilir Çay Tarımı Projesi’ni anlatan Unilever Gıda Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Seçkin de, çayın dünyadaki ve Türkiye’deki tarihinden söz ederek çayın ülkemizde kısa süre içinde gelenekselleştiğine değindi. Seçkin, dünyadaki yaklaşık 4 milyon tonluk çay üretiminin yüzde 5’inin Türkiye tarafından yapıldığını açıkladı. Bu oranla Türkiye’nin dünyadaki 5’inci büyük çay üreticisi konumunda olduğunu belirterek dünyadaki çay pazarının yüzde 25’inin Unilever’e ait olduğunu ifade eden Seçkin, çayın Türkiye’deki önemine değinerek, “Türkiye’de nüfusun yüzde 96’sı her gün çay içiyor. Güne çay içerek başlıyor, yine onunla günü sonlandırıyoruz. Çay, hayatımızın ayrılmaz bir parçası ” dedi.

Kaynak: Yeni Mesaj