Ekonomi
Giriş Tarihi : 22-02-2016 15:21   Güncelleme : 22-02-2016 15:21

2016 Turizm Eylem Planı!

Başbakan Davutoğlu, "Kimse, etrafımızdaki ateş çemberi dolayısıyla içe kapanacağımızı, kendi içimizde devinim yaşayacağımızı düşünmesin ve beklemesin

2016 Turizm Eylem Planı!
Başbakan Davutoğlu, "Kimse, etrafımızdaki ateş çemberi dolayısıyla içe kapanacağımızı, kendi içimizde devinim yaşayacağımızı düşünmesin ve beklemesin. İçe kapanmayacağız, dünyayla daha çok bütünleşeceğiz" dedi. Başbakan Davutoğlu, Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısında, 2016 Turizm Eylem Planı'nı açıkladı. Davutoğlu, yaptığı açıklamada, Turizm sektörünün meselelerini en son 2015 Aralık ayında bir araya gelip konuştuklarını belirterek, bu toplantıda, "Türkiye gücünü keşfet" dediklerini ve bunun "Türkiye" markasının anahtar cümlesi olduğunu bildirdi. "Bireysel hayatımızda olduğu gibi toplum ve devlet hayatımızda, duruşumuz, özgüvenimiz belirleyicidir" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti: "Hadiseleri nasıl karşıladığımız, felaketler ve musibetler karşısındaki tavrımız, izzet ve vakarımız belirleyicidir. Bu yüzden bütün konuşmalarımda özgüven vurgusunda bulunuyorum. Burada içinde bulunduğumuz durumu gözeterek bir kez daha diyorum ki; özgüven yani sağlam duruş, her şeyden daha önemlidir. Özgüven kendi gücünü imkanlarını sınırlarını kapasitesini keşfetmektir. Özgüven sadece kendisine güvenmek değil başkalarının güvenini de kazanabilmektir. Beraber düşünmek, birbirini dinlemek ve başkasının fikrini dikkate almaktır. Bu fikirlere hürmet etmek onları karşılıklı istişare zemininde istifade edecek şekilde ele almaktır. Gücümüzün kaynağı budur." Davutoğlu, bugüne kadar dahili ve harici ulusal ve küresel krizleri, güven duygusuyla istikrarla ve millet iradesiyle aştıklarına işaret etti. Davutoğlu, 2008 krizinde Avrupa’nın en güçlü ülkeleri dahi iflas bayrağını çekerken krize rağmen 6,5 milyon istihdam ürettiklerini bildirdi. Kişi başına milli gelirden ihracat kapasitesine, kongre turizmden turist sayısına kadar hemen her alanda büyük atılımlar gerçekleştirdiğine işaret eden Davutoğlu, büyümeye, kalkınmaya devam ettiklerine dikkati çekti. Özgüvenini kaybeden ülkelerin atılım yapma gücünün kalmayacağını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, bu ülkelerin reform yapamayacağını, atılım gerçekleştiremeyeceğini söyledi. Davutoğlu, "Biz son 14 yılda Türkiye’yi büyük bir devinim içine soktuysak, çevremizde bütün problemlere rağmen devrim çapında işler başardıysak bu tamamen millet iradesine yaslanmamızın eseridir. Kendimize güvendik, milletimize güvendik ve başarılı sonuçlara ulaştık. Elbette biz bu güven duygusunu içinden çıktığımız milletimizden alıyoruz. Bizim demokrasi anlayışımız, halkın düşünce ve duygusuna hürmet etmek refakat etmektir. Bugüne kadar ayrımız gayrımız olmadı. 'Biz birlikte Türkiye’yiz, biz birlikte güçlüyüz, biz Türkiye'yiz ve gücümüzün farkındayız' dedik" ifadesini kullandı. TERÖRÜN GÜNDEMİMİZİ ESİR ALMASINA ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ "Etrafımızın yangın yerine döndüğü, iç ve dış terörün istikrarı, huzurumuzu ve ferahı hedef aldığı bugünlerde bir yandan büyük bir kararlıkla milletimizin huzur ve emniyeti için tedbirler alırken diğer yanda kısa orta ve uzun vadeli sosyal ekonomik reformlarımızı birer birer hayata geçiriyoruz" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti: "Terörden canımız yanıyor ama terörün gündemimizi esir almasına asla müsaade etmiyoruz. 1 Kasım seçimlerinden sonra hazırladığımız eylem planımızı, vadettiğimiz süre içinde bir bir hayata geçiriyoruz. İki ayda meclise sevk ettiklerimizle birlikte reformlarımızın yüzde 50’sini, vaatlerimizin yüzde 75’ini hayata geçirdik. Bu demokrasi tarihimizde ilktir. Daha geçen hafta Ar-Ge reform paketini Meclis'ten geçirdik ve topladığımız Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu ile neredeyse tam gün istişare ederek, ülkemizin bilim teknoloji ve sanayideki orta ve uzun stratejilerini ele aldık. Bugün de turizmle ilgili eylem planımızı açıklıyoruz. Ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenlere inat biz tespit ettiğimiz hedeflere aynı kararlılıkla yürüyoruz." Davutoğlu, zengin medeniyet birikiminin mirasçıları olarak kendilerinin gelenekle bağlarını muhafaza ederek ülkenin gücüne güç kattıklarını ifade etti. Türkiye'nin her anlamda dünya ile bütünleşmeye devam ettiğini ve dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle devam etti: "Gözümüz hem Avrupa'ya hem Asya'ya hem Afrika'ya dönüktür. Kimse, etrafımızdaki ateş çemberi dolayısıyla içe kapanacağımızı, kendi içimizde devinim yaşayacağımızı düşünmesin ve beklemesin, içe kapanmayacağız, dünyaya daha çok açılacak, dünyayla daha çok bütünleşeceğiz. Propaganda amaçlarına teslim olarak kimse Türkiye'nin ekseninin değişeceğini düşünmesin. Türkiye her halükarda hukukunu, güvenliğini, istiklalini ve vatandaşlarını koruyacaktır. Dünyaya açık bir ülkeyiz daha da açık olacağız. Dünyaya açılırken ait olduğumuz medeniyetin o derin ilmini ve irfanını büyük bir onurla temsil edeceğiz. Gücümüzün ve potansiyelimizin farkındayız. Türkiye'ye karşı yürütülen kirli kampanyayı dikkatle izliyoruz. Türkiye'yi küçük düşürmeye çalışan, Türkiye'nin zarar görmesinden medet uman bölücü, yıkıcı ve paralel örgütler muratlarına eremeyeceklerdir. Türkiye'nin imajını, uluslararası toplum nezdindeki algısını negatif yönde değiştirmek isteyenler tarih ve millet önünde mahcup olacaklardır." Davutoğlu, "Türkiye'nin turizmine zarar vereceklerini düşünenler insanlığın en temel haklarından birine, seyahat özgürlüğüne müdahil olacaklarını zannederek hayata, hukuka ve özgürlüğe müdahale edebileceklerini sanıyorlarsa, yanılıyorlar. Hiçbir kara propaganda dünyanın gözbebeği olan İstanbul'u, İzmir'i, Antalya'yı, Muğla'yı, Aydın'ı, Bursa'yı, Konya'yı ve Mardin'i gözden düşüremeyecektir" ifadesini kullandı. NE BADİRELER ATLATTIK BUNU DA ATLATACAĞIZ Terörün kalleşçe saldırılarını sürdürdüğünü ve milletin ciğerine ateş düşürdüğünü belirten Davutoğlu, "Ama Türkiye büyük bir devlet, milletimiz büyük bir millet. Ne badireler atlattık bunu da atlatacağız. Terörle mücadeledeki kararlılığımız sürüyor. İçeride ve dışarıda fark etmez, hak edene hak ettiği cevabı veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz" dedi. Başbakan Davutoğlu, hükümet olarak gelişmelere hakim olduklarını ve gelişmelere göre esnek ve aktif bir müdahale stratejisi uyguladıklarına değindi. Rusya ile olan gerilim ve çevre ülkelerde yaşanan sorunlar nedeniyle turizmde bazı sıkıntıların yaşandığına işaret eden Davutoğlu, durumu değerlendirip, sektörle istişare ederek hemen bir önlem paketi, bir eylem planı hazırladıklarını bildirdi. Turizmin günümüzün en yaygın, mobilize, büyük değişik katmanları olan çok önemli sektörlerinden birisi olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, turizm uluslararası ilişkilerde her zaman onarıcı ve iyileştirici etkiye sahip olduğunu söyledi. TURİZM YAPTIRIM ARACI OLARAK  KULLANILMAMALI Davutoğlu, devletler arasında sorun yaşansa da turizmi bir yaptırım aracı olarak kullanmanın doğru olmadığını belirterek, "Çünkü turizm halklar arasında bir iletişim ve etkileşim aracıdır. AK Parti hükümetleri olarak 14 yıldır bu sektöre hem ekonomik hem de sosyal ve kültürel açıdan hak ettiği önemi vermenin gayreti içerinde olduk. Bakınız 2002'de sadece 13,2 milyon turist ile dünyada on yedinci sıradaydık. Geçtiğimiz yıl ise coğrafyamızda yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen yaklaşık 40 milyon turisti ağırladık. Bu sayı itibarıyla dünyanın en fazla turist çeken altıncı, Avrupa'nın ise dördüncü ülkesi olduk. Bu göstergeleri daha da iyi noktalara taşıyacağız" ifadesini kullandı. Başbakan Davutoğlu, 2023 yılı hedeflerinde turizmin çok önemli bir yer tuttuğunu ve bu alandaki hedefin dünyada ilk üçe girmek olduğunu vurgulayarak, şöyle dedi: "Muhteşem doğamız, binlerce yıllık tarihimiz, modern konaklama tesislerimiz, gelişmiş ulaşım imkanlarımız, eğitimli ve girişimci ruhlu beşeri kaynaklarımız en büyük rekabet üstünlüklerimizdir. Malumunuz turizm çok kırılgan bir sektördür. Sektörün tamamen dışındaki birtakım gelişmeler doğrudan bu sektörü etkilemekte ve sektör üzerinde olumsuz bir sonuç doğurabilmektedir. Bu nedenle zaman içerinde gelişmelere göre birtakım tedbirlerin alınması kaçınılmazdır. Nitekim geçtiğimiz yıllarda uçuş desteği sağlanması, ihracatçı sayılma, kredi garanti fonu desteğinden faydalanma ve enerji desteği verme gibi destekleme faaliyetlerinde bulunduk, bulunmaya devam ediyoruz." TURİZM EYLEM PLANIMIZ DOKUZ MADDEDEN OLUŞUYOR Turizm sektörüne bir süredir yeni destekler sağlanması konusunda sektörle hummalı bir çalışma içerisinde olduklarını belirten Davutoğlu, geçen hafta söz konusu çalışmaların neticelendirildiğini ve Bakanlar Kurulu'nda yapılan değerlendirmenin ardından aralarında aciliyet gerektiren bazı hususların kamuoyuyla paylaşılması kararı aldıklarını söyledi. Davutoğlu, aldıkları karar ve tedbirlerin hayata geçirilmesinde, merkezi, yerel ve sivil aktörlerin işbirliğinin çok önemli olduğuna işaret etti. Davutoğlu, "Sadece hükümetimizin aldığı kararlar değil, bu kararların yerel yönetimler tarafından benimsenmesi, yerel aktörler, sivil toplum kuruluşları tarafından desteklenmesi, sektör tarafında da hayata geçirilmesi önemlidir. Yine bu süreçte sektördeki her yatırımcı ve işletmenin üzerine düşen de değerlerimizi koruma ve koruma dengesini gözetip kaliteden ödün vermeden en etkin biçimde turizmin hizmetine sunmaktır" diye konuştu. Turizm Eylem Planının dokuz maddeden oluştuğuna dikkati çeken Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Bu maddelerden birincisi, tüm dünyada Türkiye'ye turist getiren 'A Grubu' seyahat acentelerine uçuş başına destek verilmesini hükme bağladık. Bununla ilgili Bakanlar Kurulu kararını 12 Şubat 2016'da Resmi Gazete'de yayımlayarak yürürlüğe koyduk. Buna göre, 1 Nisan-31 Mayıs 2016 tarihleri arasında tüm ülkelerden turist getiren 'A Grubu' seyahat acentelerine uçuş başı 6 bin dolar destek veriyoruz. Destek verilecek havalimanları Alanya-Gazipaşa, Antalya, Muğla-Dalaman, Muğla-Bodrum tarifeli ve tarifesiz charter uçuşları İzmir Adnan Menderes ve Kütahya Zafer Havalimanları. Sadece tarifesiz charter uçuşlara 2015'te söz konusu destek, 8 ülke için uygulanmıştı. Şimdi bunu yaygınlaştırıyoruz, 2016 yılında havaalanı sayısına Zafer Havaalanını da ekleyerek altıya çıkarttık ve desteğin kapsamını genişleterek ülke sınırlaması olmadan tüm dünyadan turist getirecek uçuşlara uyguluyoruz. Biliyorsunuz, daha önceki desteğimiz sadece belli ülkelere yönelikti. Şimdi bütün dünyadan gelecek olan turistlere bu desteği uyguluyoruz." A GRUBU TURİZM ACENTELERİNE 100 MİLYON LİRA KADAR KREDİ KULLANMA İMKANI Davutoğlu, ikinci eylemin Türkiye turist getiren "A Grubu" seyahat acentelerine kredi garanti fonu teminatıyla kredi kullanma imkanı sağlanması olduğunu bildirdi. Başbakan Davutoğlu, "Geçtiğimiz yıl bu destekten yararlanacak firmalar için turist getirecekleri ülke sayısı 13 olarak belirlenmişken, 2016'da bu sayıyı 26'ya çıkarttık. Böylece Azerbaycan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Rusya, Türkmenistan, Ukrayna, Almanya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İsveç, İsviçre, İtalya, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan, Norveç, Bulgaristan ve Romanya'da kredi başvuru tarihinden bir önceki yıl en az 400 bin turist getiren 'A Grubu' turizm acentelerine kredi garanti fonunun kefalet desteğiyle 100 milyon lira kadar kredi kullanma imkanı sağlanmıştır" dedi. Üçüncü eylemin, ihtiyaç duyulduğunda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafında karşılık yönetmeliği uygulanmasına dair Kurul kararı alınması olacağına dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti: "Turizm sektöründe muhtemel bir daralma ya da kredilerin geri dönüşünde yaşanabilecek sorunlar söz konusu olduğunda sektör firmalarının banka borçlarında yeniden yapılandırmaya gidilecektir. Tıpkı terör ve doğal afetler nedeniyle ödeme güçlüğü yaşayan işletmelere uygulanan yeniden yapılandırma, ihtiyaç duyulduğunda turizm işletmelerine de uygulanacak. Bu kapsamda, Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli yatırım, işletme ve seyahat acentelerinin kullandığı kredilerin geri ödemelerinin ötelenmesi ya da yeniden yapılandırmasında kolaylık sağlanacak. Dördüncü eylem ile Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli deniz turizmi tesislerini Ekonomi Bakanlığının teşviklerinden faydalandırıyoruz. Özellikle yüksek gelir grubuna mensup turistlere hizmet veren deniz turizmi tesisleri yani kruvaziyer limanları, yat limanları, rıhtım ve iskeleler ile çekek yerleri bu çerçevede onlarla ilgili bir yasal düzenlemeyi daha işler hale getiriyoruz. Böylece belgeli deniz turizmi tesisleri yeni yatırım ve tesis yenileme işlemlerinde bulundukları bölge teşviklerinden tıpkı konaklama tesisleri gibi yararlanacaklar." Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümetin çözüm ortağı olarak gördüğü turizm sektörünün herhangi bir zarar görmemesi için büyük bir hassasiyet sergilediğini belirterek, "Bu çerçevede bugün açıkladığımız eylem paketiyle sektörümüze doğrudan 255 milyon Türk lirası bir destek, hibe desteği sağlıyoruz ayrıca sektörün 288 milyon liralık ödemelerini de erteliyoruz ve üç yıla yayılmış şekilde ödeme kolaylığı getiriyoruz" dedi. Beşinci eylem ile Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli konaklama ve deniz turizmi tesislerini ihracatçı kapsamına aldıklarını ifade eden Davutoğlu, buna göre konaklama ile deniz turizmi tesislerinden bir önceki yıl 750 bin dolar döviz getirenlerin bundan sonra ihracatçı sayılacağını belirtti. Davutoğlu, bu desteği 2009 yılında da uyguladıklarını hatırlatarak, bu eylem planıyla kolaylaştırıcı ve avantajlı ilavelerde bulunduklarını, daha önce var olan 1 milyon dolar şartını, 750 bin dolara indirdiklerini söyledi. Ayrıca 2009 yılındaki düzenlemeden sadece konaklama tesislerinin yararlandığını, bu eylem planıyla deniz turizmi tesislerini de kapsama aldıklarını vurgulayan Davutoğlu, "Böylece bu destek kapsamına giren şirketler Eximbank kredilerinden yararlanma, sair bankalardaki kredi işlemlerinde kolaylık, yurt dışı fuarlara katılım desteği, resim ve harçlardan muaf olma gibi avantajlardan doğrudan istifade edeceklerdir" dedi. Eylem planı kapsamında altıncı olarak çevreye duyarlı konaklama tesisi belgeli işletmelere verilen mevcut enerji desteğine ek olarak, su, atık su ve katı atık bedellerinde, bulundukları bölge itibarıyla en düşük tarifenin uygulanacağını aktaran Davutoğlu, aradaki farkın Hazine tarafından karşılanacağını kaydetti. Yedinci eylem olarak, Bakanlık belgeli konaklama tesislerinin ecrimisil bedellerinin 2016 yılı ödemelerinin ertelenmesi ve takip eden 3 yılda üç eşit taksitle ödenmesi konusunda gerekli düzenlemelerin yapılacağını duyuran Davutoğlu, "Bu kolaylık Bakanlık belgeli tesislerden, deniz kıyısında bulunanların, tesiste kalan turistlerin denize girme ve güneşlenme amaçlı kullandığı Hazine mülkiyetindeki alanların, yani kumsal alanların yüz ölçümü üzerinden ödedikleri ecrimisil bedellerine de uygulanacaktır" diye konuştu. Davutoğlu, sekizinci eylemin ise Kültür ve Turizm Bakanlığından tahsisli konaklama tesislerinden alınan kira bedellerinin bu yıl ertelenmesi ve üç eşit taksite ödenmesi olduğunu ifade etti. Başbakan Davutoğlu, dokuzuncu eylem kapsamında Bakanlık tahsisli konaklama tesislerinin toplam ciroları üzerinden alınan pay bedellerinin 2016 yılı ödemelerinin erteleneceğini ve üç eşit taksitle tahsil edileceğini dile getirdi. TURİZM TÜRKİYE'NİN ORTAK ÇIKARILARINI İLGİLENDİREN SİYASET ÜSTÜ BİR ALAN 2016 Turizm Acil Eylem Planı destek paketinin, bu maddeler çerçevesinde hızlıca hayata geçirileceğini ifade eden Davutoğlu, paketin turizm sektörünün başarılı bir sezon geçirmesine katkı sağlayacağını söyledi. Destek paketinin daha çok telafi edici tedbirler içerdiğini anlatan Davutoğlu, ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığının turizm sektörüne yönelik uzun vadeli yapısal tedbirler üzerinde çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı. Başbakan Davutoğlu, "Hükümetimiz, turizm sektörünü bir çözüm ortağı olarak görmekte, sektörün herhangi bir zarar görmemesi için büyük bir hassasiyet sergilemektedir. Bu çerçevede bugün açıkladığımız eylem paketiyle sektörümüze doğrudan 255 milyon Türk lirası bir destek, hibe desteği sağlıyoruz ayrıca sektörün 288 milyon Türk liralık ödemelerini de erteliyoruz ve üç yıla yayılmış şekilde ödeme kolaylığı getiriyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Hassas bir dönemden geçildiğine işaret eden Davutoğlu, herkesten birlik ve beraberliğe katkı vermesini bekledikleri bir dönem yaşandığını dile getirdi. "Turizm, Türkiye'nin ortak çıkarlarını ilgilendiren siyaset üstü bir alan" ifadelerini kullanan Davutoğlu, sektörün moralini ve motivasyonunu bozacak demeçlerin neye hizmet ettiğinin açık olduğunu belirtti. Davutoğlu, "Yurt dışında her gün belli mihraklarca doğrudan Türkiye'ye ve Türkiye'nin turizmine dönük açık bir kara propaganda yürütülmektedir. Maalesef içeride de onların değirmenine su taşıyan çevrelerin olduğunu dehşetle izliyoruz. Muhalefet etmek herkes için demokratik haktır ancak hükümete, AK Parti'ye muhalefet edeceğim diye, başka ülkelerin mikrofonlarında, ekranlarında ülkemizi kötülemek kabul edilebilir bir durum değildir" şeklinde konuştu. GÜÇLÜ HÜKÜMETİMİZ BÜTÜN GÜCÜYLE DAİMA SİZİN YANINIZDADIR Sektör temsilcilerine seslenen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemiz güçlüdür, demokratik hukuk devleti kurallarını işleten nadir ülkelerden biridir. Güçlü hükümetimiz bütün gücüyle daima sizin yanınızdadır. Yeter ki siz, emek ve değer üretin, öz güveninizi sağlam tutun. Yeter ki siz dünyanın göz bebeği Türkiye'yi en güzel suretle temsil edin, tanıtın. Sizler kendinize güvenin, Allah'ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz bir sorun yoktur. Ülkemiz bütün bu sorunları aşacak güçtedir. Buradan bütün dünyaya, Türkiye'de ağırlamayı arzu ettiğimiz bütün insanlara seslenmek istiyorum; Türkiye evinizdir. Bu güzel ve güvenli ülkeye gönül rahatlığıyla gelebilir, tatilinizi geçirebilir, bu ülkenin derin tarihinden, güzel doğasından istifade edebilirsiniz. Bugüne kadar yaşadığınız efsanevi misafirperverliğimizle yine sizi misafir etmeye hazırız." Bir gazetecinin "Yerli turiste yönelik çalışmalar yapılacak mı? Rusya ile yaşanan uçak krizinden sonra Rus turistin tavrı merak ediliyor. Buna ilişkin bir öngörünüz var mı?" sorusuna Davutoğlu, "Türkiye içinde de son dönemlerde turizmde büyük bir artış var. Bu hem genel refah düzeyinin yükselmesiyle ilgilidir hem de turizm tesislerindeki kalitenin artışıyla ilgilidir. Daha önce tatilini yurt dışında geçirmek isteyen bir çok imkan sahibi vatandaşımız şimdi Türkiye'nin güzelliklerini daha yakından tanımayı tercih ediyorlar. Bu çerçevede de bölge bazında uygulanan bazı teşviklerimiz var. En önemli husus turizmimizin çeşitlenmesidir. Turizmi sadece deniz turizmi olmaktan çıkarıp değişik bölgelere yerli turizmi teşvik edecek şekilde yaymaktır" yanıtını verdi. Davutoğlu, dağ, kongre turizmi gibi Türkiye'ye geliş gidişleri çeşitlendirici projelerin olması ve ülkenin her köşesinin görülmesinin sağlanması gerektiğini söyledi. Erken rezervasyon kampanyasının bu sene başlatıldığını hatırlatan Davutoğlu, bu çalışmanın da iç turizme destek sağlayacağına değindi. RUS TURİSTLER BİR ŞEKİLDE YOLLARINI BULUP TÜRKİYE'YE DOĞRU AKACAKLAR Rus turistlerin Türkiye'ye gelme konusuna ilişkin ise Davutoğlu, halkların zevklerinin, meraklarının, tercihlerinin siyasi bir kararla değiştirilemeyeceğine vurgu yaptı. Davutoğlu, Rus turistlerin Türkiye'ye gelişlerinin bir anda olmadığını zaman içerisinde Türkiye'yi en huzurlu ve rahat tatil yapacakları bir yer olarak gördüklerini dile getirdi. Bir barış aracı, karşılıklı kültürel etkileşim aracı olan turizmi, yaptırımlar üzerinden siyasi bir silah gibi kullanmanın hiçbir iktidara ve ülkeye yaramayacağına işaret eden Davutoğlu, şunları kaydetti: "Ben eminim önümüzdeki dönemde göreceksiniz, belli etkileri olur ama Rus turistler bir şekilde yollarını bulup Türkiye'ye doğru akacaklar. Bu tarihin, doğanın doğal seyridir. Biz Rusya ile olan ilişkilerimizin normalleşmesini, düzelmesini, iyileşmesini istiyoruz ama bu tek taraflı bir iradeyle olmaz. Rusya tarafında da bu iradenin gelişmiş olması lazım. Ama bizim Rus turistlere her zamankinden daha fazla misafirperver davranmamız önemli. Rusya ile yaşadığımız gerginliğin kesinlikle aziz misafirlerimiz olan turistlere yansıtılmaması lazım. Buradan bir kez daha bütün halkımıza da sesleniyorum, hangi ülkeyle, ola ki geçici arızi sorun yaşarsak yaşayalım, o ülkenin misafirlerini daha da yakından ağırlayın ki Türkiye'nin nice gönlü geniş bir ülke olduğunu bütün dünyaya gösterebilelim. Ümit ediyorum ki bu teşviklerle, imkanlarla Rusya'dan gelen turist sayısı azalmayacak. Değişik kanallarla, yollarla Türkiye'nin cazibe merkezi oluşturması gerçeği değişmeyecek." Açıklanan paketin Türkiye'yi tekrar cazibe merkezi haline getirip getirmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, turist sayısında herhangi bir düşüş ve panik havasının söz konusu olmadığını söyledi. Kendilerinin ön alıcı tedbirler aldıklarını ifade eden Davutoğlu, "olumsuz düşünceler olabilir" düşüncesiyle turizm sektörüne şimdiden destek verdiklerini kaydetti. Turizmde herhangi bir daralma beklemediklerinin altını çizen Davutoğlu, Türkiye'ye dönük bir kara propagandanın yürütüldüğüne dikkati çekti. Dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından biri olan Paris'te 2015 yılı içinde iki, İstanbul'da bir, Ankara'da ise iki büyük terör saldırısının yaşandığını hatırlatan Davutoğlu şunları kaydetti: "Şekil bazında bakıldığında İstanbul ve Ankara'da yaşanan terör saldırıları Paris'ten daha yoğun daha fazla değildi. Kimse bu yolla Paris'in güvenilmez bir şehir olduğu gibi bir intiba oluşturmaya kalkmadı. Hatta Fransa'da, Paris'te öylesine bir travma yaşandı ki Cumhurbaşkanı Hollande orduyu Paris'e davet etmek zorunda kaldı. Biz bütün bu terör belasıyla böyle olağanüstü tedbirler almadan hayatın akışını ve doğasını değiştirmeden mücadele ediyoruz. Bu kara propaganda faaliyetlerine karşı özellikle de ülke içinden sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin bu kara propagandaya alet olmamaları lazım. Zor bir coğrafyadayız ama güzel bir coğrafyadayız. Evet zor bir süreçten geçiyoruz ama bu zor sürecin içinde elhamdülillah geçen sene iki seçimi başarıyla tamamlamış, demokratik hayatı işleten bir ülke olmanın gururunu yaşıyoruz. Bu çerçevede de bu güvenlik algısına dönük operasyonların hep beraber aşılabilecek bir konu olduğu kanaatindeyim. Siyasi partilerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın, sektörümüzün birlikte ortak bir sesle 'Türkiye güvenli, demokratik, gelen misafirleri en iyi şekilde ağırlayan ve huzurlu tatil yapılacak bir ülkedir' sesini dünyaya vermemiz lazım." KARA PROPAGANDAYA KARŞI DİNAMİK TANITIM KAMPANYASI Turizme dönük tanıtım faaliyetlerine özel ve yüksek bir bütçe ayırdıklarını açıklayan Davutoğlu, turizm sektörü temsilcileri ile bir araya geleceklerini ve çok daha özgün bir modelle tanıtım faaliyetlerini detaylı olarak yapılandıracaklarını bildirdi. Davutoğlu, Türkiye'ye dönük kara propaganda faaliyetleri karşısında dinamik aktif esnek bir tanıtım kampanyasını devreye sokacaklarını dile getirdi. Suriye, Irak krizlerinin devam etmesi ve petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle 2015 yılının da kritik bir yıl olduğunu belirten Davutoğlu, buna rağmen geçen sene turist sayısında bir düşüş yaşanmadığının altını çizdi. Geçen sene de bir tedbir paketi açıkladıklarını ve beklentinin Türkiye'de turist sayısının etkileneceği yönünde olduğunu anımsatan Davutoğlu, "Ama olmadı. Çünkü gerekli tedbirleri aldık. Türkiye'nin olumlu imajı bu kara propagandayı aşabilecek güçteydi" değerlendirmesinde bulundu. Bu sene de bu konudaki sıkıntıları aşacak imkanlara sahip olduklarını vurgulayan Davutoğlu şöyle devam etti: "Daha rezervasyon istatistikleri net olarak yayınlanmış değil. Ama bizim kendi içimizde bir panik havası doğurmamamız lazım. Bunun için bu destek paketini açıkladık. Sektör, karamsar bir psikolojiye girerse bunun yansımaları kat kat artar. Turizm sektörü, Türkiye'nin can damarı sektörlerinden biridir. Biz bu sektörü desteklemeye devam edeceğiz. Şimdi telafi edici yardımlarla, tedbirlerle destekliyoruz. Yapısal tedbirleri de devreye sokacağız. Biz dünyanın coğrafya, nüfus olarak en büyük altıncı ülkesi değiliz, ekonomimiz bu çapta değil. Ama turizm sektörüne ve turizme Türkiye'nin o büyük kaynağına teşekkür borçluyuz ki ilk on ekonomiye girelim hedefini ilk gerçekleştiren sektörlerden biri turizm oldu. Bu da bizim gücümüzü gösteriyor. Bu güç, bu yerleşik kültür, bu kara propagandalarla, algı operasyonları ile değişmez. Biz şu anda hep beraber algıyı ve psikolojiyi yönetmek durumundayız." MALİYETLER, EKONOMİYE BİR YÜK TEŞKİL ETMEYECEK Maliyetlerin, Maliye Bakanlığının yedek ödeneğinden karşılanacağını açıklayan Davutoğlu, "Maliyetleri zikrettim; 255 milyon Türk lirası civarında bir hibe desteği, 288 milyon Türk lirası civarında diğer destekler söz konusu, bunlar maliye yedek ödenekten karşılanacak ve herhangi bir şekilde ekonomiye bir yük teşkil etmeyecek" dedi. Turizm sektörüyle omuz omuza bu zorlukları aşacaklarını kaydeden Davutoğlu, "Türkiye, en cazibeli turizm destinasyonlarından biri olma özelliğini koruyacak. Bundan sonra hedef ülkeleri de değiştiriyoruz. Türkiye'nin sadece birkaç ülkeye odaklı bir turizm yaklaşımı olmayacak. Daha çok değer üreten, nitelikli bir yapıya turizmimizin yönelmesi lazım. Bir şekilde güzel imkanlardan ucuz şekilde istifade etmek yanında katma değeri yüksek bir turizm performansı sergilememiz lazım. Bunu da sergileyeceğimize inanıyorum" diye konuştu. İSTANBUL'DAKİ YAT LİMANI İHTİYACI Konuşmasının ardından Davutoğlu, toplantıya katılan turizm sektör temsilcilerinden Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Başaran Ulusoy'a söz verdi. Ulusoy, sektör olarak mutlu olduklarını belirterek, "Krizleri atlaya atlaya kriz doktoru olmuşuz. Evelallah bunun da altından kalkacağız" dedi. İstanbul'da yat ve gemilerin yanaşacağı bir limanın olmamasından şikayetçi olan Ulusoy, bu konuda bir adım atılmasını istedi. Bunun üzerine Davutoğlu, siyasetin hedefi ve misyonunun halkın önünü açmak olduğunu ifade ederek, "Yol tıkandığında, 'bu yol tıkanık' demek yerine o tıkanıklığı aşacak tedbirler düşünmektir. Bizim siyaset anlayışımız bu. Hangi sektör olursa olsun, hangi ekonomik alan olursa olsun herhangi bir engelle karşılaştığımızda geri dönüş yok. Engelin ya üstünden atlayacağız ya yanından geçeceğiz. Ama mutlaka geçeceğiz, yolumuza devam edeceğiz" dedi. Turizm sektörünün dinamik ve kendisini yeniden yapılandırabilen bir sektör olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, turizm sektörü temsilcilerine teşekkür etti. "İstanbul'daki yat limanı ihtiyacı" konusunu, yapısal tedbirler içinde ele aldıklarını belirten Davutoğlu, birçok şehre dönük benzer tedbirler içeren bir çalışmayı da ayrıca yürüttüklerini bildirdi. Bugün açıkladıkları tedbirlerin "zaman hassasiyetli tedbirler" olduğunu ve bunu geciktiremeyeceklerini vurgulayan Davutoğlu, orta ve uzun vadeli yapısal tedbirlerin de Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal tarafından en kısa zamanda Bakanlar Kuruluna sunulacağını söyledi. Sektörün, Türkiye'ye gelecek turistlerin yanında olduklarını belirten Davutoğlu, "Hep beraber inşallah bu algı operasyonlarına karşı Türkiye'nin gücünü keşfettiği ve başkanlarına da keşfettireceği güzel günleri göreceğiz" dedi. Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, turizm sektör temsilcilerinden Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Başaran Ulusoy, Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık, Deniz Turizmi Birliği Derneği Başkanı Hakan Tellioğlu, Turistik Otelciler Yatırımcılar ve İşletmeciler Birliği Başkanı Timur Bayındır, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkan Yardımcısı Fettah Tamince ile iş adamı Ali Sabancı’nın da aralarında bulunduğu özel sektör temsilcileri katıldı.
adminadmin