Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 08-06-2012 18:37   Güncelleme : 08-06-2012 18:37

Davalar yaşar, insanlar da yaşar…

Çerkesler vatanlarından ayrı kalmanın acısını hayatlarının her alanında yaşadılar ve başlarından geçenleri uzun yıllar anlatamadılar

Davalar yaşar, insanlar da yaşar…
Çerkesler vatanlarından ayrı kalmanın acısını hayatlarının her alanında yaşadılar ve başlarından geçenleri uzun yıllar anlatamadılar. Sürgün ve soykırım kelimelerinin telaffuzu Çerkeslerin içini ne kadar yaktıysa muhatabın yani Rusya Federasyonu’nun işini de o kadar zorlaştırdı. Soykırım haykırışları yükseldikçe tehditler, şantajlar ve baskılar Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarında yaşayan Çerkesler için her yıl artarak vahim bir durum aldı. Çerkes kimliğiyle var olunamazken uslu ve ulusal Çerkesler olduğumuzda bütün kapılar ardına kadar açıldı. Kimliğimizin peşinden gitmek istediğimizde ise hem Türkiye Cumhuriyeti’nin hem de Rusya Federasyonun dayatmalarıyla yüzleşmek zorunda kaldık.  “Soykırım” kelimesinin etkisi altında kalmaktan ürken ve her fırsatta inkarcı devlet politikalarıyla Çerkeslerin karşısına çıkan Rusya yükselen bilinç oluşumunun korkusunu taşıyor.
 
21 Mayıs 1864 Çerkes soykırımı anma ve haykırma etkinlikleri her yıl Kefken, Akaretler-Beşiktaş ve Taksim’de katlanarak artarken sadece Çerkesler değil, bu soykırıma ve vahşete sessiz kalmayan Çerkes dostları da eyleme destek veriyor. Bu yıl yapılan eylemde 2014 Soçi olimpiyatları vurgusuyla binlerce Çerkesle birlikte“Soykırım Sizin, Direniş Bizim!”, “Soçi’de Olimpiyat İstemiyoruz!” haykırışlarıyla “Soykırım ve sürgünü unutturmayacağız”, “Xabze yüreğimiz, Xase kılavuzumuz” pankartlarıyla muhataba ulaşılmaya çalışıldı. Çerkeslerin yaşadığı toprakları Rus toprağı olarak tanıtan ve Çerkeslerin, Çerkes tarihinin adının dahi geçmediği Olimpiyat tanıtım ve afiş çalışmalarının Çerkeslere yapılan nasıl büyük bir adaletsizlik ve ihanet olduğu dile getirildi.
 
İşte Rusya’nın Çerkes kanıyla sulandığı topraklar üzerinde Soçi olimpiyatlarını gerçekleştirecek olması diasporayı harekete geçirdi. Türkiye’de Çerkes diasporasının oluşturduğu sivil toplum örgütlerinin başlattığı imza kampanyaları, paneller, basın açıklamaları her geçen gün daha da bilinçlenen insanlarla büyüyerek devam ediyor. Aynı zamanda Rusya’nın Soçi olimpiyatlarında kullanmak üzere başlattığı maskot yarışmasına karşılık Kafkasya Forumu ve İstanbul Kafkas Kültür Derneği’nin birlikte organize ettiği “anti maskot” yarışmasıyla olimpiyatların Çerkes kanları üzerinde yapılacak olmasına dikkat çekiliyor. Çerkes diasporasının uluslararası arenada başlattığı “anti maskot” çalışmaları bu konuda bilinçlenen bir dünya yaratmayı başardı. Dünyanın birçok ülkesinde eş zamanlı yapılan soykırım eylemleri bir süre sonra muhatabı rahatsız etmeye başlayınca alışık olduğumuz durumlar baş gösterdi…
 
Kafkasya Forumu’nun sözcülerinden ve bu davanın önde gelen aktivistlerinden biri olan Kuban Kural kimliği belirsiz kişilerce bir süre önce ölümle tehdit edilmeye başladı. Farklı tarihlerde takip ve taciz sonrasında “Öleceksin” yazılı bir kağıt parçasıyla Kural resmen ölümle tehdit edildi. Yapılan ölüm tehdidinin sebebi ve yapılış şekli Kural’ın kimliği göz önüne alındığında kamuoyunda oluşan şüphe tek adreste toplanmaktadır. Bir çok defa tanık olduğumuz bu karanlık gücün! eylemlerini sınırlar ötesinde dahi rahatça yapabiliyor olması tedirginlik yaratmaktadır. Vatandaşı olduğumuz Türkiye Cumhuriyetinin ne pahasına olursa olsun vatandaşlarını koruma ve yaşam haklarını sağlama konusundaki tutumu endişeleri arttırmaktadır. Yasadığınız ülkede fikirleriniz, düşünceleriniz için içeriden ve dışarıdan tehditler alıyorsanız o ülkede demokrasiden, yaşam hakkının varlığından söz etmek hayalcilik olur. Kuban Kural’ın maruz kaldığı durum insan hakları ihlali ve özgürlüğe müdahaledir. Ancak, hiç şüphesiz Çerkes diasporasının başarılı ve organize çalışmalarının etkisi bundan sonrada artarak devam edecektir.
 
Bireysel ve kurumsal bildirilerle Kuban Kural’a destek devam ediyor. Yazılan köşe yazıları olayı tüm çıplaklığıyla anlatırken kurumlardan gelen basın bildirileri Kural’a güç oluyor. Kafkasya Forumu bütün bu sürecin aynası olmak için 11 Haziran 2012 Pazartesi günü saat 13:00’da İnsan Hakları Derneği’nde basın toplantısı düzenliyor. Tüm Çerkeslerin ve Çerkes dostlarını basın toplantısına katılmaya davet ediyor, sürecin güç birliği içerisinde ilerlemesini umut ediyorum.
 
Sevgili Kuban, sana geçmiş olsun demeyi yakıştıramıyorum; sen bu davaya baş koydun! Bu tehditlerin seni yıldıramayacağını ve gözünü korkutamayacağını biliyorum. Senin nezdinde ailen, Kafkasya’daki ve diasporadaki tüm Çerkesler ve bütün sivil toplum örgütleriyle birlikte “Soykırım Sizin, Direniş Bizim!”, diye haykırıyorum.
 
Bu davada bütün Çerkesler ve Çerkes dostları senin yanında olacaktır!
 
Kelemet Çiğdem Türk
07.06.2012
adminadmin