Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 23-02-2021 09:44   Güncelleme : 23-02-2021 09:44

Dil Şehrinde Yaşamak!

Dil Şehrinde Yaşamak!

İslâm tasavvufunda dil mânasına da gelen insanın gönlü şehre benzetilir. Biz gönül şehrine dil şehri demeyi tercih ettik. Gönül veya dil, tasavvufî hayatın merkezini oluşturan mefhumdur. Bütün ulvî faaliyetler gönülde, yâni dil evinde meydana gelir.

 

Ârifler ve mutasavvıflar nefsin mertebelerini ve gönül eğitiminin safhalarını şehir sembolüyle de anlatırlar. Nefs-i emmâre şehri Şeddad’ın binaları gibi Allah’a âsi, gösterişli ve Kârûn gibi dünya zengini olarak târif edilir. Modern insanın şehri bu. Cehennemlik huylara sahip; gönülleri dar ve zulmet içindedir. Bu şehre hakikat güneşi doğmaz.

 

Nefs-i levvâme şehri nefsinin kötülüklerinden pişmanlık duyan, gafletten bir nebze sıyrılan, fakat kemâle tam olarak ulaşmamış olanların şehridir. Nefs-i Mutmainne şehri kalpleri kötü ve çirkin sıfatlardan arınıp, Allah’ın huzurunda hesap verebilecek seviye gelmiş ve kalbi huzura kavuşmuş olanların şehridir. Modernliğin azdırdığı ve ifsad ettiği Beden şehrini bütün varlığıyla terk edenler ve kendini bilenler için bu şehirden üstün şehirler de var: Nefs-i Râziyye, Nefs-i Marziyye, Nefs-i Kâmile. (Risâle-i Mahbüb: Nefsin Şehirleri, Muhammed Sâdık)

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN