Güncel
Giriş Tarihi : 09-08-2017 08:59   Güncelleme : 09-08-2017 08:59

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Yazıklar Olsun!

CUMHURBAŞKANI ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşünü eleştirerek, “Şimdi sözde adalet yürüyüşü yapıyor. Çıkmış Alman dergisine beyanatta bulunuyor. Yazıklar olsun. Türkiye’de adalet yokmuş, özgürlük yokmuş. Ankara’dan çıktın İstanbul’a kadar yürüdün senin güvenliğini kim aldı? Sen o yolda yürürken o kadar vatandaşa zulüm ettin senin güvenliğini kim aldı? Bu hükümet aldı. Bu hükümet sana o imkânları verdi” dedi.

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Yazıklar Olsun!

Geceyi memleketi Rize'nin Güneysu İlçesi Merkez Mahallesi'ndeki evinde geçiren Recep Tayyip Erdoğan, saat 14:00 sıralarında helikopterle geldiği Trabzon'un Beşikdüzü İlçesi'nde Beşikdağı'nda yapımı süren teleferik projesi çalışmalarını havadan inceledi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Hayati Yazıcı'nın eşlik ettiği Erdoğan, Beşikdüzü Çakmak Camii Meydanı'nda halk oyunları gösterileri ile karşılandı. Beşikdüzü Belediye Başkanı AK Partili Orhan Bıçakçıoğlu'nun 'Paranın ne önemi var, arkamda reis var. Kasabanın şerifi' yazılı pankartının asıldı olduğu meydanda toplananların sevgi gösterisinde bulunduğu Erdoğan için geniş güvenlik önlemi alındı.


"TÜRKİYE BİR İDOL OLMUŞ DURUMDA"

Konuşmasında Türkiye’nin dünyada artık bir idol olduğunu kaydeden Erdoğan “Günümüz kutlu olsun. Geleceğimizin aydınlık olsun. Ali Şükrü Bey’in mekânında sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyoruz" dedi. Millete efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldikleri sözünü tekrarlayan Erdoğan, "Hamdolsun 15 yıl geçti. 15 yıl içerisinde görevi aldığımız yerden bulunduğumuz yer çok farklı, artık dünya Türkiye’yi konuşuyor" diye konuştu. Konuşmasında gezi eşlemlerine değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Battı diyorlardı, bitti diyorlardı ama Türkiye’yi öyle aldık şimdi bu noktaya getirdik. Geziciler çıktı meydana dolaştılar zannettiler ki geziciler biz Türkiye’ye bitiririz. Arkasında emperyalist güçler var. Onları kullanıyorlar. 11-12 ağaç başka bir yere taşınıyor diye kıyamet koparttılar. 2 buçuk milyon ağaç diktik. Fidanları konuşmuyorum. Biz çevreciydik. Bu ağaçların yanında 2,5 milyarda fidan diktik. Şuanda Anadolu’nun yollarında bütün gördüğünüz fidanlar onlar hep bizim. Biz bu millete aşığız, dertlisiyiz. Aşık olan dertli olan bir şeyler yapar. Diğerleri yapamaz.”

"ÖĞRETMENLERE İHTİYACIMIZ VAR"

Eğitime önem verdiklerini, üniversitesi olmayan il kalmadığını anlatan Erdoğan, " 270 bin derslik yaptık. Eğitimde en büyük desteği Milli Eğitime veriyoruz. Çünkü öğretmenlere ihtiyacımız var. Boş ders olmayacak dedik. O eski günleri sınıfımızda 75 öğrenci vardı öyle okuduk. Başbakanlığım döneminde bir karar aldım biz öğrenci sayısını 30’a indireceğiz dedim. Şimdi tüm Türkiye’de derslikler 30’a inmiş durumda. 20’ye düştüğü yerlerde var, daha da düşecek. Şuanda fakir fukara öğrencilere burs veriyoruz" dedi.

Sağlıktaki hizmetleri de anlatan Erdoğan, "Eğitimde bu adımları atarken sağlıkta şuanda Türkiye’nin dört bir yanında hastanelerimiz var. Şimdi bir taraftan şehir hastanelerine başlıyoruz. İnşallah Trabzon’un şehir hastanesi de yakında başlıyor. Artık Trabzon’un sağlıkta hastane diye bir sorunu kalmayacak. Çünkü laiki neyse onu yapıyoruz. Bunu yapmaya mecburuz" diye konuştu.

Kendilerinden önce ilaç bulunamadığını, hastaların köpeklerin çektiği kızaklarla taşındığı görüşünü savunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Artık ambulans uçaklarımız var.  Paletli ambulanslar var. Modern bir ülkeye bu yakışır bizde onun için yapıyoruz. Bu bir görevdir. Yola çıkarken biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldik. Hükümet ve devlet olarak ilaç Türkiye’de yok mu? Yurtdışından mı gelecek? onun bedelini biz devlet olarak öderiz. Çünkü vatandaşım ‘ilaç yok’ diye çile çekmesine biz göz yumamayız. Bunları bilin onun için hakkınızı arayın."

KILIÇDAROĞLU’NA "YAZIKLAR OLSUN" DEDİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılaçdaroğlu’na eleştiriler yönelten ve adaletin hissi olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bunlarda sosyal adalet, demokrasi diye bir şey yok. Sosyal adalet bizde var. Şimdi sözde adalet yürüyüşü yapıyor. Çıkmış Alman dergisine beyanatta bulunuyor. Yazıklar olsun. Türkiye’de adalet yokmuş, özgürlük yokmuş. Ankara’dan çıktın İstanbul’a kadar yürüdün senin güvenliğini kim aldı? Sen o yolda yürürken o kadar vatandaşa zülüm ettin senin güvenliğini kim aldı? Bu hükümet aldı. Bu hükümet sana o imkânları verdi. Hala sözde adalet derken senin İzmir Büyükşehir Belediyende grevler var. Orada işçiler adalet arıyor. Sen orayı bir hallet de ondan sonra adaleti konuşalım. Adalet duygusal değildir. Adalet hissi değildir. Adalet yürek, adalet sorumluluk ister. Bizde bununla bu yoldayız. FETÖ’cüyü, PKK ve DAEŞ’i korumak için eğer sözde adalet yürüyüşü yapıyorsan yazıklar olsun sana. Zaten yanında gezenlerde belliydi. ‘Hastayım’ diye yargı onları bıraktı. Hasta olan yürüyor nasıl oluyor bu iş. Bunları iyi tanıyalım.”

"ALMANLAR  İSTİKAMETİ KAYBETTİ"

Türkiye’nin yurt dışında kredisinin gayet iyi olduğunu vurgulayan Almanya’ya mesaj veren Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda da şöyle konuştu:

“Daha iyiye gidiyoruz. İstanbul’da şehir hastaneleri için de bir ihale yaptık. Japonlar bu ihaleye geldiler, katıldılar. Çok ilginçtir 1,5 milyar dolar buraya kredi temini oldu. 2 bin 500 yataklı dev hastane İstanbul’da yapılacak. Hani gelmiyorlardı? Bak nasıl geldi. Kardeşlerim ‘At binenin kılıç kuşananındır’ bunu böyle bilin. Türkiye’nin yurt dışında kredisi gayet iyi. Almanlar sallayıp duruyor onlar da yanlışlarını anlayacaklar ama iş işten geçmiş olacak. Çünkü biz Almanlara bir şey yapmadık. Almanlar son dönemde istikameti kaybettiler. Niye? Ekim ayında seçim var. O seçimlerden dolayı biri buraya çekiyor, diğeri o tarafa vuruyor. Nereye vurursanız vurun biz dümdüz gidiyoruz çünkü biz Türkiye’yiz.”

Mitingin ardından alandakilere satranç takımı atan Erdoğan, fanatik Trabzonsporlu internet fenomeni ‘Köksal Baba’ lakaplı Köksal Bektaşoğlu’yla da bir süre görüşerek kendisinin yanağını okşadı. Erdoğan daha sonra ilçeden ayrıldı.

TTSO’DA İŞADAMLARIYLA BULUŞTU

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Beşikdüzü ilçesindeki mitinginin ardından geldiği Trabzon Ticaret Sanayi Odası’nda (TTSO)  iş adamlarıyla bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Hayati Yazıcı, TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu, TTSO Meclis Başkanı Şadan Eren’in de katıldığı İstişare Toplantısı’nda  iş adamlarına seslendi, kentte ihracatın artması gerektiğine vurgu yaptı.

Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası'nın taleplerine değinen Erdoğan, "Ülkemizin en eski sanayi ve ticaret odası İstanbul'dur. Trabzon Ticarete ve sanayi odası ise İstanbul'dan sadece 2 yıl sonra 1884 yılında kurulmuştur. Bu mazi, derinlik, zenginliktir. Bu kadar eski bir ticaret ve sanayi geçmişi olmasına rağmen Trabzon nüfusunun 3'te 2'sinin hala tarım ve hayvancılık ile geçimini sağlıyor olmasını ben biraz manidar buluyorum. Böyle tarihi bir birikimi ve büyük bir potansiyeli hareket geçirmek de zorlandığımıza göre burada bir sıkıntı var demektir. Geçtiğimiz yıl şehrimizin ihracatına bakıyorum 1 milyar 341 milyar dolar. Bu rakam Trabzon'a yakışır mı? Yakışmaz. Yakışanı yapmamız lazım. Bu ihracat rakamı Trabzon'un elinin kiri bile değildir. Çok daha fazlasını bekliyoruz. Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası'nın taleplerine bakıyorum; endüstri bölgesi yatırım projesi işitiyorsunuz, şehir ve üniversite hastanelerinin ikincisini, havaalanın genişletilmesini istiyorsunuz. Liste bu şekilde uzayıp gidiyor. Bunları yapmaya varız. El ele verip bu işi başaracağız" açıklamasında bulundu.

"HİÇ KİMSE 'BEN FETÖ'CÜYÜM, BENİM PENSİLVANYA'DA BİR TANRIM VAR.' DEMİYOR Kİ"

Terörle mücadelenin sürdüğünü kaydeden Erdoğan şöyle konuştu:

“Son 3 yıldır hem terör hem de ekonomi özellikle çok yoğun saldırı altında olmazıma rağmen ülkemizi yeni bir yükseliş trendine sokmayı başardık. Bölücü terör örgütünü adete eylem yapamaz hale getirdik. Tarihimizin en büyük ihaneti olan FETÖ'cülerin darbe girişimini milletimiz ile birlikte akamete uğrattık. Bazen böyle geliyorlar yanımıza, 'Benim oğlumun suçu yok, benim oğlum tertemiz, aldılar götürdüler, yok şöyledir, yok böyledir.' Oğlunun çevirdiği fırıldaklardan haberi yok. Hiç kimse kalkıp da 'Ben FETÖ'cüyüm, benim Pensilvanya'da bir tanrım var.' demiyor ki. Öyle inanmış. Ne diyor? 'Bize şah damarından daha yakın.' Böyle bir şey olabilir mi? Bize, Allah'tan başka şah şamarından daha yakın olan bir güç yok. O bir şarlatan. Bir şarlatan için bu yakıştırmayı yapıyorlar. 40 yıl buna hazırlandılar. Dertleri bu ülkeyi devirmek, yıkmak, ele geçirmekti. Milletim bu ahlaksızlara, alçaklara ülkeyi teslim etmedi. Üzerimize salınmaya çalışılan DEAŞ'A da fırsat vermedik. Onunla da yurt içinde yurt dışında güvenlik güçlerimiz ciddi bir mücadele veriyoruz. Bunlar Müslüman değil. Bunların İslam ile ilgileri yok İslam'ı istismar eden ne idiği belirsizlerdir. Onlara da bu topraklarda fırsat vermeyeceğiz. Diğer terör örgütlerine de fırsat vermiyoruz. Suriye'de sahnelenmeye çalışılan terör devleti oyununu bozduk. Irak'ta benzer çabalar var onları da bozmakta kararlıyız.”

‘BİZİ ALDATMANIZ MÜMKÜN DEĞİL’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na eleştiriler yönelten Erdoğan, "Hem içeride hem dışarıda birileri ülkemizin aleyhine çalışmaya devam etse de turizmde kayıpları telefi etme yönünde bu yıl ciddi bir mesafe aldık. Ana muhalefetin başındaki zat bir Alman dergisine Türkiye'nin gidilmeyecek yer olmasından bahsediyor. Tabii üzerlerine gidilince de bu sefer 'Biz öyle bir şey demedik.' Bütün kayıtlar ortada, o dergi ortada. Kimi aldatıyorsun, kimi aldatacaksın. Zaten sizin hayatınız bu akşam başka sabah başka. Dürüstlük yok. Bizi aldatmanız mümkün değil. Onlarla beraber hareket ediyorsunuz" ifadelerini kullandı.

‘KİMSEDEN ZARARINA İŞ YAPMASINI İSTEMİYORUZ’

Banka faizlerine de değinen Erdoğan, "Piyasaya asıl finans desteği sağlaması gereken kurumlar bankalardır. Ama bankalar rahat durmuyor. Hala Faizler düşmeli diyoruz, bankalar vatandaşın parasını adeta soyup-soğana çevirme aracı olarak görüyor. Vatandaşın emanet ettiği para. Acımasızca yüksek faiz ile kendisine rant aracı haline çeviriyor. Merkez bankamız, devlet bankalarımız bu konuda kararlı adım atmak suretiyle inşallah bu işi aşağı çekeceklerdir. Bankalar yüzde 40 kar elde etmişse burada bir sorun var. Bu yıl ikiye katladılar bu felaket. Kendi öz sermayeleri değil. Kimseden zararına iş yapmasını istemiyoruz. Parayı değerli kılan, bankaların kasasında yatması değil esnafın, sanatkarın, girişimcinin tezgahında bulunmasıdır. Şayet bankacılık sektörü piyasayı fonlama konusunda biraz daha cesaretli olursa, ekonomideki yükselişimiz hızlanacaktır. En azından tüm göstergelerin olumlu yönde seyrettiği şu dönemde bankacılık sektöründen bu yönde güzel haberler beklediğimi özellikle belirtmek istiyorum" dedi.

‘SENDE ADALET DİYE BİR ŞEY YOK’

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Adalet yürüyüşü'ne de değinen Erdoğan "Türkiye'de can ve mal güvenliği yok nasıl dersin. 29 gün yürüyorsun bu devletin polisi seni güvence altında tutup seninle birlikte yürüyor. Güvenlik nedir bunun dersini veriyor. Ayıptır. Böyle bir ülkenin güvenlik güçlerine, devlete böyle bir hakaret yapılır mı? Sözde adalet yürüyüşü. Sende adalet diye bir şey yok. İzmir belediyen, Şişli belediyen işçilerin hakkını vermiyor git sen adaletini ver. Adalet burda işte git hallet. Terör örgütleri ile ilişkileri sebebiyle yargılanan kişileri desteklemek için Ankara'dan İstanbul'a giderken onlar ile kol kola yürümedin mi? Teröristler yanındaydı. Bu zatın karın ağrısı başka. MİT TIR'ları davası suçu cezaevinde olan milletvekilinin durumu kendisini rahatsız ediyor” diye konuştu.

'SORUN, BİR MİLLETVEKİLİNİN HAPİSTE BULUNMASI DEĞİL'

Sorunun bir milletvekilinin hapiste bulunması sorunu olmadığını vurgulayan Erdoğan şunları söyledi:

“Sorun, bir milletvekilinin hapiste bulunması sorunu değil. Sorun, bu işin ucunun nerelere varabileceğini biliyor olmasıdır. Yargı terör örgütlerine destek verenlere yönelik soruşturmasını genişlettikçe bunlarda korku artıyor. Çünkü kabahatlerinin farkındalar ama korkunun ecele faydası yok. Şayet terör örgütleriyle karanlık ilişkiler içine girmişlerse, adalet önünde bir defa bunlar bu hesabı verecekler. Değil Türkiye'ye husumetleriyle maruf yabancılarla, şeytanla bile işbirliği yapsalar, ülkemize ve milletimize karşı işledikleri suçların hesabını vermekten kurtulamayacaklar”

‘ANA MUHALEFETİN BAŞINDAKİ ZATA RABİA'YI ÖĞRENME ÖDEVİ VERİYORUM ÖĞRENENE KADAR CEZALI’

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na ödev verdiğini dile getiren Erdoğan, "Ne zaman ki kendisine soru yönelten yabancı gazeteciler ne münasebet Türkiye herkesin can ve mal güvenliğinin devletimizin güvencesi altındadır cevabını verirse o zaman hak ettiği saygıyı görür. Bunun için  çok çalışması gerektiği açık. İlk iş olarak da bu süreçte Ana muhalefetin başındaki zata Rabia'yı öğrenme ödevi veriyorum. Rabia'nın anlamının tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet olduğunu öğrenene kadar cezalı. Öğrenmesi lazım. Şaka bir yana Ana muhalefetin başındaki zatın asıl gölgelemeye çalıştığı adete gövdesini siper ettiği hususun FETÖ'cuların akıbeti olduğu açıktır" dedi.

Toplantının ardından TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu ve TTSO Meclis Başkanı Şadan Eren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ahşap ve gümüş telkari işlemeli ve üzerinde denizde yüzen takanın yer aldığı tabloyu hediye etti. 

ERDOĞAN, İL DANIŞMA MECLİSİ'NDE KONUŞTU

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası ziyareti sonrası geldiği Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi'nde partisinin İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Erdoğan'a İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Dr. Faruk Özlü'de eşlik etti.   

"AK PARTİ DEMEK TÜRKİYE DEMEKTİR"

Partililere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşlundan 14-15 ay geçtikten sonra iktidara gelen ve bu kadar zamandır ülkeyi yöneten AK Parti'nin siyasi hayatta ilklerin partisi olma hüviyetini her geçen gün daha da pekiştirdiğini belirterek iktidar dönemlerini ülke ile birlikte kendilerini de sürekli yenilemelerine ve ileriye taşımalarına borçlu olduklarını söyledi. Hiçbir alanda kendi statükolarını oluşturmaya çalışmadıklarını ifade eden Erdoğan, "Tam tersine tabii ki başarıyı da ödüllendirerek sürekli kendimizi geliştirmenin gayreti içinde olduk. Eğer kendimizi güncellemezseniz kendinizi geliştirmezseniz ülkeye bir şey veremeyeceğiniz gibi bu halk sizleri de iktidarda tutmaz. Değişimin hayatın kaçınılmaz bir gerçeği olduğunu asla aklımızdan çıkarmamalıyız. AK Parti kadroları içinde görev yapan hiç kimsenin kendi eksiğini kendi defosunu kendi hırsını partisine ve davasına zarar verecek şekilde halkımıza dayatmasına rıza gösteremeyiz. Milletimizle bağı zayıflayan özellikle çıkar ilişkileri içinde kirlenen, ihanet örgütleri ile irtibatlı hiç kimsenin AK Parti'ye zarar verecek şekilde bu çatı altında bulunması mümkün değildir. AK Parti demek Türkiye demektir. Türk milletinin geleceği demektir. Ben tüm çalışmalarımı bu anlayışla yürütüyorum. Bunun için her fırsatta milletimle birlikte olmayı hayat biçimi haline dönüştürdüm. O bana ayrı bir zevk veriyor. Çünkü biz bu halkla buralara geldik. Haklımıza sırtımızı dayadık, halkımızda sürekli arkamızda oldu ve bizi buralara taşıdı. Bu millet değil mi 15 Temmuz gecesi meydanlara çağırdığımızda meydanlara dökülen bu millet değil mi? F16'lara, tanklara, toplara göğsünü gererek şahadete yürüyen bu millet değil mi?. Bu milletin tarihinde bu yok. Ama bak şimdi oldu. Öyleyse bu millet için ne yapsak azdır, bu millet için ne yapsak yeridir" dedi.
"ELİNE DİLİNE DURSUN"
Laf ola beri gele siyaset olamayacağını anlatan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerde bulundu ve şöyle dedi: "Tankların üzerine çıkarmış. Ne oldu? Önce gittiler pazarlıkları yaptılar. Ondan sonra yol açıldı. Hop Bakırköy Belediyesine git, çay kahve demle. Oradan izlemiş, takip etmiş. Bunlarla siyaset olur mu? Git Alman dergilerine röportaj ver, ülkeni oraya şikayet et. Bu iktidar öyle bir iktidar ki Ankara'dan yola çıktın 29 gün yanındaki bu ülkeye faydası olmayan o malum tiplerle el ele omuz omuza devrim marşları çalarken bu ülkenin polisi seni korudu ve İstanbul'a götürdü. Ondan sonra diyorsun ki 'bu ülkede güvenlik yok'. Eline diline dursun be."

"KENDİMİZE ÇEKİ DÜZEN VERMELİYİZ"

Kırk yıllık siyasi hayatında insanlarla yüz yüze gelerek yaptığı iletişimin yerini hiçbir şeyin tutmadığını anlatan Erdoğan, "Medya, sosyal medya, basılı materyaller bunlar etkili oluyor. Ama bir yere kadar. Ama son noktayı mutlaka bizzat insanın koyması gerekiyor. Maalesef teşkilatlarımızda ve bu açık gerçeği milletle arasına adeta duvar ören arkadaşlarımızın bulunduğunu müşahede ediyorum, son zamanlarda bunu üzülerek görüyorum. Kibir virüsünü kendimize asla yaklaştırmayacağız. Kibir, gurur bunlar insanoğlu için değil onlar rabbimize aittir. Şayet bu virüsü bulaştığı bünyeler varsa onları da süratle temizlemeliyiz. Çok açık net söylüyorum. Kendi çıkarını partisinin ve davasının üzerinde gören kişi kadar AK Parti'ye düşman kimse yoktur. Her kim ki AK Parti'yi bizden önceki dönemde ülke yönetiminde söz sahibi olan partilerin akıbetine sürüklemeye kalkarsa karşısında önce bu kardeşinizi bulur. Kardeşlerim Türkiye'nin derdi, sıkıntısı, ihtiyacı çok. Bunları çözüm yoluna koyabilmek için önce bizim kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor. Milletimiz 15 yıl önce bu görevi bize verdi. Bugüne kadar milletimizin aynı vazifeyi bizden daha iyi yapabileceğine kanaat getirdiği kimse çıkmadığı için önümüzde daha uzun bir yol var" ifadelerini kullandı. 

"2019 ÇOK ÖNEMLİ"

2019 seçimlerinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2023'de çok ama çok önemli. Bunun için çok çalışmamız lazım. 2019 için asla fire veremeyiz. Çok iyi çalışmamız lazım. Bundan önceki seçimler gibi değil. Eskiden yüzde 34 ile de parlamentoda bir numara olabiliyordun. Şimdi yüzde 50 artı 1'i alacaksın. Almadığın taktirde bu işi yüklenemezsin. Bunu almaya hazır mıyız.? Kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız?. İmanımız olacak. İnanmacağız. 2019'da biz bu işin ilk etabını halledeceğiz. 15 yılda yaptıklarımız çok önemli. Asıl hedeflerimizin henüz oldukça uzağındayız" dedi. 

"ARTIK ESKİ TÜRKİYE YOK, BU TÜRKİYE YENİ TÜRKİYE"

Ülke için kötü niyetleri olanların millete zarar vermeye çalışacağına dikkat çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ey FETÖ'cüler. Nereye kaçarsanız kaçın sizi inlerinize kadar kovalayacağız. Ey PKK, DEAŞ sizi de kovalayacağız. İşte bak Cudi'de, Gabar'da, Kandil'de neresi olursa olsun gideceğiz. Bizim askerimiz polisimiz aralarında en ufak bir nifak yok. Hepsi el birliği gönül birliği içinde gidiyorlar. El ele gidiyorlar. Hepsi şahadete yürüyorlar. Bu anlayışla beraber bu temizlik harekatı bitecek, refah, huzur ve mutluluk 780 bin kilometre kareye hakim olacak. Atlattığımız her badire bize yeni tecrübeler onunla birlikte yeni dirençler kazandırıyor. PKK'nın da FETÖ'nün de diğer terör örgütlerinin de eylem kapasiteleri büyük ölçüde daralmıştır. Kimi batı ülkeleri başta olmak üzere Türkiye'ye yönelik içinde husumet içinde olan çevrelerin de tezgahlarının da büyük ölçüde deşifre ettik. Terör örgütleri ile kol kolla sahnelenmeye çalışılan senaryoların aynı şekilde birer birer boşa çıkartıyoruz. Bunlara çok açık net yaptıkları yanlışları anlatıyoruz. Kıvırıyorlar ama siz busunuz diyoruz. Önce bize bunun cevabını verin diyoruz.  Pensilvanya'da malum şarlatan orada. Onun arka takımı başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinde. Siz bu teröristleri besliyorsunuz ondan sonra kalkıp benden 'filancayı bize verin' diyorsunuz. Kusura bakma senin yardın varsa benimde yargım var. Önce vereceksiniz ondan sonra bizden de alacaksınız. Vermeden yok. Artık eski Türkiye yok. Bu Türkiye yeni Türkiye."

"ARTIK MIZRAK ÇUVAKLA SIĞMIYOR"
15 Temmuz'da milletin üzerine tankla, uçakla yürümeye kadar bu işi vardırarak gözlerini karartanların elinde çok fazla koz kalmadığını ifade eden Erdoğan, "Elbette ihtiyatı elden asla bırakmayacağız. Şimdi bazıları çıkıyor 'bu ay bir şeyler olabilir' diyor. Bunlar züğürt ya. Şimdi durmadan akılları karıştıracaklar. Zaten siz daha ne zaman dan beri 'bu ay bir şeyler olabilir' deyip durup kendi sosyal medyanızda bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz. Artık ne yaparsanız yapın mızrak çuvala sığmıyor.  Artık kendinizi gizlemeniz mümkün değil. Bizi kendi içimizde sıkıştırıp hedeflerimize yürümekten alıp koymaya yönelik provokasyonlara artık itibar etmeyeceğiz. Türkiye hem terör örgütleri ile mücadele edecek hem de hedeflerini hayata geçirecek güce, imkana kararlılığa sahiptir" dedi.

"AK PARTİ SENDELERSE TÜRKİYE'NİN SENDELEYECEĞİNİ BİLMELİYİZ"

Bu süreçte AK Parti'nin sağlam durması gerektiğine işaret eden Erdoğan, "Büyük ve güçlü Türkiye için her zamankinden daha çok çalışmak daha ter dökmek daha çok mücadele etmek mecburiyetindeyiz. Çünkü AK Parti sendelerse Türkiye'nin sendeleyeceğini bilmeliyiz. Kongrelerimizde göreve gelecek teşkilatlarda bu anlayışla oluşturacağız. Kimse gücenmesin, kırılmasın. Elimizden geldiğince adil ama değişmesi gerekenleri kusura bakmayın bunu değiştirmek durumundayız. Bunu bir bayrak yarışı olarak görmelisiniz. Bunu yapmak zorundayız. Çünkü yeni bir heyecan bir hücre tazelenmesi bir güç kanalize etmeye mecburuz. Bunu yapacağız ki kalan 20 ay içinde bambaşka bir şekilde geleceğe yürüyeceğiz. Bundan kimse gücenmemeli, kırılmamalı. Biz aynı davanın erleriyiz. Ha ben götürmüşüm ha sen götürmüşün. Seve seve. Ne yapacağız bayrağı teslim edeceğiz. Teslim ettikten sonra kaybolmayacağız. 'Emrindeyim komutan' diyeceğiz. Bunu yapacağız. Bu yenilenmeyi sahiplenmezsek seçimlerde işimiz zor olur. Ben tüm teşkilat mensuplarına güveniyorum. Milletimize mahcup olmayacağız. Kadro tazelenmesi. Tecrübeyi değerlendireceğiz, dinamizmi de değerlendireceğiz. Kardeşlik bağlarını da sıkı tutacağız. Biz ilçelerimizin, ilimizin Ömer'lerini bulacağız ve bu Ömer'lerle teşkilatlarımızı kuracağız. Listeler açıklandığında halk şunu duymalı. 'Filanca mı onun olduğu yerde kim bulunmaz ki' demeli. Öyle bir isim olur ki 'bu hırsızı nereden buldunuz' derler. Bunu dedirtmemek lazım. Burada çok dikkatli olacağız."dedi ve bu hassasiyetlerle teşkilatların oluşacağına inancını belirterek sözlerini tamamladı.

GÜNEYSU'DA MARKETE GİRDİ, ALIŞ VERİŞ YAPTI

Trabzon'daki programlarının ardından helikopterle Rize'nin Güneysu İlçesine gelen Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, makam aracından inerek ilçede kendini bekleyen vatandaşlarla sohbet etti. Erdoğan, kucağına aldığı bir çocuğun kıvranması üzerine yöre şivesiyle "Vurma bana bir dur" ifadesi çevredekileri güldürdü. Markete giren ve rafları dolaşarak bazı ürünler alan Erdoğan kasaya geçerek aldığı ürünlerin ücretini ödedi. Erdoğan, markete çağırdığı çocuklara da çikolata aldı, kasada bekleyerek çikolataların ücretlerini kendisi ödedi. Market çıkışında bir kadının sorununu dinleyen Erdoğan, kendisini takip eden Rizeli gazetecileride "Rize basını gelsin' diyerek yanına çağırdı. Basın mensupları ile sohbet eden Erdoğan, hatıra fotoğrafı çektirdi. Erdoğan geceyi geçirmek üzere Merkez Mahallesi'ndeki konutuna geçti.

Market sahibi Selim Büyük, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha öncede iki kez dükkanına uğradığını belirterek "Çocuklara çikolata aldı, ikram etti. Çok güzel bir anı oldu" dedi.

 

adminadmin