Samsun Haber
Giriş Tarihi : 06-10-2020 09:43   Güncelleme : 06-10-2020 09:43

Samsun’da Taş Ocağına Hayır Eylemi!

Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Kavak İlçesi Bekdemir Mahallesi Dağardı Sokak’ta kurulum aşamasına başladığı taş ocağının usulsüzlüklerle hayata geçirildiğini dile getirmek çevre dernekleri bir araya gelerek bir basın açıklaması yaptılar.

Samsun’da Taş Ocağına Hayır Eylemi!

Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Kavak İlçesi Bekdemir Mahallesi Dağardı Sokak’ta kurulum aşamasına başladığı taş ocağının usulsüzlüklerle hayata geçirildiğini dile getirmek, doğaya verdiği- vereceği zararların önüne geçmek konusunda ortak planın belirlenmesi ve taş madeni çıkarılacak alanda tarihi kalıntılar olduğunun kamuoyuyla paylaşılması amacıyla Bekdemir Mahallesi Muhtarlığı, Bekdemir Mahallesi Yukarı Bekdemir Sokağı Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Kavak Aşağı Bekdemir Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile Kavak Bekdemir Mahallesi Dağardı Sokağı Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Pazar ortak bir toplantı düzenlendi.

Toplantı taş ocağının kurulduğu mevkiide, açık alanda ve pandemi kuralları dahilinde gerçekleşti.

 

YARIN PİŞMAN OLMAMAK İÇİN BUGÜN MÜCADELEMİZİ HEP BİRLİKTE SÜRDÜRÜYORUZ

Toplantıda konuşan Yukarı Bekdemir Sokağı Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Bahri Yangöz,

“Bildiğiniz gibi burada bulunmamızın sebebi Bekdemir Mahallesi Dağardı Sokağı’ndan başlayarak civar köylerin zarar görmesine neden olacak taş ocağını faaliyete geçmeden durdurma çabasıdır. Sizlerin ve basın mensuplarının desteği ile haklı mücadelemizi kazanmak için elimizden geleni yapmak için uğraşlarımız son hızıyla devam ediyor ve edecekte.

Bize büyüklerimizden miras kalan, korumakla da yükümlü olduğumuz köylerimiz ve doğa güzelliklerimiz gördüğünüz üzere yok olmanın eşiğinde, yarın pişman olmamak için bugün mücadelemizi hep birlikte sürdürmemiz gerektiğinin eminim ki herkes bilincinde, ancak sadece bilincin yetmediğini hepimiz burada bulunan makinelerden de anlaşıldığı gibi görüyorsunuz. Bu toplantı sadece burada durup konuşmak için değil bu duruma bir dur demek içindir.

Dernek dediğimiz şey sadece dernek üyelerinin kahvede oturup sohbet etmesi demek değildir. Bu bilinçle burada herkes birbirine muhtaçtır ve beraber ortak bir akılda buluşması gereklidir. Bu bilinçle buraya gelerek haklı mücadelelerini sürdüren siz değerli katılımcılara müjdeli haberi vermek istiyorum. Mücadelemiz meyvelerini yavaş yavaş vermeye başladı. Köyümüz gençlerinin CİMER’ e Kale Tepesi diye adlandırdığımız tepedeki kalıntıların koruma altına alınması başvurusu olumlu sonuç verdi ve geçtiğimiz günlerde Kültür Bakanlığı’ndan gelen bilirkişiler burada bulunan tarihi değerlerin koruma altına alınması için kalıntıların yeterli olacağının kanaatine vardılar. Ancak yeterli olmayan konu; dört bir tarafından taş kırılarak eritilecek olan kale tepesinde incelemelerin daha detaylandırılması ve ivedilikle gerçekleştirilmesidir. Bu konuda başta İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olmak üzere yetkili tüm kuruluşları daha kapsamlı bir eyleme davet ediyorum.

Bugün Kaz Kağları’ndaki katliamı halk nasıl durduruyorsa, yada Bodrum’da bilerek yakılan ormanlara artık nasıl gayrimenkuller inşa edilmesine izin verilmiyorsa, inanıyorum ki bizim köylerimiz için de aynı sonucu almak uzak bir ihtimal değil.

Köyümüz ve çevresinde yapılan fabrikaları hepimiz biliyoruz. Bugün Bekdemir ve Köselli köyleri civarı yapılan çimento fabrikası nedeniyle toz ve dumandan dolayı yaşanılmayacak durumda, Ilıca köyünde hala aktif olarak çalışan taş ocağı tüm yeşilliklerin tozların altında kalmasına neden olmakta. Sadece bizim için değil tüm insanlığın daha temiz ve daha bol oksijenli bir hayata ihtiyacı var. Burada da böylesine güzel ve doğası bozulmamış bir hayat varken, bunun göz göre göre tahrip edilmesine müsaade etmemeliyiz” dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI İLETİŞİM MERKEZİ OLMAK ÜZERE ÇEŞİTLİ KURUMLARA ŞİKÂYET ETTİK

Aşağı Bekdemir Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mahmut Bekdemir ise konuşmasında, Başta Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi olmak üzere çeşitli kurumlara şikâyet ve ihbarlarımızı iletmiş bulunmaktayız.

Bugün burada kurulum çalışmaları süren Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne ait taşocağı ile ilgili birkaç soru sormak istiyorum. Tarihi çok eskilere dayanan bu toprakları yok ederek, burada yaşayan insanları öz topraklarından atarak, kamusal hizmet mi gerçekleştireceksiniz? Taş çıkaracağınız alanın bir orman arazisi olduğunun ve burada katledeceğiniz ağaç sayısının farkında mısınız?

Doğayı katletmenin, buradaki su kaynaklarını yok etmenin bizler hiçbir mantıklı açıklamasını bulamadık. Avrupa ülkeleri tek bir ağaç kesilmesine izin vermezken, cennet vatanımız devlet eliyle cehenneme çeviriliyor. Biz topraklarını cehenneme dönüşmesine izin vermeyenler olarak yapılması planlanan taş ocağına dur diyoruz.

Hangimiz şehirde huzur bulduk sorarım size? Köyümüzdeki huzurumuzu elimizden almak isteyenlere ‘dur’ demeyecek miyiz? Geleceğimiz olan çocuklarımıza ne bırakacağız bir yığın taş mı?

Herkes de bilir ki ‘köylü milletin efendisidir’, köylünün huzurunu kaçıran tüm Türk milletinin huzurunu kaçırmış sayılır. Huzurlu hayatımıza devam edebilmek için de hep bir ağızdan ‘taşocağına hayır’ diyoruz.

BEŞ KÖYÜN HAYATINI DEĞİŞTİRECEK BİR FELAKATLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Dağardı Sokağı Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Özcan Lafcı da,

“Anayasada 2872 sayılı çevre kanunu kapsamında, çevre kirliliğini önlemek gerekli tedbirleri almak yetkili kişilerin ve bizlerin vazifesidir. Bu kapsamda burada yapılan taş ocağının çevre kanuna aykırı, çevre kirliğini arttıran ve doğayı yok eden bir faaliyet olduğu görülmektedir.

Bu çerçevede taşocağının kurulduğu mahallenin bir vatandaşı olarak bölgeyi detaylandırarak anlatmam gerekirse; bu alan insanların, hayvanların, tarım arazilerinin hayatı için en gerekli ihtiyacı olan su ve havanın üretim fabrikasıdır. Bölgenin en önemli doğal su deposu konumundadır. Aynı zamanda köyümüzün bir tarihi geçmişi olduğu tahmin edilmektedir. Taş kırılacak alanda bir kaleye ait olduğunu düşündüğümüz kalıntılar, mağaralar ve değirmen taşına benzetilen taşlar mevcuttur. Böylesine stratejik bir alan taşocağı kurulacak en son yer olmalıdır. Böylesine bir bölgeye taşocağı yapılması demek iklimin değişmesi, toprak kayması ve sel felaketleri, su kirliliği gibi kötü sonuçlar doğurmasının yanında, bir tarih katliamına da yol açacaktır.

5 köyün hayatını tamamen değiştirecek bir tesisin böyle felaketlere beraberinde getirecek olması kanunlara aykırı bir durumdur.  Ve bizler bu felaketlere karşı kanuni mücadelemizi başlatmış bulunmaktayız.

Taşocağı daha kurulum aşamasında olmasına rağmen getireceği felaketlerin sinyallerini şimdiden vermeye başladı. Geçtiğimiz günlerde yanı başımızda gördüğünüz makinelerin köyümüze getirilme aşamasında, köylünün tapulu alanlarına zarar verildiği ve yol kenarındaki ağaçların söküldüğü görülmüştür. Bu konuda gerekli şikâyetlerimizi iletmiş bulunmaktayız. Tabi ki adalet merciimiz bu konuda gerekli çalışmaları yapacaktır. Bütün bu suçların bir belediye adı altında yapılıyor olması oldukça üzücüdür.  Biz bu suçu işlemesine ve hayatımızı tehdit etmesine karşıyız.

 

TARİHİ SİT ALANLARI TEHLİKEDE

Son olarak söz alan, Bekdemir Köyü Muhtarı Şaban Avcı Konuşmasında şunları kaydetti;

Bizim buraya bir taş ocağı kurulmak üzere, bizde bunun kurulmasını istemiyoruz tabi ki.

Etrafın telef olmasını istemiyoruz.

İnsanlarımızın mağdur olmasını istemiyoruz. Büyük şehir belediyesi gidecekse alsın ocağını başka bir yere kursun.

Bunları istemiyoruz. Köyümüzün huzurunun kaçmasını istemiyoruz, kesinlikle.

Su kaynaklarımız var, tarihi alanlarımız var, sit alanlarımız var yerine göre, biz bunların bozulmasını istemiyoruz. Yani şu doğanın ormanın gitmesini istemiyoruz.

Recep YAZGANRecep YAZGAN