Ekonomi
Giriş Tarihi : 02-11-2013 13:36   Güncelleme : 02-11-2013 13:36

TÜRKİYE EKONOMİSİ KRİZE MEYDAN OKUYOR

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "Yatırım kalitemizi artırdığımız müddetçe Türkiye, 10 yılda değil 131,5 milyar dolar 700-800 milyar dolarlık uluslararası yatırımı çekebilir" dedi.

TÜRKİYE EKONOMİSİ KRİZE MEYDAN OKUYOR
Çağlayan, sıvı gaz üreten Fransız Air Liquide firmasının Polatlı Organize Sanayi Bölgesi'ndeki tesisinin açılışında yaptığı konuşmada, Polatlı'nın milli mücadele açısından önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.
 
Ankara'nın sadece bir memur şehri olmadığını, özellikle KOBİ'lerin yoğun olduğu bir sanayi kenti olduğunu kaydeden Çağlayan, dünyada ekonomik savaşların yaşandığı bir ortamda Fransızların "Türkiye'nin yatırımına Fransız kalmadığını" dile getirdi.
 
Yatırımın, Türkiye'nin ithal etmek zorunda olduğu sıvı oksijen ve sıvı azotun yurt içinde üretilmesini sağlayacağına dikkati çeken Çağlayan, bu anlamda yatırımın dış ticaret ve cari açığın azalmasına katkı sağlayacağını söyledi.
 
"Ülkeler kalkınmak için sanayi üretimine ağırlık vermeli"
 
Türkiye'nin, eski Türkiye olmadığını belirten Çağlayan, şöyle devam etti:
 
"Türkiye ekonomisi dünya krizine meydan okuyan bir gelişme ve performans sergiliyor. 2008 krizi ezberleri bozdu. Küresel krizin olmasından çok mutluyum. Çünkü her bir kriz kötüye giden işlerin değerlendirilmesi, toparlanması, izlenmesi ve buna göre yeni politikaların izlenmesi anlamını taşır. 2008 krizine kadar üretim ekonomisi yerine rant ekonomisinin dünyanın her tarafında benimsendiği farklı ve kötü bir yola girmişti. Böyle bir ortamda kriz gösterdi ki bütün ülkeler kalkınmak, büyümek, işsizliği azaltmak için sanayi üretimine ağırlık vermek zorunda."
 
"Türkiye'de sanayinin milli gelirden almış olduğu pay ve istihdama katkı sağlama oranından memnun olmadığını" ifade eden Çağlayan, sanayinin milli gelirden almış olduğu payın yüzde 16 seviyelerinde bulunduğunu kaydetti. Çağlayan, Almanya ve Fransa'nın krizden diğer ülkeler kadar etkilenmemesinin başta gelen sebeplerinden birinin bu ülkelerde sanayinin milli gelir içindeki payı olduğunu dile getirdi.
 
Bu anlamda sanayi yatırımlarını "kutsal mabed" gibi gördüğüne işaret eden Çağlayan, tek başına hizmet ticaretinin milli gelir içindeki payının yüksek olmasının ülkeleri mutlu etmediğini belirtti.
 
Küresel krizin paradan para kazanma anlayışı yerine yeni bir anlayışı hakim konuma getirdiğini anlatan Çağlayan, dünyada rekabetin şiddeti ve şartlarının değiştiğini söyledi.
 
"Türkiye'ye yatırım yapan kaybetmez"
 
Türkiye'nin dünyadaki iş yapma kolaylığı sıralamasında 189 ülke arasında 69. sıraya yükseldiğini ancak bu seviyeden mutlu olmadığını ifade eden Çağlayan, Türkiye'nin 10-15 ülke arasında bulunmayı hak ettiğinin altını çizdi.
 
Bu hafta Cumhuriyetin ilanının 90. yılının kutlandığını hatırlatan Çağlayan, 2003 yılına kadar aradan geçen 80 yılda Türkiye'ye 14,6 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım geldiğini dile getirdi. Son 10 yılda ise gelen uluslararası doğrudan yatırımın 131,5 milyar dolar olduğunu kaydeden Çağlayan, "Türkiye'ye yatırım yapanlar asla kaybetmezler" dedi.
 
Önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisinde daha fazla söz sahibi olacağına dikkati çeken Çağlayan, Türkiye'nin de bu döneme tanıklık edecek coğrafyanın tam merkezinde bulunduğunu belirtti.
 
Türkiye'nin gelmiş olduğu noktanın önemli ama yetersiz olduğunu kaydeden Çağlayan, "Yatırım kalitemizi artırdığımız müddetçe Türkiye, 10 yılda değil 131,5 milyar dolar 700-800 milyar dolarlık uluslararası yatırımı çekebilir" diye konuştu.
 
Avrupa ekonomisinde kriz döneminde yaşanan gerilemeye karşın Türkiye'nin geçen yıl dünyada ihracatını en fazla artıran 2. ülke olduğunu anımsatan Çağlayan, "Türkiye'nin artık ihracat ve üretimle büyümeyi hedeflediğini" sözlerine ekledi.
adminadmin