Algı ajanlığı…

Malum aylardan RAMAZAN… TRT 1 ve TRT 6 da NAMAZ kılmayan hayvandır tartışması, (Elektrik paralarından kesilen TRT payı ve yine FETÖ Kumpası) Arkasından 10. yıl marşını yasaklayan Milli Eğitim il Müdürü, Onun ardından Sarıklı Cübbeli Meyhanede tebliğ görüntüleri.. Devam edelim… Yeni Gezi için, Yeniden Gezi olaylarının yıl dönümünde ki çağrılar… Liselerin Direnişi! Almanya Başkonsolosu George Birgelen’in, İstanbul Erkek Lisesinde konuşma yapmasına MEB’in izin vermemesi sonrası öğrencilerin, Okul Müdürü konuşma yaparken sırtını dönmesi… Daha sonrası, Türkiye’de özgürlüklerin kısıtlandığı yaygaraları… ***Almanya’da ya da AB’nin herhangi bir ülkesinde Türk Konsoloslar Liselere gidip ben bu lise ’de konferans vereceğim ya da konuşma yapacağım dese ne olurdu sorusunun ise cevabı belli değil mi? O talepte bulunan Konsolos anında o AB ülkesinde istenmeyen adam ila edilir miydi? Edilmez miydi? Hodri Meydan! Akabinde, Önce İstanbul Erkek Lisesi, daha sonra Galatasaray, Cağaloğlu Anadolu, Vefa, Kadıköy Anadolu, İzmir Bornova Anadolu, İzmir Çiğli Fen, Notre Dame de Sion, Ankara Gazi Anadolu, Samsun Anadolu ve Eskişehir Anadolu liseleri yayınladıkları bildirilerle gündeme geldi. Bazı Liseler ise böyle bir bildiriden haberleri dahi olmadığını bir grup Lisenin ise bildiri sonrası aldatıldıklarını hatta içeriğin değiştiğini ifade etmeleri… PEKİ! ,Tarih olarak baktığımız da ise Cuma (17.06.2016) günü gençlerimizin Karne alacağı gün bir provakasyon hazırlanmak istendiği ve ona göre bir hazırlık yapıldığı açık değil mi? Ama gelin görün ki bundan medet uman siyasilerimiz çıkmadı mı? Çıktı! Yeni Berkin Elvan’lar için fitil ateşlendi de, Barut Patlamadı! Devam ediyoruz… Özel bir Üniversite’de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret etme ses kayıtları basına düşen Prof. Ve daha sonra o Prof. ’un öğrencilerine “İncil Okuyun!” telkinleri… ALGI AJANLIĞI Malum Prof. ‘un Sanat Tarihi kitabında ki bölümler ise ne derece maharetli bir Prof. olduğunun ortaya çıkarmadı mı? Çıkardı…. Peki, tüm bunlar şu son 15 günden beri Türkiye’de yapılan ALGI AJANLIĞI için yeterli mi? Tabii ki HAYIR!   Başka neler var bakalım! “Cihangir’de Radiohead etkinliği düzenleyen plakçıdakilere alkol yüzünden saldırı düzenlendi. Plakçı dükkanının sahibi ise Koreli çıktı. Saldırganlar Koreli Seogu Lee’yi darp etti, içeride olan müşterilerin arasındaki Korelilere de saldırdı. Dükkan sahibi Seogu Lee bugün dükkanını ağlayarak kapatıp, gitti.” Habere baktığınız da ne kadar da Masum ama bir o kadar da Türkiye’de özgürlüklerin kısıtlandığı bir haber!!! Tabii ki bu haberin altında MALUM MEDYA KANALININ imzası olan var… İşin aslı nedir Peki? Plakçının önünden geçen evli bir bayanın orada bulunan sarhoşlar tarafından sözlü tacizleri sonrası, Kadının durumu eşine anlatması sonrası Kocasının malum plakçıya gitmesi! Görüldüğü üzere o plakçı da alkol alındığı için değil, Bir taciz olayı sonrası gerçekleşen bir olay… Cihangir, peki bununla kalır mı? Hayır! Sözüm ona Özgürlükçü! bir grup (18.06.2016) Cumartesi akşamı sözde Plakçıya yapılan saldırıyı kınamak için ama işin aslı yeni bir Gezi kalkışması için örgütlemek amacıyla ortalığı velveleye verdi! Ve tabii ki toplasanız 150 kişi bile olmayan bir grup. Sonuç? Yeni bir Gezi planlayanlar için olay tam bir hüsran… Durun daha bitmedi! ALGI AJANLIĞI devam ediyor… Pazar (19.06.2016) günü toplasan 50 kişiyi bile bulmayan LGBT’liler sözde “Onur Yürüyüşü” için İstanbul Valiliğinden onay alamayınca Taksim’de küçük çapta çokta kale alınmayacak bir iki itiş kakışma meydana geldi… Yine Malum MALUM MEDYA KANALI sür manşet “TAKSİM KARIŞTI!” Geçtiğimiz yıl CHP ve HDP’li Milletvekillerinin bile boy gösterdiği Onur Yürüyüşünden eser yok! İşin daha da ilginç olan kısmı ise CHP’li HDP’li Milletvekilleri de yok! TOMA’nın önüne atlayan CHP Milletvekili Mahmut Tanal’da yok! Varsa da ben görmedim…. Oluşturulmaya çalışılan bu her bir menfur olayda 150 kişilik bir topluluk bile söz konusu değil… Ama toplumu gazlamaya devam! Sosyal Medya’yı Unuttum Sanmayın! ALGI AJANLIĞI Atılan twitlerin tek bir elden çıktığını bu toplumu germek için ALGI AJANLIĞI yapıldığını göremeyen var mı? Sol fraksiyonları harekete geçiremeyen GİZLİ EL! Bu defa da Vatan, Millet, Din, İman diyerek bu defa da Sağ fraksiyonları ve Dini hassasiyetleri olanları kaşıyor! Aslında bu bağlamda Milli Damar projesini biraz açmak gerekiyor. Bu oyunda yine FETÖ’nün Ağabeylerinin oyunu. FETÖ, Güçlerini kaybettikçe Emniyet, Yargı hatta Ordu içinden deşifre olmamış elemanlarının yanına Ülkücü, Ulusalcı kesimden kişileri de katarak tekrar Devlete saldırı ve ele geçirebilme Mevki alan kazanma operasyonuna devam ediyor…. Hazır yeri gelmişken 24 Ağustos 2015 yılında yazdığım ve belgesi ile birlikte sunduğum Yarbay Mehmet Alkan Kimdir? yazımı dikkatlice okumanızı tavsiye ediyorum, Zira ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız…. Malum Yazılı basında ise bazılarının gazı ile son sürat algı operasyonları devam ediyor! Bana göre bunların Din ile Vatan ile, bağlı oldukları aidiyet ile bir alakaları olmadığı gibi, İçte ve dıştaki mihrakların paralı ajanları.. Hanefi Avcı tarafından yapılan Milli Damar şikayetinde 2 aşamalı plan var.. İlk aşama ya da ilk kol malum halkı germe ve toplumu ayrıştırma harekatı, İkinci kol yada aşama ise Emniyet içerisinde ki, FETÖ, Köz, millî damar ve Nurcu cemaatinden ayrılanlar… İkinci kol yada aşama Emniyet içerisinde ki 5 yapıyı önce kurumlar içerisinde ayrıştırmak daha sonra ise, Toplumsal tabanlarda oluşturulan ALGI AJANLIĞI ile birlikte olayları kargaşaya çevirip bu durumu siyasi arenaya taşımak… Bu Yapıların içinde çok değerli insanların olduğu aşikar ancak kamufle kişilerin varlığını ALGI AJANLIĞI ve sayılarının az olsa da mevcut olduğunu bilmemiz gerekiyor… Konuyu, Toptancı bakıştan uzak durarak ele almak önemli.. FETÖ’nün ve bağlı bulunduğu mihrakların elindeki son koz DİN Fitnesi…Birkaç planlı görüntü ile,Cemaat ve gruplar aynı kategoriye alınamaz.. Sözcü Gazetesinin fotoğrafında ki örnekte olduğu gibi karşıda bekleyen, Kişiye değil Dine saldırın diyecek ve bu malzemeleri kullanacak kitle de maalesef mevcut.. İşin Yurt dışı ayağına servis ediliş biçimi daha da vahim. Burada tezgahladıkları malzemeleri öyle bir servis ediyorlar ki KURAN’I KERİMDEKİ “Müşrikler Pisliktir” Savaş durumundaki Ayeti Dinimizin genel kabulü gibi sunabiliyorlar. Örnek mi arıyoruz? Hemen Söyleyelim ABD’de Başkanlık Seçimlerine giren Donald Trump, Nasıl İslam düşmanlığını ortaya koyuyorsa, Malum Din Tüccarları da Ortak bir Din türetmenin, Yeni Furkan adlı dini esaslara dayalı bir kitap ve ona inananları oluşturma derdinde… Kur’an’da ki, Yahudiler ile ilgili ayetlerin ve Savaş ayetlerinin artık geçerliliğini yitirdiğini ve bu ayetlerin artık Kuran’dan çıkarılması gerektiğini söyleyen İsrailli Yahudi bir sözüm ona Profesör Mısır’da Diyalog taraftarları tarafından alkış tufanına tutuluyor… Peki ya Türkiye’de! FETÖ, kendisini gizleyerek Diyalog çalışmalarına tam gaz devam ediyor. Herkes bir olan Allah’a inanıyor noktasından başlayıp ince ince Günümüz Hristiyanları ve Yahudileri de Cennete  gireceğe getiriliyor… Peki, bu algıya kanmayanlara ne yapılıyor dersiniz? DİKKAT!!! Kimsenin ibadetine karışmayın! Mezhepte nereden çıktı, Ben istediğim gibi inanır, istediğim gibi ibadet ederim… Ve bu söylem maalesef Dinden bihaber gençler arasında da hızla yayılıyor… Bilseler ki! Çöküşün eşiğindeki Batı, İlacı olsa kendi başına sürecek! Bu kadar ALGI AJANLIĞINA rağmen Tüm derin yapıların ellerinden Devlet hızla kayıp gidiyor, Bunu durdurabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapmalarına rağmen deşifre olup eriyorlar…. Emniyetten, Ordu’ya, Bürokrasiye kadar kalanlar son bir hamleyle bir şeyler yapmanın planını yapıyor… Yine bir örnek verelim! ALGI AJANLIĞI DURMAZ! Fısıltı Gazetesi ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın gideceğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üstünü çizdiğini yayıyorlar, Peki ne zaman? Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı ile birlikte Yurt dışı seyahatinde iken! Muhtemelen Hakan Fidan’ın Cumhurbaşkanının yanında olduğunu atlamışlardı… Kurulan sistemi tekrar eski haline çevirmeye ve “EMRET KOMUTANIM” diyen eski Türkiye için çalışıyorlar… ALGI AJANLARI, Devletin faydasından ziyade Devletin işleyişini kendi kontrollerine geçirerek gerekirse, Devleti Devlete karşı kullanılması için Seferberlik İlan etmiş vaziyetteler… Yine bir Örnek! Hatırlayalım, Hakan Fidan’ın tutuklanmaya çalışılmasını… Yada Ensar vakfı üzerinden oynanmak istenen ALGI AJANLIĞINI, Kendi düşünce yapısında olan bir odacının bilgi kırıntısı ile nasıl dağlar gibi haberler yaptıklarını görüyoruz…. İnanılmaz bir yapı… Devleti Ele geçirmek için hiç bir fırsatı ve toplumsal olayı kaçırmayan bir yapı… Sağcısından, Solcusuna, Dini cemaatlerinden, Ateist yapılara kadar her yapıda kilit yerlere yerleştirmiş ve yeri geldiği zamanda bu kilit taşları ile Devletin Tüm Mekanizmasını etkileyecek SUNİ DEPREMLER oluşturabilen bir yapı. O yapı incelendiğinde ise Olimpos Dağı Tarikatının kurulması, Tüzüğü, Faaliyetleri ve tüm yapısı şuan ki yapı birebir aynı… En son geçen hafta yaşadığımız ALGI AJANLIĞI var birde tabii ki! “Türkmen dağı Düştü” söylemleri ile yapılan ALGI AJANLIĞININ ne boyutlara vardığını gördüğümüz… ALGI AJANLIĞINI başarabilmek için tüm derin yapılarla iş birliği yapan, Yeri geldiğinde Masonları, Yeri geldiğinde Avengelistleri, Yeri geldiğinde Tapınakçıları, Yeri de geldiğinde ise gerekiyorsa Şeytan ile iş birliğine giren bu yapı bu son dönemde neden başarılı olamıyor? Asıl soru bu!!! Sorununda cevabı çok basit!!! Türkiye, Devletin Ahlat aklını (Derin devletin Ülke menfaatleri için çalışan neferlerini) devreye sokmuş vaziyette Ve bu her alanda hızlı bir şekilde çalışmaya devam ediyor. ALGI AJANLIĞINA soyunanları tek tek deşifre ettiği gibi karşı hamleler ile her yeni yapılan algı operasyonuna karşı hamleler ile artık karşılık veriliyor… ALGI AJANLARI ne yaparsa yapsın daha önce ki gibi sadece sessizce takipte kalmayan, Algı operasyonlarının tüm karşılığını veren ve devletin kılcal damarlarına kadar inen Ahlat aklı artık oyun kurucusu vaziyetinde, Ki bu Ahlat aklı artık ALGI AJANLARININ oyun kurucularını da biliyor. Algı yapılanması mantığını da deşifre ediyor, Her platformda da bu Algı oyunlarının bozulmasını sağladığı gibi, Devletin gücünü de kabul ettiriyor… Ahlat Aklı artık ALGI AJANLARINA, Devlet sizin bastığınız ayak izini de, Yürüdüğünüzde ortaya çıkan gölgenizi de hatta yediğiniz lokmayı dahi biliyor, diyor… Bu kadar yoğun ardı ardına gelen Algı Operasyonunun başarısız olmasının sebebi işte budur… Ya Güzellikle, olmaz ise zorla da olsa Ya Devletin artık gücünü kabul edeceksiniz ya da Devletin Ahlat aklına yenileceksiniz, diyen bir Ahlat Aklı artık devrede… Ve bu Ahlat Aklı Hamd olsun ki artık Devletin en üst kademesinde ki Cumhurbaşkanından tutunda, En alt kademe de ki Devlet bekası için çalışan ama kim olduğu belli olmayan kişilerde de mevcut, Hatta ve hatta daha da ileri gidecek olur isek Sosyal Medya’da da mevcut… Hadi yine Örnekleyeyim! Buyurun… Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan “Taksim’e o tarihi eser tekrar kazandırılacak.” dedi. Hepimiz biliyoruz ki, O tarihi eserden kasıt Topçu Kışlası ve Taksim Cami projesidir. Ancak! Daha önce yaşadığımız Gezi kalkışması ve akabinde gerçekleşen olaylar neticesinde gerçekleşecek olan yeni ALGI AJANLIĞINI direk AKM yıkılarak çok büyük bir OPERA Binası yapılacağını da söyleyerek engellemiş oldu… Kısaca Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Satranç misali Topçu Kışlası ve Cami yapımı için Kısa Rok çekecek olan ALGI AJANLARINA direk Uzun ROK çekerek, Kısa ROK çekilmeden hamlelerini boşa çıkartmış oldu… Bazı Cin fikirlilerin Oyun bittiği zaman Şah da Piyon da aynı kutuya konur ve kapağı kapatılır dediğini duyar gibiyim! Bu bağlamda Dünya’dan Anadolu’yu ve Türkiye’yi çıkartmaya çalıştığınız zaman Dünyanın da kalmayacağını hatırlatmak isterim… Zira Satranç oyunu elbette bir müddet daha devam edecektir, Ta ki ALGI AJANLARI mağlubiyeti kabul edip, Kazananın artık DEVLET ve HALK kısaca TÜRKİYE olduğunu idrak edene kadar…