Kültür
Giriş Tarihi : 01-09-2017 10:05   Güncelleme : 01-09-2017 10:05

Mesnevi’den Seçmeler

Hüthüt Kuşunun Marifeti

Mesnevi’den Seçmeler

Kuşlar o gün büyük divan çadırı kurulunca, Süleyman Peygamber’in huzuruna geldiler. Bütün kuşlar, “cik cik” diye ötmeyi bırakmışlardı. Hepsi, açıktan açığa Süleyman Peygamber’le konuşmaya başlamışlardı.

Kuşlar; bütün sırlarını, hünerlerini, bilgilerini ve kendi işlerine ait şeyleri Süleyman Peygamber’e birer birer anlatıyorlardı. Çünkü her biri, kendini Süleyman Peygamber’e tanıtmak sevdasındaydı.

Sıra hüthüt kuşuna geldi. Artık hünerini, sanatını ve düşüncelerini ortaya koyma sırası ondaydı. Süleyman Peygamber’e;

- Ey padişahım! Küçük bir hünerimi kısaca arz edeyim, dedi.

Süleyman Peygamber;

- Söyle bakalım, o hangi hünerdir? diye sordu.

Hüthüt de şöyle devam etti.

- Çok yükseklerden uçarken bile, havadan bakınca, yerin ta dibindeki suyu görürüm. O su nerededir? Derinliği ne kadardır? Topraktan mı çıkıyor taştan mı? Hepsini görür bilirim. Ey Süleyman! Ordu kurulacak yeri tayin etmek için beni yanında sefere götür.

Süleyman Peygamber, bu marifetli kuşa şöyle dedi:

- Ey iyi yoldaş! Susuz ve uçsuz bucaksız çöllerde sen bize arkadaş ol. Bu suretle su bulur, seferde bizi susuzluktan korursun.

Bu sırada hüthüdün sözlerini duyan bir karga, pek kıskandı. Süleyman Peygamber’e yaklaştı ve ona şöyle dedi:

- Eğer hüthüdün öyle bir marifeti olsaydı, bir avuç toprağın altındaki tuzağı nasıl görmezdi? Nasıl olur da o tuzağa tutulur, ümitsiz bir hâlde kafese girerdi?

Bu sözler üzerine Süleyman Peygamber;

- Ey hüthüt! Böyle sonunda yalan olduğu ortaya çıkacak bir sözü nasıl söylersin? diye çıkıştı.

Hüthüt, bu soruyu da şöyle cevapladı:

- Padişahım! Allah aşkına bu çıplak yoksul hakkında düşmanının söylediği sözü dinleme. Eğer söylediklerim yalansa, işte başımı koydum. Boynumu vur. Kaza hükmünü inkâr eden karga, ne kadar aklı olsa yine de inkârcıdır. Eğer kaza gözümü ve aklımı kapatmazsa, ben tuzağı havada da görürüm. Fakat kaza gelince, bilgi, uykuya dalar, ay kararır, gün tutulur. Kaza ve kaderi inkâr edenin inkârı bile, bil ki kaza ve kaderdendir.

Recep YAZGANRecep YAZGAN