SURİYE’DE TEDBİR OLARAK MÜDAHALEYE İHTİYAÇ VAR

Aile ziyaretleri için geldiği Çaycuma ilçesinde açıklama yapan Şentop, AK Parti'nin Türkiye'de siyaset anlayışının yanı sıra dış politikada da yaklaşımları değiştirdiğini söyledi.
 
AK Parti'nin Suriye konusunda en başından itibaren ilkesel bir tutum sergilediğini vurgulayan Şentop, "Bakıyorsunuz ana muhalefet partisinin genel başkanı dahil bazıları, 'Eskiden Beşar Esad'la şöyle samimiydiniz, artık aranız bozuldu' diyor. Çok tuhaf bir şey. Bizim aramızın iyi olduğu dönemlerde Esad, kendi halkını, kimyasal silahla bebekleri öldürmüyordu. Ne zaman ki Esad kendi halkını öldürmeye başladı, biz o zaman ona karşı tavrımızı değiştirdik" diye konuştu.
 
Şentop,  ana muhalefet partisinin Esed ile halkını öldürmeye başlamasının adından samimiyet kurduğunu savunarak, şunları kaydetti:
 
"Bu tuhaf bir tutum, bunu sadece ana muhalefet için söylemiyorum. Ancak artık Suriye meselesinde Türkiye’nin tavrı, bu gün herkesin benimsediği, herkesin geldiği nokta olmuştur. Fakat dünya bu noktaya, Suriye’de pek çok insanın hayatı karşılığında gelmiştir. Problem de burası. Suriye'ye, gerçekten uluslararası bir müdahaleye, en azından halkını toplu katliamlara ve kimyasal silahlara karşı korumak için tedbir olarak müdahaleye ihtiyaç var."
 
"AK Parti dünyaya öncülük ediyor"
 
Mısır konusunda da AK Parti'nin ilkesel tutumumun başka ülkeler tarafından da benimseneceğini düşündüklerini vurgulayan Şentop, "Başlangıçta hiçbir ülke 'darbe' diyemedi, açık tavır alamadı. AB, yavaş yavaş Mısır'la ilişkilerini yeniden gözden geçireceği bir noktaya geldi. ABD'de de daha iyi bir noktada ama yeterli değil. Fakat bunlar olumlu adımdır" ifadesini kullandı.
 
Şentop, partilerinin sadece iç politikada değil, dış politikada da yeni perspektifler getirdiğine işaret ederek, çıkar üzerine kurulu, iki yüzlü ve çifte standartlı politika anlayışını değiştirmek yönünde önemli adımlar attıklarını, dünyaya da bu konuda öncülük ettiklerini dile getirdi.
 
Türkiye’de de siyasetin eskiden olduğu gibi büyük ölçüde sadece milletin oyunu almak anlayışıyla yapıldığını belirten Şentop, şunları söyledi:
 
"Siyasetçiler, milletin oyunu almak için zaman zaman gerçekleştiremeyecekleri vaatlerde bulunuyorlardı. Seçildikten sonra bunu unutuyor, millete sırtını dönüyorlardı. AK Parti, milletin değerlerini esas alan ve bu değerleri devlet yönetimine taşıyan bir anlayışla siyaset yapıyor. Seçimlere de bu manada hazırlanıyoruz.  Her zaman şunu söylüyoruz, bir seçim yapıldığı zaman, sandıklar kapandığında AK Parti bir sonraki seçimin startını verir. Bölge toplantılarını biz ocak ayından beri seçim işleri başkanlığı olarak tamamladık. Sadece milletin oyuna değil, gönlüne de talibiz."
 
"AK Parti'ye destek, oy verenlerden daha çok"
 
 Şentop, AK Parti'ye desteğin, oy verenlerden daha fazla olduğunu ifade ederek, bunu birçok yerde gördüklerini anlattı.
 
Her seçimde oylarının atrmasının sebebinin bu olduğunu dile getiren Şentop, "Aynı zamanda bakıyoruz, başka partilere oy verdiği halde kalbi AK Parti'yle olan insanların sayısı çok fazla. Birçok örneğine şahit oldum. 'Ben oyumu CHP’ye verdim ama AK Parti’nin iktidar olmasını istiyorum' diyen insanlar var. Bunlara rastlıyoruz. Niye öyle, çünkü CHP ve MHP Türkiye’yi yönetemez, AK Parti yönetir. Bu başka bir siyasi partiye nasip olmayan bir gerçeklik. AK Parti’ye gönül verenlerin sayısı, oy verenlerden daha fazla, biz seçimde bunu sandığa yansıtacak çalışmaları sürdürüyoruz" şeklinde konuştu.
 
Yeni anayasa çalışmaları
 
Şentop, yeni anayasa konusunda ümitli ve kararlı olduklarını belirterek,  yeni anayasa çalışmalarının yapılabilmesi için fedakarlıkta bulunduklarını kaydetti.
 
Komisyonda diğer partilerle eşit temsil sağladıklarına işaret eden Şentop, "Halbuki her parti bütün komisyonlarda kendi milletvekili oranında temsil edilir. AK Parti, buna rağmen herkesin serbestçe katkısını yapabilmesi ve yeni anayasanın hazırlanması için eşit temsile razı olmuştur" dedi.
 
Şentop, millete yeni anayasa yapılması konusunda söz verdiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
 
"Diğer partiler de böyle söz verdi. Eğer amaç anayasa değişikliği yapmak olsaydı, bu komisyona gerek yoktu. Bu alışılmış usüllerin dışında bir komisyon.  Bu bakımdan  CHP ve MHP’nin bazı temsilcileri, 'bu meclis yeni anayasa yapamaz' diyorsa, demek ki iki senedir milleti kandırıyorlar. Ancak biz kararlıyız, burada en azından anlaştığımız, uzlaştığımız maddeleri getirmek istiyoruz. Sonrasında bu komisyondan netice alamazsak, başka yollarda da yeni anayasa konusunda adım atacağız. Gerekirse kendimiz tüzüğü hazırlayıp meclise sunacağız."