Tek yumruk olmamızın vaktidir

İstanbul Üniversitesi, Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu ve Bursa Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen ''Balkan Savaşlarının 100. Yılı - 1. Uluslararası Balkanlar ve Göç Kongresi''nin açılışında konuşan Bağış, kongrenin İstanbul'da düzenlenmesini anlamlı bulduğunu söyledi.
 
Bağış, İstanbul'un, Balkanlar'daki soydaşlarla kardeşliğin mührü ve köprüsü olduğunu belirterek, kentte Balkanlar'ın zenginliğinin yansıdığının görülebildiğini dile getirdi.
 
''Tarihten ibret alın, orduyu siyasete karıştırmayın''
   
Bakan Bağış, Balkan Savaşlarını acıyla, ibretle, kızgınlıkla andıklarını, ancak bazı özeleştirilerin de yapılması gerektiğini belirterek, ''Tarihimizde her istikrarsızlık dönemi bize acılar yaşatmıştır'' ifadesini kullandı.
 
Siyasetçi Troçki'nin gazeteci sıfatıyla izlediği Balkan Savaşları'nda, Osmanlı ordusunun ''siyasete fazla karıştığı'' gerekçesiyle yenilmesiyle ilgili yorumuna değinen Bağış, ''Ordumuzu bugün siyasete alet etmeye kalkanlara, bir sokak gösterisi düzenlemekte beceriksiz davrandıkları için tutup da ordumuza dil uzatmaya kalkanlara da buradan bir mesaj çıkmalıdır. Tarihten ibret alın, orduyu siyasete karıştırmayın. Gücünüz yüreğiniz yetiyorsa, siyaseti kendiniz yapın'' diye konuştu.
   
Dokunulmazlık tartışmaları
   
AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, biri bağımsız 9'u BDP'li 10 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının AB kurallarına aykırı olacağı yorumları yapıldığına işaret ederek, ''Avrupa'da bırakın şiddeti ve terörü destekleyen, onun propagandasını ve sözcülüğünü yapanları korumak, şiddeti kınamadığı bahanesiyle kapatılmış birçok parti var'' dedi.
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte geçen hafta İspanya'da, hem ülkenin başbakanı hem de anamuhalefet lideriyle terör konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını aktaran Bağış, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
'''İkisi de bize, 'Aman sakın bunlara taviz vermeyin. Vatandaşlarınızın demokratik hakları ayrıdır, teröristlerle mücadelede devlet olmanın gereği ayrıdır' tavsiyesinde bulundu. Kimse kalkıp bize 'Avrupa'da şöyle olur, Avrupa'da böyle olur' gibi işimizi öğretmeye kalkmasın. AB üyesi ülkelerin Ankara'daki büyükelçileri de Avrupa Komisyonu'nun temsilcileri bu sözde siyaset yapan terör örgütü borazanlarına telkinlerde bulunuyor. 'Terörü kınayın, terörle aranıza bir duvar çekin, kendinizi bunlardan soyutlayın' diye. Ama maalesef bir türlü o şahıslar bu ülkede, bu devletten maaş alırken, bu devletin meclisinin çatısı altında diledikleri fikirleri paylaşabilirken, devlete kurşun sıkanlara, o hainlere bir tek kelime edememişlerdir. Onların da bu içinden geçtiğimiz süreçte yapmaları gereken bir şey var. Artık terörü hep birlikte, iktidarıyla muhalefetiyle, doğulusuyla batılısıyla, Boşnak'ı, Kırımlı'sı, Kürt'ü, Çerkes'i, Laz'ı Zaza'sı ile kınamamızın ve bu konuda tek yumruk olmamızın vaktidir. Bunu bugün başaramazsak, 100 yıl önceki gibi bir uykuya dalarız ve nerede uyanacağımızı hepimiz biliyoruz. Tarihin tekerrür etmesini hep birlikte engellemeliyiz. Bugün 100 yıl önce yaşanan dramdan doğru mesajları çıkarıp teröristlerle, bu ülkenin birliğine ve beraberliğine kurşun sıkanlarla kucaklaşanlara doğru tepkiyi vermemiz lazım.''