Muhakkak ki Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. (Nisa/58)
Doktorlar sünnet olmanın sağlık için faydalı olduğunu söylemektedir. Nisa/58’den bu konuyu işin ehline (doktorlara da) vermemiz gerektiği sonucu da çıkar. Bu sebeple işin ehli doktorlara, sünnet yaptırılması tavsiyeleri konusunda uymak, Nisa/58'e uymak olur. Böylece Zilzal Suresi 7. Ayetteki "Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür." hakikatine göre Allah rızası için yapılan bu sünnet yaptırma hayrından dolayı sevap işlenmiş olur. Demek ki sağlık açısından faydalı olan sünnet olmak Kur'an'a uygun hayırlı bir ameldir. Sağlık açısından faydalarını birbirinden farklı kaynaklardan dileyen araştırabilir.
Tuvaletten gelenlerin idrarını yapmasından dolayı, Maide/6’ya göre abdest alması gerekiyor. Yani idrarın, abdesti bozmasının illeti, tuvaletten sonra abdest alınmasına dair emrin Maide/6'da belirtilmiş olmasıdır. Sünnet olmayan bir kimse, idrarını yapmasının ardından hemen abdest alması sonrası idrar akıntısı geldiğinde, bu idrar akıntısı da sünnet derisi içinde olduğundan fark edilemeyecek. Bir müddet sonra sünnet derisinden idrar dışarı çıktığında bu sebeple abdesti bozulacak, abdestsiz bir şekilde namaz kılma durumu ortaya çıkacak.
Maide/6’da cünüp bir kimsenin taharetini alması gerektiği sonucu çıkar. Eşiyle birlikte olup cünüp olan sünnet olmamış erkek, gusül abdesti aldığı halde sünnet derisi içinde meni kalırsa gusül sıhhati açısından bir eksiklik oluşturabilir. Sünnet derisi içinde meni kalmasından dolayı tahâret eksik kalıp, tam temizlik sağlanamadığında Nisa/43’e göre kılınan namazın geçersiz olma riski oluşabilir.
Ayrıca, cünüp iken gusül abdesti alan bir kişinin, sünnet derisi içinde kalan meni bir müddet sonra dışarı çıktığında, namaz abdesti bozulmuş olacağından kılacağı namaz geçersizdir. Çünkü Maide/6’daki tuvalet bahsine göre, vücuttan çıkan istem dışı bile olsa her sıvı (meni, idrar, mezi) ve gaz, namaz abdestini bozar. Yani gusül alınması akabinde sünnet derisi içinde kalan meni bir müddet sonra dışarı çıksa da namaz abdesti bozulur. Bu halde kılınan namaz geçersizdir.
Sünnet edilmiş olmak, sünnet derisi bölgesinde meni kalıntısı bırakmayacak şekilde temizliğin yapılmasında ve gusülden sonra idrar yolundan gelen meni akıntısını fark etmede, gusül, namaz abdesti ve namaz sıhhatini korumak açısından, fayda ve kolaylık sağlar.
Sünnet olmamış biri, sünnet derisi altında kalan idrar veya mezi akıntısını fark edemeyecek, bir müddet sonra idrar veya mezi akıntısı dışarı çıktığında namaz abdestinin ve kılınmakta olan namazın bozulmasına sebep olacak. Sünnet olmuş bir kimsede sünnet derisi olmadığından, idrar veya mezi akıntısını fark edip, temizlemek kolaylaşır. Bu sebepten dolayı, abdest ve namaz sıhhatini korumak için tam bir temizliğin yapılmasında, sünnet olmanın faydası ve kolaylık sağlaması yadsınamaz bir gerçektir.
Sonuç olarak şunları söyleyebiliriz:
Sağlık, temizlik, hijyen ile gusül, namaz abdesti, namaz sıhhatini korumak adına Allah rızası için sünnet yaptırma eylemi, Zilzâl Suresi 7. Ayete göre hayırlı bir ameldir. Ayrıca Kur'an'ın öğretilerine uygun hayırlı bir ameldir.
Hz. Peygamber (a.s) bir hadis-i şerifinde “Şunlar insanın fıtratındandır; ağzı su ile yıkayıp çalkalamak, buruna su çekmek ve temizlemek. Bıyıkları kesmek (veya kısaltmak) tırnakları kesmek, koltuk altının kıllarını gidermek, etekteki kılları gidermek ve sünnet olmak." buyurmuştur. (Buhari, Libas, 51, 63, 64; Müslim, Tahare, 49; Ebu Davud, Tereccül, 16; Tirmizi, Edeb, 14)