Seçime 19 gün kaldı!
Ekonomik durgunluk her geçen gün artarak devam ediyor.
Esnaf neredeyse siftahsız günler geçiriyor. “Umut fakirin ekmeği misali” bir ümit düzelecek beklentisi esnafı ayakta tutuyor. Yoksa birçoğu işler daha da kötüye gitmeden radikal çözümler almak zorunda kalacak.
En büyük sıkıntı üreticide!
Sıkıntılar yukarıdan aşağıya doğru iniyor.
Üreticide çünkü “Üretici fiyat endeksi %20”
“Tüketici fiyat endeksi ise %12”
Bu değerler de gösteriyor ki üretimdeki maliyetler artmış ama üretici bu maliyetleri henüz tüketiciye yansıtamamış. Bunun temel nedeni ise ücretlerimiz yani gelir seviyemiz düşük!..
Üretici hammadde ve üretim için aldığı ürünleri %20 daha zamlı alırken tüketiciye ancak %12’sini yansıtabiliyor.
***
2018 yılı ilk üç ayında Türkiye’de;
63 milyon 427 milyon 622 kredi kartı ve 134 milyon 580 bin 995 banka kartı var.
Tam bir tüketim toplumuyuz!
Gerçek ihtiyaçlar ile göstermelik sahte ihtiyaçlar arasındaki ayrımı yapamayan bir kitle olmuşuz.
Türk toplumunda insanlar bu ekonomik veriler karşısında bile tüketim mallarını satın almanın ve bunları sergilemenin ve gösterişin şımarıklığı ve kendince toplumda yer edinme derdinde toplumsal bir ayrıcalığa ve getirdiğine inandığı prestije inanır olmuş.
Toplum tükettiğini sandıklarıyla kendi geleceğini tükettiğinin farkına ne zaman varır acaba?
***
Toplumsal refahın göstergesini hesaplamak çok basittir!
Toplam üretiminizi nüfusa bölerseniz refah seviyeniz ortaya çıkar.
Siz ülke olarak refah istiyorsanız üreteceksiniz.
Aynı sermaye ve iş gücü ile Üretmezseniz, üretiminizi katma değerli hale getirmezseniz, verimliliğinizi arttırmazsanız, teknolojiye ve ar-ge ye yatırım yapmazsanız sonu hüsran olur, kapitalizmin çarkları arasında yok olup gidersiniz.
Eğer bu hesaplamaları revize ederek hülle ile hesaplarsanız sadece kendimizi kandırır ve zenginleşmiş, refaha ulaşmış gibi görünürüz.
***
Son olarak ekonomi ülke adına önemlidir ama adalet ve hukuk üst şemsiyedir. Ancak bu ortam tesis edilirse ekonomi, demokrasi, refah, mutluluk ve daha birçok güzellik peşinden gelir, iyileşir!..
Hüseyin Kurt