Dün Cumhurbaşkanı, 32. Muhtarlar toplantısı sırasında “Anayasamızın 104’üncü maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başı olarak PKK’sıyla, DEAŞ’ıyla, FETÖ’süyle, DHKP-C’siyle adı, söylemi, yöntemi ne olursa olsun tüm terör örgütlerine karşı milli bir seferberlik ilan ediyorum” dedi.
O an akıllar karıştı!
Cumhurbaşkanı cümle içerisinde sadece “milli bir seferberlik” ilan ediyorum ibaresini kullansa akla farklı bir anlam gelebilirdi ama “Anayasa’mızın 104’üncü maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başı olarak” ibaresini de cümlenin başına ekleyince işin ciddiyeti anlaşıldı!..
Beklenmedik bir açıklama olduğu için herkes Google’a başvurma ihtiyacı duymuş…
Son 7 günde neredeyse hiç aranmayan “seferberlik” ve “milli seferberlik” kelimeleri açıklamanın hemen ardından “büyük çıkış” yapmış…
En çok aranılan kelimeler ise; “milli seferberlik ne demek”, “seferberlik ilan edildi”, “anayasa 104”, “cumhurbaşkanı seferberlik” gibi kelimeler olmuş.
Bu konuda en çok sorgu yapılan iller ise sırasıyla; Sakarya, Bolu, Ankara, İzmir, İstanbul, Çankırı, Eskişehir, Karabük, Kırıkkale, Sivas ve Sinop olmuş…
Sakarya’da ise Sapanca ilçesi yine Türkiye sıralamasında öne çıkıyor…
***
O an sosyal medyada oluşan yoğun seferberlik gündemi içerisinde ilginç konularda tartışılmaya başladı;
“Bedellilere seferberlik görevi var mı”
“4x4 lere seferberlik görevi var mı”?
“Arabamızı alacaklar mı?” vb.
Hatta bir adım ile götürüp “bedelli yapanlar seferberlik için yeniden bankaya para yatıracak mı?” sorusunu bile gördüm!
Demek ki ; “mal canın yongası” bunu biliyorduk ama millet olası bir seferberliğe zihin olarak hazır değil…
Şahsım adına olası bir seferberliği 2011 yılında Suriye karıştığı günden beridir gelecek adına öngördüğüm için hiç şaşırmadım…
Merak edenler bugünlere ışık tutacak olan 2014 yılında bugüne kaleme aldığım; “TAMPON BÖLGEDEN KÜRT KORİDORUNA”, “GÜNEY KÜRDİSTAN TAMAM”, “YA HESAP DÖNERSE!”, “SURİYE BATAKLIĞINDA ÖSO” gibi onlarca yazımı okuyabilirsiniz…
***
Gelelim seferberlik konusuna;
Seferberlik kelime anlamı olarak; “Bir ülkenin silahlı kuvvetlerini savaşa hazır duruma getiren, ülkenin ekonomisini, yönetimini savaş gereklerine uyacak duruma sokan hazırlıkların ve önlemlerin tümü.” Anlamına geliyor.
Milli Seferberliğin ise 13 Mayıs 1974’te resmi gazetede yayınlanan kararnamede bir tanımı var.
Bu tanıma şöyle!
Kapsamı bakımından Milli Seferberlik ; “Silahlı Kuvvetler dışında kalan bütün kamu ve özel kuruluşları ile yurttaşları kapsar.” diyor…
Peki, seferberlik kararı nasıl alınıyor?
Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanma zorunluluğunda olan Bakanlar Kurulu tarafından alınıyor. Milli Güvenlik Kurulu’nun da görüşünü alan Bakanlar Kurulu, ya kısmi ya da genel seferberlik ilan ediyor ve resmi gazetede yayınlanıyor, karar aynı gün meclise sunuluyor,!..
Burada bir detay daha var!
Eğer olası bir seferberlik ilan edilir ise OHAL son buluyor…
Daha önce Türkiye’de seferberlik;
1926 yılında Mussolini’nin Doğu Akdeniz ve Antalya yöresinde hak iddia etmesi üzerine,
2. Dünya savaşının başında 1941 yılında da ilan edilmiş ve o dönem 19-21 yaş arası gençler seferberlik ilan edilerek silahaltına alınmış.
***
Seferberliğin bir sonraki aşaması ise “sıkıyönetim”!..
Slogansal bir tanımla; “sıkıyönetim demek, askeri yönetim demek” anlamına da geliyor…
Peki, sıkıyönetim Türkiye’de hangi dönemlerde ilan edildi?
1927’de ki Şeyh Said İsyanındaki kısmi seferberlikten, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesine kadar yaklaşık 12 kez “bölgesel sıkıyönetim” ilan edilmiş…
***
Peki, bundan sonra ne olacak?
Ülkedeki olası bir kaotik ortamın ve krizin ana çıkış noktasının ilk aşamasının ekonomi, ikinci aşamasının mezhepçilik, üçüncü aşamasının da bir Türk-Kürt çatışmasına çevirmek isteyenlere karşı ya OHAL’e ek veya “milli seferberlik” tanımına uygun bir dizi önlemler paketi bekliyorum…
Bunun adı, OHAL+ mı olur, milli veya kısmi seferberlik mi olur, ek milli güvenlik önlemleri mi olur bilemem ama benim penceremden ufukta görülen, ekonomi ağırlıklı bir tedbir olacağıdır…
Not: Bedelli askerlik yapanlar korkmasın! Ne seferberlikte askere alınacaklar, ne de seferberlikte ek bir “seferberlik bedeli” ödeyecekler!..
Kalın sağlıcakla!
Hüseyin KURT