Memleket bir yerlere gidiyor!
Birileri “Hiçbir şey olmamış veya hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi davranıyor”
Sadece kamuda 120 bine yakın kişi hakkında işlem yapılmış,
60 binden fazla kişi kamudan atılmış!
Cumhurbaşkanı “at izi, it izine karıştı” demese bu rakam 200 bini bulacaktı!..
Durumları öyle veya böyle herkesin yakın çevresinde, 17-25 ile başlayıp 15 Temmuz ile devam eden süreçte birileri etkilendi.
Suçu, cezası sabit olan bilerek, isteyerek ve kurgulayarak yapana diyecek bir şey yok!
Cezalarını çeksinler!
Ama ya masum olanlar!..
İşte bunlar; kimisinin babası, annesi, oğlu, kızı!
Kimisinin kardeşi, bacısı!
Emmioğlu, teyze çocuğu!
Damadı, yeğeni, akrabası, komşusu, tanıdığı…
Uzar gider!..
İnsanız hepimiz, yaşananlar toplumu üzüyor!
Savunma hakkı bile tanınmayan, birçoğu masum insanları yok sayamayız!
Bir hırsla bilmeden kızıp, kırılabiliriz, ama ötekileştirip yok sayamayız!
Esas o zaman niyeti kötü yapıların istediği olmuş olur!
Bu süreçten etkilenenlerin sayısı aileleri ile birlikte 100 binleri buluyor!
Ne yapalım bu insanları “gaz odalarında mı yakalım?”
Dağa çıkmalarını sağlayıp, dağlarda yaşamalarını mı isteyelim?
Olmaz öyle şey!
Bizzat bildiğimiz 10 binlerce insanın haksız yere mağdur ve de masum olduğunu biliyoruz!
Ama susuyoruz!
Konuşmalarda “şu kişinin bir alakası yok!” dediğinde, bazıları “olur mu ya! O kriptodur!” diyor…
Yahu FETÖ diye tanımladığının kriterleri belli, ya “kripto FETÖ’cü!”
Tanımı yok ya! Yapıştır gitsin!..
Kimisi siyasi, kimisi ticari hırstan, kimisi de dedikodudan ve fitneden!
Herkes herkese diyebilir bunu ve kimse de olmadığını ispat edemez!.. Çok tehlikeli!
***
Toplumsal şizofreninin eşiğindeyiz!
Bu dönemde süreçler uza(tıl)masın!
Yaşananlardan ders çıkartıp bir an önce gerçekler, yapılar ve sorumlular bulunup gereği yapılsın!..
Toplum huzur ve istikrar istiyor…
Her ambulans/itfaiye sesinde, havai fişek patlamasından irkilmek istemiyor!..
Acil olarak rehabilitasyona, toplumsal huzura ve normalleşmeye ihtiyacımız olan bu günlerde “piramidin en altında olan” yapılardan başlarsanız piramidin üstlerine ulaşamazsınız…
***
Piramidin üstünde kimler var?
Ha onu da siyasi erk’e sormak gerek!
Bu ülkede “en küçük mahalle sorumlusunda referansı olmazsa, siyasi yapının üstündekinin atamadığı” yedi sülalesini sorgulayarak taşeron temizlik işçisinden, güvenlik görevlisine işe bile almayanlar, koca koca müdürler, amirler, memurlar söz konusu olduğunda “haberimiz yoktu” veya “bilmiyorduk” diyerek işin içinden sıyrılamaz.
İnsanları dıdısının dıdısına kadar sorgulayıp; Ülkücü, Milliyetçi, Ulusalcı, Solcu, şu cemaatten, bu dergahtan diye tasnif edip sürerken, görev vermezken, yakın geçmişte bu yapılara sistematik olarak kucak açanlara sormazlar mı? “Bunlar uzaydan mı geldi veya ne körüsün” diye!..
Burası Samsun!..
Herkes herkesi iyi bilir, iyi tanır!.. Hatta yedi sülalesini bilir…
Kim getirmiş,
Kim atamış,
Kim desteklemiş,
Kim yükseltmiş ve kim “hani bana, hani bana!” demiş
Herkes çok iyi bilir!..
Mahallenin simitçisi bile!..