DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Bilal Dursun YILMAZ
Bilal Dursun YILMAZ
Giriş Tarihi : 30-12-2020 11:41

80’li Yılların Çocuklarına Mektup

Uzun bir ayrılıktan sonra…

Geçen aylarda kaleme aldığım bir-iki mektupta geleceği daha iyi anlayabilmek ona tam istikamet verebilmek adına Hasan ağabeyle geçmişe dönük bir medeniyet yolculuğuna çıkmak istediğimden bahsetmiş, bu konuda bazı tasavvurlarımı dile getirmiştim. Hasan ağabeyle tanışmamızdan bu yana hayli zaman geçmiş olmasına rağmen tüm planlarım akim kaldı. Atalet yolumu kesti, esbap gidemezsin dedi gerisi ise iş-güç, pandemi hepsi bahane…

Lakin Hasan ağabeyle ilk tanıştığımda kent müzesi bahçesinde bana iki sual sormuştu ilki “kaç yaşındasın?” ben kırk (40) yaşımdayım deyince ikici olarak da “dedeni gördün mü?” sorusunu yöneltmişti. Ben “evet iki dedemi de gördüm deyince bana; “o zaman çok şanslısın” demişti. Buradaki şansın ne olduğunu o an için pek anlamamış,  bu söze derin bir mana verememiştim muhabbetin insicamından olsa gerek yine de bazı çıkarımlar yapmıştım.  Lakin şimdi şimdi Hasan ağabeyin ne demek istediğini biraz daha anlıyorum…

İnsan çocukken fıtrat gereği olsa hep geleceği merak eder.  “Filan yaşımda acaba nerede, nasıl bir hayatın içinde olacağım” diye düşünür. Her çocuk böyle başlar hayata; gelecekte nerede, nasıl ve kimlerle beraber bir hayatım olacak… Gençken deli akar kan, hayaller, idealler kuşatır bedeni ve ruhu… Hep bir çaba olur ileriye dönük, çoğu kez geri dönmek, arkaya bakmak istemez insan yaş kırka gelinceye kadar.  Kırka gelince durur, nefes alırız, düşünürüz hesap ederiz ve yine de yürürüz…

Kırk yaş anlamlıdır hem de çok. Anlamlı olmasaydı verilir miydi peygamberlik kırka baliğ olunca… Demek ki Batılıların batıl bir akidesi olsa da bazı sayılara anlam tevehhüm etmek, o bizde de vardır.  Her batıl şeyde bir dane-i hakikat olduğu inancı… İşte bu hakikat bizim için kırk yaşın kemâlâtıdır. Elbette her kırk yaşına gelen kâmil olmaz amma kâmil olanlarda kırkı görenlerdir benim tasavvurumda…

Kırkıma gelene kadar ben de geriye bakmadım bakacak vaktim de olmadı, niyetim de… Kırka gelince durdum ve Hasan ağabeyin dediği şeyi düşünmeye başladım; dedemi görmüş olmakla son şanslı nesil grubuna nasıl girmiş olurum. Bu ne demek? Zaten adetullahtan her yaşayan dedesini görüyor. Bu devran böyle gelmiş böyle de gidecek peki bizim kuşağı bizden sonraki kuşaklardan ayıran saikalar neler o zaman?

Geçen yıl Tokat Kent Müzesini gezerken sergilenen pek çok eşyayı bir zamanlar kullandığımı tahattur ettim.  Geçmiş yıllarda kullanılan pek çok alet-edevat bugün müzelik olmuştu. Ben o kadar yaşlandım mı ki dün kullandıklarım bugün müzede sergileniyor? altı üstü 1980 doğumluyum. Bazı sohbetlerimde ilkokulun önemli bir kısmını gaz lambası ışığında bitirdiğimi, sabanla çift sürdüğümüzü, çocuklarımızın sadece fotoğraflardan gördüğü, bildiği kurtuluş savaşı yıllarında cepheye mühimmat taşıyan kadınların kullandığı kağnı arabası bizim için en büyük icattı öyle olmasaydı o öküz arabasından bir tanede bizim olurdu ama olmadı o bile bizim için lükstü. Harmanı taş dişli dövene at ya da öküzleri sürerek yapardık. Saban, boyunduruk, enek, sami, kındıra, laydan, kem, dirken, yaba bütün bunlar en önemli hacetlerimizdi. Tepür, serpuç, kalbur, şadıra en mühim kap-kacaklarımızdı. Yarı gaz lambası ışığında bitirdiğim ilkokuldan sonra İzmir’e geldim üç sene falan geçmişti ki benim artık bir cep telefonum vardı. Evet, nasıl bir savrulma nasıl bir dönüşüm harmanda öküze tapeş tutan o eller şimdi cep telefonu taşıyordu. Özel olduğumuzu anlamasak da bizim nesli 90’lı yıllardan sonra dünyaya gelenlerden ayıran, özel kılan bu geçmişimiz ve tarihi rolümüzdü. Biz, bir döneme köprüyüz.  Evet, bizler Hasan ağabeyin deyimiyle geçmişle yeni nesil arasındaki son köprüyüz. Şanslı mıyız? o biraz farkında olanlar için geçerli diyebiliriz.  Bizim nesil bir yandan ülkenin modernleşmesine, kentleşmesine tanık olurken öbür yandan da hafızayı koruyan ve bunu gelecek nesillere aktarabilecek son nesildi.  Biz, harddisk nedir, flash bellek nasıl kullanılır, YouTube ve Google ne işe yarar hepsini bilirken ve bunları kullanırken tapeşi, laydanı, hevengi de fiilen kullandık, biliyoruz. Peki diyeceksiniz ki e biliyorsunuz da bu bildikleriniz bugün neye yarar, ya da bu saydıklarınızı bugün bilmeyenler ne kaybeder, bunun onlara eksisi, zararı ne olur? Biraz beylik cümlesi olacak ama geçmişini, nereden geldiğini bilmeyen nereye gideceğinde de, nerede duracağını da bocalar.

Elbette bu neslin pek çok handikabı da oldu; bir kere köylümü kalmalı, şehirli mi olmalı, geçmişini unutmalı, yaşatmalı mı, üstüne sünger mi çekmeli işte bütün bunlarda pek çok gelgitler yaşadığı için maalesef ki bu neslin sulbünden gelenlerde de büyük bir erozyon yaşanmaktadır. Kısmen kayıp bir nesil türettiğimizi söylemek acımasız bir yorum mu olur bilemiyorum. 

Evet, köyden kente göçerken hafızlarımız dolu olarak geldik. Lakin ya yozlaştık, ya geçmişimizden utandık, ya o geçmişten öç alırcasına bir hayat yaşamayı tercih ettik ne tam kendimiz olduk ne de başkası gibi olmayı başarabildik.

Böyle bir yazı niyetiyle bilgisayarın başına oturmamış olsam da neticede bu yazı çıktı…

NELER SÖYLENDİ?
@
Yunus Sönmez 3 yıl önce
Bilal kardeş ilmine bereket, kalemine sağlık,ne güzel anlatmışsın,adeta hayatımı geçmişimi bir film şeridi gibi gözümün önüne getirdiniz,aramızda ufak bir yaş farkı olmasına rağmen aynı neslin çocuklarıyız,yokluğu iliklerine kadar hissetmiş, günümüz bolluguna şükreden ve şaşıran bir nesiliz. Elbette anlatılacak çok şey var,geçmiş besili görmüş,onların hikaye tecrübelerini dinlemiş,kendi yaşının getirdiği zamana tanıklık etmiş, bu günkü nesile ayak uydurmaya çalışanAllah nasip
hüseyin çınar 3 yıl önce
eline emeğine sağlık dostum. 80 li yıllar benim içinde çok önemlidir. İlk gençlik yıllarım çocukluktan ergenliğe geçiş yıllarım ve ilk memuriyete bailayıp ev geçindirmeye bailadığım yıllardır 80 ler. 12 eylül öncesi anarşi dönemini 12 eylülü T. Özalın hunharca serbest piyasa ekonomisine geçişini memurları işçileri asğari ücreti dibine kadar yaşadım ben.
hüseyin çınar 3 yıl önce
eline emeğine sağlık dostum. 80 li yıllar benim içinde çok önemlidir. İlk gençlik yıllarım çocukluktan ergenliğe geçiş yıllarım ve ilk memuriyete bailayıp ev geçindirmeye bailadığım yıllardır 80 ler. 12 eylül öncesi anarşi dönemini 12 eylülü T. Özalın hunharca serbest piyasa ekonomisine geçişini memurları işçileri asğari ücreti dibine kadar yaşadım ben.
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA