Samsun’un siyasetçileri, protokolü, bürokratı eski valisi, işadamları bir cenaze namazı kılmak için Samsun Büyük Camii’nde toplandı.
Haberlere bakılırsa Samsun'un renkli simalarından birisi rahatsızlığı nedeniyle tedavi altında bulunduğu özel hastanede hayatını kaybetmiş.
Samsun eski belediye başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın itfaiyenin yanındaki eski püskü yer karşılığı kendisine Samsun’un en güzide yerinden Batı Parkta saray yavrusu rakı lokantası yaptırmıştı.
Adeta devlet töreniyle defnedildi.
Ölenin arkasından konuşulmaz, konuşacak da değiliz…
Bu cenaze bizlere Necip Fazıl’ın şu dizelerini hatırlattı;
“Cenazemde olmasın çelengim top arabam.
Tabutumu taşısın dört tam inanmış adam..”
Samsun’un bütün siyasetçisi, bürokratı, eski valisi resmi tören gibi cami avlusunu doldurmuş.
Şehit cenazelerinde bu kadar protokolü bir arada göremiyoruz.
Ölenin arkasından konuşulmaz, konuşacak da değiliz…
Ama hayırla anılacak bir ömür yaşamadıysa da susmak lazımdır.
Çünkü ebedi âlem onu beklemekte, asıl hesap sorucunun imtihanı varken siz aciz kulların ‘hakkımız helal olsun’ sözleri çok ama çok anlamsız, riyakâr, yalan ve samimiyetsizlik kokmaktadır.
Allah amelince rahmet ve muamele etsin.
Peki, siz şehrin sahibi durumunda olanlar ehli salat ehli gönül kimsesizlerin cenazelerinde neden yoksunuz?
Kişi sevdiğiyle beraberse ve sizlerin de tercihiniz buysa, buna da bir şey demeyiz.
Ve maalesef bunların dostları cenazeye gelirler ama o an ki vaktin namazını bile kılmazlar hatta cenaze namazını bile.
Merhumu, devlete hizmeti geçmiş bir hizmet, dava ve gönül adamını ebediyete uğurlar gibi Samsun siyasetçisi ve protokolü cami avlusunu doldurmasaydı öyle de olacaktı…
Biz merhuma değil, bu cemaate hakkımızı helal etmiyoruz…
Başyazı