Eğitim Bir Sen' de olağan kongre süreci başladı. 1 numaralı şubede dün bazı ilçelerde delege seçimi de yapıldı.
Çok yüksek katılımla gerçekleşen ilçe delege ve şube seçimlerinde mevcut adaylar yerini korudu. 13 Ekim’de de merkez ilçeler delege seçimlerini yapacak ve 17 Kasım 2018'de il kongresi gerçekleşecek.
İl kongresinde de üç aday il başkanlığı için yarışacak. Bununla ilgili gözlem ve değerlendirmelerimiz devam edecek ancak asıl vurgulamak istediğimiz konu Çarşamba'da yapılan ilçe yönetimi ve delege seçimlerine dair. Çarşamba Eğitim Bir Sen'in çok güçlü olduğu bir ilçe.
Binin üzerinde üyesi var. Mevcut Başkan Osman Şafak yine kazandı ama fark beklenenin altında kaldı. Osman Şafak 446 oy alırken Kerim Toraman 389 oy aldı.
Çok çekişmeli bir kongre oldu. Kazananı tebrik etmek lazım. Ancak kazanan Osman Şafak'ın kazandıktan sonraki konuşma metnindeki nefret, ayrıştırma ve ötekileştirme dili taraflı tarafsız herkesi korkuttu ve ürküttü. Neredeyse kendisine oy vermeyenleri düşmanlıkla, komploculukla ve cahillikle hatta ümmet düşmanlığıyla suçlaması Eğitim Bir Sen'deki kardeşlik, birlik ve dava hukukuyla hiç bağdaşmadı.
Şu cümlelere bir bakın:
“Bu seçimde; taraf olmaması gereken işlere taraf olanlar, gizli ve açık bir şekilde seçim sonucunu etkilemek için çaba gösterenler, seçkin, entelektüel, dik duruş ve sağlam omurga sahibi eğitim camiamıza tasallut edebileceğini zannedenler kaybetmiştir. Yakın gelecekte de kendilerini daha büyük kayıplar beklemektedir. Tarihin mezarlığı; birlikte yola çıktıklarından kurtulmak için fırsat kollayan vefa yoksunlarının hazin öyküleriyle doludur”
Ve ilk defa Eğitim Bir Sen oy veren vermeyen arasındaki ayrıştırıcı, ötekileştirici dille bir seçim sürecine girdi.
Bundan sonraki delege, ilçe ve il seçimleri ne olur bilinmez ama görünen köy de kılavuz istemiyor.
Eğitim Bir Sen'deki seçim süreçleri tahlillerimiz devam edecek.
Başyazı