Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran telefonla arayarak ‘İlahiyat Fakültesi’ne Ziraatçı Dekan’ haberimiz hakkında açıklama yaptı.
Kuran açıklamasında Ziraatçı olduğu içi değil, rektör yardımcısı olduğu için yeni dekan atanıncaya kadar İlahiyat Fakültesi dekanlığının ‘Rektörlük Uhdesinde’ olduğunu söyledi.
Önceki Rektör Hüseyin Akan döneminde de bazı dekanlıkların Rektörlük uhdesinde kaldığını hatırlattı.
Şimdi, Mehmet Kuran Bey’e kendisinin de çok iyi bildiği bazı gerçekleri hatırlatmak istiyorum…
OMÜ’deki sıkıntı sadece İlahiyat Fakültesi’ne Ziraatçı bir profesörün (vekâleten de olsa) atanması değildir.
OMÜ Türkiye genelinde öğretim üyesi açısından kendine yeterli üniversitelerden birisi olmasına rağmen;
Kadrosunda 21 tane profesör bulunan Eğitim Fakültesi’ni de bir Ziraatçi olan Prof. Dr. Vedat Ceyhan yönetmektedir.
Aynı şekilde Turizm Fakültesi dekanı Tıp Fakültesi’nden bir Cildiyeci Prof. Dr. Fatma Aydın…
Hukuk Fakültesi dekanı da Kalp-Damar Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Hasan Tahsin Keçeligil…
Bu kişilerin en büyük özellikleri ise yönettikleri fakültelere haftada 1 gün uğramalarıdır.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Sait Bilgiç’in Veteriner kökenli olması, 3 rektör yardımcısından ikisinin Ziraatçi olması, Eğitim ve İlahiyat gibi OMÜ’nün en köklü ve hoca sayısı bakımından en kalabalık fakülte olmaları; her iki fakülte de de 20’den fazla profesör var; Eğitim’de 21, İlahiyat’ta 25…
Bu fakültelerin ikisine de Ziraat Fakültesi kökenli dekanların yönetiyor olması dikkate alınırsa,
SAMSUN 19 MAYIS ÜNİVERSİTESİ nereye gidiyor sorusuna biz cevap verelim;
OMÜ giderek, ZİRAAT YÜKSEK MEKTEBİ haline gelmektedir.
Bu durum 43 yıllık üniversite olmakla gurur duyan OMÜ’lüleri ve OMÜ’den büyük ümitleri olan Samsunumuzu endişeye sevk etmektedir.
Samsun’da durum böyle olunca Anadolu’daki diğer üniversitelerin hali ne durumda acaba?
Çağdaş Türkiye’yi güvenli yarınlara yönetilemeyen fakülteleri rektör yardımcıları uhdesine tevdi etmek gibi (önceki rektör Hüseyin Akan’dan tevarüs eden) anti demokratik uygulamalar mı taşıyacak?
Bunda YÖK’ün sorumluluğu yok mu?
Başyazı