Öyle göründüğü gibi sıradan bir meyve değildir elma.
Yüz binlerce yıla dayanan mitolojisi vardır.
İnancımızda Hz. Âdem elmayı ısırınca cennetten dünyaya sürgüne gönderiliyor ya da bir başka yoruma göre de kovuluyor…
Elmayı ısırır cennetten kovulursun da, ısırıp hatta reçelini yapınca neden kovulmazsın!
Reçel, marmelat filan demişken aklıma Samsun’daki öncü reçel fabrikalarımız geldi.
Gayet başarılı, gayet ilkeli, 14-16 saat hiç durmadan reçel üretip raflarda Samsun’un markasını dizerek bizleri gururlandıran fabrikalarımız var..
Nerede mi?
Gıda OSB’de.
Yani, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kalkınmasına kafa yorup ömür heba eden başta Cumhurbaşkanı’nın, eskiden başbakanın, bakanların, müsteşarların ve yardımcılarının, il müdürlerinin, işçilerin, memurların…
Bütün bunların emeği ile şehirlerimize kurularak hayata geçirilen ve yatırımcılarımızı bir nebze de olsa rahatlatma hedefi taşıyan Gıda OSB’lerden bahsediyoruz.
Elmadan ve elmanın kısım kısım, dilim dilim taksimatından…
Gıda OSB’mizde elmalar hülleli tahsis formülüyle kısım kısım dilimler halinde satılıyor…!
Elma varsa, ısırık da olur doğru. Isırık varsa –kovulma, cezalandırma- olur, bu da doğru.
Ve cennetten yeryüzüne indirilme varsa, elmayı ısırtan bir de yılanın olması lazımdır…
O kısma girmiyorum şimdilik….
Peki, elma var, bırak elmayı elmada ısırık izleri, dilim dilim satış tezgahları var…
Kovulma var mı o cennetten? Yok.
O zaman arıza ne?
Peki, bu elma kimin?
Başta Samsun’un elbette, Samsunluların…
Kime emanet bu elma?
Samsun’un mülki idari, her şeyi olan Samsun Valisinin elması elbet.
Isıranlar, dilim dilim satanlar kimler peki?
Bakalım..
Sayın valimiz futbolu sevdiği için bu konuda tüm Samsun’a bir orta yaptı.
Top geldi bizim ayağımıza…
Şimdi bir şut da bizden;
Şöyle dedi Vali Kaymak: ‘Gıda OSB’de tahsis işlemi vardı. 15-20 firma kıran kırana yarış yaptı.’’
Hangi Gıda OSB’de oldu bu yarış?
Bizimkinde olduysa ilk etap mı, ikinci etap mı?
İkinci etap henüz yapılmadı ama…
Ama belki de valiye rağmen valinin elmasından ısırık alıyor dilim dilim olmayan yeri de şimdiden SATIYOR olabilirler.
Satmak mı dedim… Yanlış oldu.
Doğrusu ‘TAHSİS’ olacak.
Olmayan şirketler üzerinden tahsis yapıp, büyük ticari proje olan ve dünyada sayılı ülkelerde hayata geçirilen ‘The Big Cow Breast Project’’i Samsun’a SÜT diye yutturanların varlığını gördüğümüz için ‘TAHSİS YOK’ ‘SATMA VAR’ diyoruz.
Şunu diyoruz aslında: İnek memesi projesi deyince aklınıza Süt gelir ama karşınıza da ‘ben süt demedim, inek memesi’ dedim diyerek çıkanlar olur.
Hem de bu cümleyi kurarken sağ yanağın kabarıklığından elma yediği anlaşılanlar söyler bunu…
Sayın valimiz elbette ki ‘The Cow Breast Project’in başka şey, SÜTÜN başka şey olduğunu biliyor.
En azından kimin ağzında elma dilimi, kimde elma reçeli var bunu biliyor..
Peki ama neden bir düzelme olmuyor?
Orayı da açık açık yarın yazalım…
Başyazı