Sezonun içerdeki ilk maçı bir de ligimizin kalburüstü takımıyla olunca Samsunspor- Fenerbahçe maçı bizim açımızdan daha bir anlam kazanmıştı. Herkes gibi bizde Samsunspor’un Fenerbahçe karşısında neler yapacağını merak ediyorduk.
Biz skor olarak değil ama oyun anlayışı ve sahada verilecek mücadele ile durumumuzu değerlendirecektik. Takım beklentilerimizin çok uzağında kaldı.
Şunu kabul etmeliyiz ki, Fenerbahçe ile Samsunspor oyuncuları arasında çok ciddi bir kalite farkı var. Samsunspor’un yedek kulübesinde oyunu çevirecek oyuncu da yok gibi. Ve fakat buna rağmen puan alabilir miydik? Tabii ki alabilirdik ama bu şekilde yenilgiyi kabullenmiş bir oyun anlayışı ile değil.
Hayatımda ilk defa bir maçta Samsunspor’a kızıp maç bitmeden stattan çıkmak istedim. Daha önce çok maçta fark yemiştik hem de sıradan takımlardan ama buna rağmen maçtan çıkmayı hiç düşünmemiştim. Bu kadar imkana rağmen, bu kadar süredir kampta olan oyuncuların oyunu taraftarı mutlu etmedi. Maçın son bölümünde oyundan düştük.
İlk yarının başlarında kontratak yapıp gol arasak da ikinci yarı hep gömüldük. Maçı tutma adına zamana oynamak 30 bin taraftarın önünde olur mu? Yazık değil mi stadı dolduran taraftara? Hadi oyun içinde zamana oynadık ikinci yarıya 4 dakika geç çıkma hakkını nereden buluyoruz?
Bu maçın bu kadar gömülerek 0-0 bitme ihtimalinin olmadığını kime sorsak söylerdi. Rakibin bu kadar güçlü ayakları varken bu tercih bize göre hatalıydı. Dakika 78’de 1-0 gerideyiz ve rakip yarı sahanın taç çizgisinin oradan serbest atış kullanacağımız. 8 oyuncumuzu rakip ceza sahası çevresine göndermişiz. Bekliyoruz ki akan oyunda giremediğimiz Fenerbahçe ceza sahasına bir top indirelim belki karambolden bir şey olur. Ama maalesef oyuncumuz topu bizim kaleciye gönderdi. O anda tribünler çıldırdı. Tabii ki bizde çok kızdık. Bu hareketin anlaşılır ya da kabul edilir bir tarafı yok.
Sanırım hocamız “Topu alan sağlam oynasın, ileri oynarsak topu kaybederiz rakip atağa kalkar gelir gol atar.” diye talimat vermiş olmalı ki, maç boyunca skora bakmaksızın ayağına top gelen bütün oyuncumuz önce geriye döndü.
Fofana ilk yarı defalarca boş pozisyonda koşu yaptı top istedi fakat top ona değil kalecimize ya da geriye oynandı. Birkaç istisna oldu top atıldı onda da pozisyona girdik heyecan yaşadık. Samsunspor 1-0 yenilgiye razı deseydiniz taraftarı oraya yormasaydınız. Bu taraftara yazık değil mi?
Yine söylüyorum Fenerbahçe’den 4 de yiyebilirdik. Keşke bu kadar korkak oynayıp 2- 0 yenileceğimize yürekli oynayıp 4 yeseydik. Böyle oynarsak bu taraftarı bir daha zor buluruz. Aklımızı başımıza alalım çıkıp aslanlar gibi oynayalım. Samsunspor taraftarı yürekli oyun istiyor.
Bu oyun anlayışı ve bu forvet oyuncuları ile gol yollarında işimiz gerçekten zor olacak. Defans hattı sıkıntı yaratacak gibi görünse de o bölgede alternatifler var belki toparlanabilir. “Gerçekler acıtır!” Biz yolun başında uyaralım. Sonra iş işten geçtikten sonra dizlerimizi dövmeyelim. Bu takımın ilk ona girmesi isteniyorsa kaliteli takviyeler yapılmalıdır. Hem de çok sayıda…
Adnan ÖZ