Başlığımız şaşırtmasın sizi, maalesef bu iş organize bir iş gibi duruyor. Böyle bir rezalet yaşanmasının birçok sebebi olabilir. Bu rezaletten bir ya da birçokları fayda üretecektir. Bu işten kim ya da kimler fayda elde ettiyse ona bakmak gerekir.
Kupanın neden Arabistan’da oynandığını soranlar var. TFF Başkanı “Kulüplere sorduk yurt dışında oynama konusunda yetki aldık, Almanya ve İngiltere sıcak bakmadı en iyi teklifi Suudiler verdi.” diyor. Demek ki maksat para kazanmakmış. Masum gibi duruyor değil mi? Acaba öyle mi? Biraz irdeleyelim.
Daha önce Almanya’da Türk takımları 3 defa kupa finali oynamış. Katar’ın başkenti Doha’da Beşiktaş ile Antalyaspor da kupa için mücadele etmişler. Yani bu bölgede bu final ilk değil. Aslında Katar’da yapılan dünya kupasında yaşananlar işi sıkı tutmak için ipuçları vermişti akıl sahiplerine.
Kupa Finalinin 100. yılda Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Samsun’da oynanması yönünde Samsunlular olarak talebimiz olmuştu. Bu kupa finalinin tarihi ve yeri konusunda sürekli tartışmalar da yaşanmıştı fakat Galatasaray ve Fenerbahçe Suudi Arabistan’ı istemiyor gibi gözükse de paranın gücü olsa gerek nihayet oynanacağı açıklandı.
Ve fakat final günü iki güzide takımımız maça çıkmama kararı almışlar. Suudi yetkililer Galatasaray ve Fenerbahçe’nin kurallara uymadığını ve bunu neden yaptıklarını anlamadıklarını söylüyorlar.
Yani iddialarına göre ortada bir sözleşme ve üzerinde uzlaşılmış, izinleri alınmış program akışı var. Anladığımız kadarıyla Fenerbahçe ve Galatasaray maç günü Atatürklü tişört ile maç önü idmanına ve maça da pankartlarla çıkmak istemişler. Suudi yetkililer de buna müsaade etmemişler.
Bizimkilere göre izin almaya gerek yokmuş. O zaman can alıcı soruyu soralım. Peki izin almaya gerek yok ise niye izin istediniz de idmana ve maça direk çıkmadınız? Nedeni belli bu işler izinsiz olmuyor da ondan. Yaptıkları işgüzarlık değil mi?
Eski hakem Ahmet Çakar’ın Ali Koç ve Mehmet Büyükekşi ile ilgili ilginç iddiaları var. Bu iddialar kesinlikle araştırılmalıdır. Sayın Çakar özetle “Bu bir tuzaktı.” diyor.
“Siz Atatürk’ün askerleri değil generali olsanız ne yazar i… sürüleri.” diyenlere tepki göstermeyip kol kola girenler, Ermeni lobileri istedi diye Atatürk dizisini yayından kaldıran Disney Plus’a sesi soluğu çıkmayanların işin içine Araplar girince ortalığı ayağa kaldırmaları manidar değil mi?
Merak ettiğimiz şeyler var. Birileri bir şeyler söylüyor ama biz yetkili ağızlardan açıklama bekliyoruz. Suudiler ile yapılan bir protokol var mı? Var ise Türk tarafının talepleri nelerdir? TFF tarafından kulüplere ne giyecekleri ile ilgili bir soru sorulmuş mudur? İddia edildiği gibi İstiklal Marşı ve Atatürk’e müsaade edilmediyse neden sözleşme yapılmıştır? Her şey protokole bağlandıysa protokol dışı talepler neden istenmiştir? Şu an oluşabilecek olası tazminatı kim ve kimler ödeyecek?
Ortada kötü yönetilmiş bir süreç var. İki ülke ilişkilerine zarar veren, bu sürecin oluşmasından sorumlu olanlar bedelini ödemelidir. Yöneticilik, ciddiyet ve sorumluluk ister.
Ülkemiz insanının ekseriyetinin ne Atatürk ile ne de Cumhuriyet ile bir alıp veremediği yok. Cumhuriyeti de benimsiyor Atatürk’ü de sevip sayıyor fakat birileri sürekli bu konuları suistimal edip bir şeylerin hesabını yapıyor.
Futbolun saha kuralları belli ve bazı konularda bazı ülke federasyonları çok katılar. Bazen kola bant takılmasına bile müsaade etmiyorlar. Herhangi bir olağan dışı iş yapacaksanız (fotoğraflı tişört, maça çıkışta pankart ve kola takılacak bant gibi) belli bir süre önce müracaat edilip izin alınması gerektiği bilinmiyor mu?
Şimdi bir önerimiz olacak; iki güzide kulübümüzün başkanları yürekleri yetiyorsa Türkiye’de oynayacakları Avrupa Kupası maçlarına ya da maç önü idmanına izin almadan farklı bir forma ile çıksınlar da görelim.
Evet güzide kulüplerimizin başkanları olabilirsiniz fakat bu size her istediğinizi, istediğiniz yerde yapma ve söyleme hakkını verir mi? Aklınızı başınıza alın sürekli toplumu germeyin. Zaten milletin canı burnunda, bunu görmüyor musunuz? Ülkemiz sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Başkanlardan aklıselim tavırlar bekliyoruz.