Samsunspor’u izlemeyi özledik. Stattaki o coşkuyu ve Samsunspor’un içinde olduğu futbolu özledik. “Futbol her yerde oynanıyor.” diyenlere: Biz Samsunspor’u özledik, maç oynayan iki takımdan birinin Samsunspor olduğu müsabakayı özledik.
Liglerden düşme kalkınca Süper Lig’den 1. Lig’e düşen takım olmadı. Dolayısıyla muhtemel 3 rakip direk ekarte edilmiş oldu. Şimdi işimiz daha kolay gözüküyor ama benim gibi düşünüp ona göre transfer yapıp işi gevşek tutarsak sonumuz hüsran olabilir.
Hem transferlerde ince eleyip sık dokumak gerekir hem de sezonun tamamında, yani bütün maçları final havasında oynamak gerekir. Aksini yapan takımların yaşadığı hüsranlar ortada.
Samsunspor Başkanı Sayın Yüksel Yıldırım “Ben bu yola adımı, gövdemi ve paramı koydum. Çok iyi transferleri uygun şartlarda yapacağız. Taraftar biraz sabırlı olsun.” diyor. Sabır zaten bizim kaderimiz. Yıllardır sabrediyoruz ve umut ediyoruz ki, sabrın sonu selamet olacak.
Tabii ki Sayın Başkan hesap kitap yapmakta haklıdır fakat taraftar öyle bir havaya girmişti ki, sezon biter bitmez adeta yıldızlar Samsun’a akacak diye bekliyordu.
Öyle olmadı ve bunun yanında golcümüz Bahattin Köse’de ayrıldı. Ben Bahattin Köse’nin gönderilmesi konusunda başkanın doğru yaptığını düşünenlerdenim çünkü bir futbolcu kendisini vazgeçilmez olarak görürse kendisine zarar verdiği gibi takımına da zarar verir. Yönetime saygı kalmaz, oyuncular arasında ikilik çıkar. Bunlar her zaman yaşanılan durumlardır.
Onun için bu tavır Samsunspor’a artı yazdı diye düşünüyorum. Yabancı futbolcu konusunda bize göre daha alt seviye liglere sahip Doğu Avrupa ülkelerindeki oyunculara yönelmiş gibiyiz.
Polonya liginden sonuçlanmış bir transferimiz var. Romanya’nın CFR Cluj kulübünde kiralık forma giyen Fildişi Sahilli stoper Kevin Boli’ye de almak üzere olduğumuz konuşuluyor. Belki Süper Lig seviyesi için önemsiz bir transfer gibi durabilir ama 1. Lig için iyi bir transfer diyebiliriz.
Bilindiği üzere 1. Lig güce ve mücadeleye dayalı futbol oynanan bir arena. Samsunspor’un aynı zamanda Süper Lig’de de büyük hedefleri olduğu düşünüldüğünde 1. Lig’de şampiyon olan takımın en az yarısı Süper Lig’de oynayabilecek seviyede oyunculardan kurulu olmalı ki, Süper Lig’de zorlanmayalım.
Bunları başkanımız Sayın Yüksel Yıldırım’da, hocamız Sayın Ertuğrul Sağlam’da biliyor. Biz sadece fikir jimnastiği olsun diye yazıyoruz.
Biz, yıllardır siyasetin futbola müdahale etmesine karşı çıkmıştık. İlk kez bu sefer küme düşmenin kaldırılmasına o da Samsunspor’un lehine olduğu için sessiz kaldık. Hem siyaset futbola karışmamalı hem de futbol kulüp başkan ve yöneticileri siyasete yön vermeye çalışmamalı.
Bu manada İstanbul sözleşmesi için yapılan destek açıklamasını gereksiz bulduğumu söylemek isterim çünkü çok çetrefilli bir konu ve kim neye karşı, kim neyi savunuyor o bile belli değil.
Ve toplumun yarısından fazlası bu sözleşmenin bazı maddelerinin aile yapısına zararlı olduğu kanaatinde.
Samsunspor bütün siyasi partilerin üstünde bir kurumdur. Dolayısıyla siyasi bir tavır almaması gerekir. Bu durum taraftarın Samsunspor’a ilgisini azaltabilir diye endişe ediyoruz.