Geçen haftaki köşe yazımda attığımız son gol için, “Hazırlanış ve anlam bakımından sezonun en güzel ve en kıymetli golüdür.” yazmıştım. Evet, bizim açımızdan belki de tarihimizin en anlamlı golü olmuştur. O golün Samsunlulara yaşattığı sevinci ifade edecek kelime bulamıyoruz.
Biz maçımızı kazandığımız taktirde rakibimiz Beşiktaş’ın ne yaptığının önemi yoktu. 90+4 de 1-0 yenik olduğumuz için herkes ve canlı yayın yapan bütün spor programı sunucu ve konukları Beşiktaş ligi üçüncü bitirdi gibi düşünmüş ve öyle konuşmuş. Bu videoları sonradan izledik içimizin yağları eridi.
Evet, önce Soner Aydoğdu ile 90+5 de beraberliği bulduk. Sonra 90+6 da Muja soldan girdi şut çekti fakat top her zamanki gibi dağa taşa vurdu. Kayserispor kalecisi istediklerini aldıklarını düşünerek ağır adımlar ile aut atışını kullandı. Ne bilirdi ki, Samsunspor’un son atağı hayallerini yerle yeksan edecek. Zaten bilse yatar yuvarlanır kart görme pahasına o aut atışını hiç kullanmazdı.
Ve o büyük an geldi. Taraftar havalara uçmak için sabırsızlıkla bekliyordu. Çünkü hayallerini süsleyen Avrupa’da gruplara kalma atacağımız 1 gol ile her halükarda garanti olacaktı. Samsunspor kulübesi bu golü bekliyordu sahaya dalmak ve başarıyı doyasıya yaşamak için.
Bu durum Samsunspor için beklentilerin çok üzerinde bir başarıydı. Hayallerin ötesinde bir gece yaşamak için saniyeler kalmıştı. Herkes nefesini tutmuş son atağı bekliyordu fakat 31 gol pozisyonundan sadece 1 gol çıkarabilmiştik. Bu atakta boşa giden ataklardan biri olup hayallerin yıkılışı olabilirdi.
Herkes son bir şans diye gözlerini dikmiş son atağın şekillenmesini bekliyordu. Top son kez yarı alanımızın sağ önünde Emre Kılıç’a geldi. Emre çok yorulmuş fakat pes etmemişti. İnancı tamdı bir mucize gerçekleştireceğine dair.
Emre meşin yuvarlağı Holse’ye verdi öne doğru hareketlendi. Holse de yorgundu fakat bir şehrin hayalleri onun ayaklarındaki meşin yuvarlağın kaleye girmesine bağlıydı. Holse yorgun bedeniyle topu önünde bulunan, maç boyunca cengaver gibi çalışıp adeta nefesi tükenmek üzere olan Van Drongelen’e aktardı.
Van Drongelen’in ne çalım atacak, ne de topu ileri taşıyacak mecali kalmamıştı. Yapabileceği bir iş kalmıştı rakibine yaslanıp, topa duvar olup önünden ileri doğru hareket eden Emre’ye aktarmak. O da can havliyle öyle yaptı ve yere yığıldı. Bir sezonun emeğinin alınıp alınmayacağını gücü bittiği için yerde yatarak seyrediyordu.
Maçın kahramanı Emre, “Biz bitti demeden bitmez.” dercesini, maç boyunca çok yorulduğu halde bütün Samsun’un enerjisinden bir nefes içine çekerek güç toplayıp arkadan onu indirmeye çalışan rakibine, “Bu gol atılacak ve Samsunspor’un hayalleri gerçekleşecek.” diyerek yıkılmadan, topu sol önde ceza yayı üzerinde bulunan sezon boyunca savruk oyunu yüzünden pek forma şansı bulamayan Muja’ya attı.
Emre topu Muja’ya attı fakat orada ‘Kötü kalpli!’ bir Kayserisporlu topu kesip hayallerimizi bitirebilirdi. İşte burada sezon boyu elinden geleni yapan diğer cengaverimiz Satka devreye girdi. Kayserisporlu defansın topa müdahale etmesini nizami bir şarj ile engelledi.
Top artık Muja’daydı. Muya bu topu aldığında Samsunspor tarihinin ve kendisinin en önemli golünü atacağını hissetmiş olacak ki sakin bir şekilde, sanki şiir yazar gibi, sağ ayağının içiyle önünü kapatan ve müsabaka buyunca çok başarılı bir maç çıkaran Onurcan’ın ayağının ucundan kale direğinin dibine yuvarladığında kronometre 90+7. dakika 11. saniyeyi gösteriyordu.
İnanmakta güçlük çekiyorduk. Maç boyu çok pozisyona girdiği halde topu rakip kaleye 1 kere sokabilen takımımız top ile birlikte iki rakip oyuncuyu da kaleye soktuğunda bütün Türkiye şok yaşadı. Kimisi sevinçten şok yaşadı kimisi de üzüntüden şok yaşadı çünkü ligi 3. bitirmek çok önemliydi ve bunu çok büyük bütçeye sahip Beşiktaş değil Samsunspor başarmıştı.
Bize bu zor şartlarda böyle güzel ve heyecanlı bir sezon yaşatan başta Başkanımız Sayın Yüksel Yıldırım olmak üzere, hocamız Thomas Reis ve teknik ekibine, gidenlerde dahil kadroda bulunan bütün oyunculara ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
Zirveye çıkmak zordur fakat orada tutunabilmek daha da zordur. Umarız zirve evimiz, yuvamız, yurdumuz olur. Hep oralarda kalırız. Samsun’a ve Samsunspor’a da bu yakışır.
Adnan ÖZ