Ne günlere kaldık değil mi? İçerde dışarda kazandığımız maçlardan sonra bile Samsunspor’u eleştiriyoruz. Evet normal şartlarda alınan sonuçlar başarılı sayılabilir ama görüldüğü üzere maç başına ortalama iki puan şampiyonluğa yetmeyebilir. Sezon başı Taner Taşkın Hoca “maç başına iki puan ortalamasını tutturan takımlar genelde şampiyon oluyorlar. Bizim de hedefimiz maç başına iki puan ortalaması” demişti. Bugün bakıldığında sezon bitse iki puan yetmiyor. Tabii ki sezonun ikinci devresi maçlar daha zor ve çetin geçecek, belki de iki puan yetecek ama yine de hedefi yüksek tutup daha fazla puan toplamak faydamıza olacaktır. Uşakspor maçına iyi başladık, iyi gitti ama yine maçın son bölümlerinde tabiri caizse öldük, öldük dirildik. Görünen o ki biz deplasmanlarda daha iyi oynuyoruz fakat maçın sonunu getiremiyoruz. Takım oyunu oynayamıyoruz, yardımlaşma yok denecek kadar az, en önemlisi de final pas tercihlerimiz genelde ya yanlış oluyor ya da pas aktarmayı beceremiyoruz. Şu an puan durumuna bakınca üzülüyoruz. İçerde yenildiğimiz iki maçta da kötüydük onun için onlara girmeyeceğim. Ama dışarda kaybettiğimiz puanlara bakıp üzülüyoruz. Gümüşhanespor maçı çok rahat alınabilirdi, galibiyet korunamadı. Sarıyer maçı çok rahat kazanılabilirdi, galibiyet korunamadı. Bayrampaşa maçı beceriksizlik sonucu kazanılamadı. Kaçan altı puana bakıldığında insan üzülüyor. Samsunspor iki kez yenildi o da kendi taraftarının önünde.
İçerde üç tane vasat takımla oynadık ikisini kaybettik diğer oynadığımız takımlar vasat bile değildi. Sancaktepe ve Keçiörengücü’ne yenilirken Kastamonuspor’u da zar zor yenebildik. İçerde zorlanmamızın taraftar baskısına bağlandığını duydum şaşırdım bize göre Samsunspor taraftarı Samsunspor için her zaman itici bir güç olmuştur. Bize göre yenilmemizin sebebi taraftar baskısı değil kapanan takımları çözebilecek taktikleri geliştirememektir. Peki Samsunspor teknik ekibi ikinci yarı bu duruma çözüm bulamazsa ne yapacağız? Asıl rakibimiz Sakaryaspor ve ikinci rakibimiz Sarıyer ile içerde oynayacağız. Evet bizim bu soruna bir an önce çözüm bulmamız gerekiyor.
Biz, 1-0 yatıyoruz ve maçların son bölümlerinde çok zorlanıyoruz diye eleştiri yapıyoruz ama yine haklı çıktık. Yani maç 1-0 olsaydı bu maçta da yine puan kaybetmiş olacaktık. Uşakspor maçında da gördük ki oyuncular ya hocaya güvenmiyorlar ya da kendilerine güvenmiyorlar. Hocanın sürekli gömülmeyin diye uyarmasına rağmen adeta rakibe “gelin bize gol atın” dercesine davetiye çıkardık. Taner hocanın hesabı olan iki puan hesabını tutturduk ama bize kimse hedefinizi tutturdunuz diye madalya takmayacak ve diğerleri sizden fazla puan aldı ama biz sizi bir üst lige çıkaracağız demeyecektir.
Bu ligde bir üst ligi geçmişiyle, kültürüyle ve şehir olarak hak eden iki takım var birisi Samsunspor diğeri Sakaryaspor diğerleri bizlerin çok altında takımlar Gaziantep’i saymıyorum onun durumu biliniyor. Evet Gaziantep demişken geçen sezon Gaziantep’te yaşadığımız kaza gibi bir kazayı yine aynı durumda olan Manisaspor karşısında yaşamamak için çok dikkatli olunması gerekiyor. Umarız teknik ekip de bu durumu dikkate alacaktır.
Bir çift sözde Enes İlkin kardeşimize olsun, Enes kardeşim oynadıkça gelişeceğini görüyoruz, bulduğun bu şansı iyi değerlendir. Çok çalış ve asıl işin olan gol pası için çok çalış. Orta atmak eskidendi şimdi asist yapılıyor onun için bol bol şut ve final paslarına çalış. Daha güçlü ve daha diri olmalısın ki daha yukarı hedeflere gidebilesin. Sende bu kumaş var ama şımarmadan ve ciddiyeti bırakmadan çok çalışman gerekiyor. Başarılı olursan eğer emin ol bizim göğsümüz kabaracaktır.
Adnan ÖZ