Taraftarın Samsunspor’a olan aidiyet duygusu her geçen gün azalıyor. Samsunspor’da neden hep para konuşuluyor anlayamıyoruz. Paranın bu kadar konuşulduğu, paranın bu kadar ön plana çıktığı ortamda başarılı olabilmek mümkün mü?
Kimsenin ne malının kahyasıyız ne de parasının kahyasıyız. Samsunspor Profesyonel Futbol Şubesi aktif ve pasifiyle, alacak ve borçlarıyla şirketleşerek Sayın Yüksel Yıldırım’a devredildi.
Yani Samsunspor olan borca karşılık Yüksel Yıldırım’a verildi. Samsunspor o parayı eder miydi, etmez miydi o ayrıca tartışılır ama Başkan Samsunspor’u alırken futboldan para kazanmayı hedeflediğini açıklamıştı. Hedefini tutturamamışsa sorumluluk kendisinde ve görev verdiği elemanlarındadır.
Evet kabul ediyoruz Samsunspor o günlerde zor durumdaydı. Belki de Yüksel Yıldırım kulübü almasaydı amatöre kadar düşecektik fakat Sayın Yıldırım Samsunspor’u aldıktan sonra hem Samsunspor’un geçmişi ile ilgili söylediği sözler hem de sürekli para ile konuşması taraftarın ve daha önce Samsunspor’da görev almış insanların üzülmesine sebebiyet verdi, veriyor. Bu durum taraftarın maçlara ilgisini azaltıyor bunu görmüyorlar sanırım.
Yeni hocamız Fuat Çapa ile tanışma toplantısında Sayın Veysel Bilen “Camialar başarıyı takım olurlarsa elde ederler. Biz eğer basınıyla, taraftarıyla, yönetimiyle, şehrin dinamikleriyle, sivil toplum örgütleriyle, siyasilerle birlikte olup ortak hedefe yürüyemez isek sadece Fuat Hocam ve ekibinin çabası yetmez, sadece Başkanın verdiği paralar yetmez. Yapacağımız transferler yetmez... Süper Lig’e çıkmayı hedefliyoruz ama hemen bu yıl şampiyon olacağız diye iddialı bir söylemde bulunmak istemiyorum. Tabii ki bu şehrin mayasında başarı var...” Bu konuşmanın içinde bile para var.
Herkes her konuşmanın içine Başkanın parasını sıkıştırıyor. Böyle popüler ve medyatik bir işi yapıyorsanız belli oranda para zaten harcamak durumundasınız. Yeter artık para ile konuşulmasın. Herkesin parası kendisine.
Statta Emin Kaptan için asılan “Gidebilirdim, gitmedim, gitmeyeceğim,” ve “İyi günde herkes var kötü günde Emin Kar,” pankartları ve taraftarın kaptan lehine uzun süre yaptığı tezahürat vefa örneğidir. Zaten elimizde bir o kalmadı mı?
Fuat Çapa’nın ilk maçında güçlü Erzurumspor’a karşı nasıl bir takım çıkarıp takımı nasıl oynatacağı merak konusuydu. İlk yarı oyunu geride kabul ettik kısır bir oyun oldu çünkü iki takımda beraberliğe razı bir görüntü çiziyordu. İkinci yarı Erzurumsporlu oyuncular yattı Samsunsporlu oyuncular seyretti. Erkan Sözeri’nin alışkanlığıdır yatarak puan kazanmak. Yıllar önce de Adana Demirspor aynısını yapmıştı.
Ama maçın son bölümünde taraftar öyle bir baskı yaptı ki “çık, çık, çık,” diye ve takımı öyle ateşledi ki ileriye gidin diye son bölümde az kalsın maçı alacaktık. Görünen o ki bu kadro toparlamaya yetmeyecek çünkü defansımız istenilen seviyede değil. Hücumculardan sakat olanlar iyileşir ve takıma katkı verirse belki o bölge toparlanır ama işimiz gerçekten zor. Kulübede bir Kubilay olsa oyuna girer maçı çevirir diye ümidimiz olurdu şimdi o da yok.
Adnan ÖZ