Türk futbolu kötü yönetiliyor hem de çok kötü yönetiliyor ve bunu herkes gördüğü halde maalesef hiçbir şey yapılmıyor. Bunun sebeplerinin başında ise “Ağlayarak!” başarılı olabileceğini sanan ya da rakibinin başarısını gölgelemek isteyen Fenerbahçe ve Galatasaray gelmektedir.
Oysa bu iki güzide kulübümüz diğer kulüplerimize göre zaten imtiyazlı değiller mi? Bu iki takımın kadrolarının değerine baktığımızda (Beşiktaş ve Trabzonspor) hariç, zaten avantajlıyken, rakiplerinin kadro değeri bu takımlarımızın onda biri seviyesindeyken yine de hemen hemen her maç korunuyor olmalarını nasıl kabul edelim?
Kendinizi Fenerbahçe ya da Galatasaray ile oynayacak rakibin hocası veya oyuncularının yerine koyun. Zaten rakibiniz iyi takım, siz kırk yılın başında rakibinizi kötü gününde yakalamışsınız, tam bugün bir sürpriz yaparız diye düşünüyorken hakem bir olmaz karar ile sizi oyundan düşürüyor. Bu çokça rastladığımız bir durum değil mi?
TFF Başkanı Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu hakem hatalarının minimize edileceğinden bahsetmiş, “Hakem göremeyebilir çünkü anlık mesele fakat VAR hakemi her şeyi görmek zorunda.” demişti. Sonuç olarak değişen bir şey var mı? Bize göre hayır ve her geçen gün demeçlerin seviyesi daha da düşüyor.
İki kulübün başkanları, yöneticileri, hocaları hatta oyuncuları bile ortamı gerecek açıklamalar yapmaktan kaçınmıyor. Hiçbir yetkili de “Siz ne yapıyorsunuz? bu şekilde davranmanız Türk futboluna zarar veriyor.” demiyor ya da diyemiyor.
Fenerbahçe ve Galatasaray birbiriyle adeta savaşıyor ve Türk futbolu uçuruma gidiyor. Bu aymazlık, bu bencillik ve haddi aşan demeçler artık son bulmalı.
Galatasaray ve Fenerbahçe geçen sezon tarihlerinin en yüksek puanlarına ulaştılar fakat Galatasaray şampiyon olduğu için Okan Buruk başarılı sayıldı ve takımının başında hoca olarak görevine devam ederken Fenerbahçe şampiyon olamadığı için İsmail Kartal ile yollar ayrıldı.
Fenerbahçe ne yapsa olmuyor 10 yıldır şampiyon olamıyordu. Son çare olarak dünyanın en başarılı ve popüler hocalarından biri olan Jose Mourinho ile anlaştılar. Ve fakat Fenerbahçe yönetimi Hocaya “Mazeret değil başarı istiyoruz.” dememiş, hocanın eline sürekli mazeret üreteceği “yapı!” gibi izahı ve ispatı zor bir koz vermiş. Mourinho’da başarısız olduğu her maç sonrası sürekli bu mazerete sığınıyor.
Hadi Türkiye’de yapı var başarılı olunamıyor diyelim. Peki bu takım Avrupa’da neden başarılı olamıyor? Çünkü Mourinho mazeret üretmeye alışmış, her yerde her başarısızlığa bir kulp buluyor. Avrupa’da bir kere de kendinizden güçlü bir takımı yeninde Türk milleti sizinle gurur duysun.
İki takımda lehlerine bariz hataların yapıldığı maçlardan sonra bile çıkıp ağlıyorlar. Siz bu kadar korunduğunuz halde sürekli ağlarsanız diğer takımlar ne yapsın? Bu nasıl bir bencillik?
Bir de kendi takımınızın sonucuyla değil de rakibinizin maçları ve onların rakiplerini değerlendirmek yakışık alıyor mu? Siz kendi maçınız ile ilgili değerlendirme yapın. İşin özü bu gidişat futbolumuza fayda değil zarar getirecek. Bunu nasıl görmüyorlar anlamış değiliz.
Samsunspor bay geçtiği haftayı da üçüncülük için avantajlı bitirdi. Hocası değişen Sivasspor maçını alabilirsek seneyi güzel bitirir, araya mutlu gireriz. Biz, Samsunspor’a güveniyoruz. Sivasspor deplasmanından galibiyet ile döneceğiz İnşallah.
Adnan ÖZ