Kupa da Orduspor’a elenmek hoş olmadı çünkü en kestirme Avrupa yolu kupadan geçiyordu fakat yapacak bir şey yok hep destek tam destek, hedefimiz ligde ilk beşe girmek olmalı.
Samsunspor, Bodrumspor maçına ideal on birimiz ile çıktı. Oyuncularımız Alanyaspor maçına göre daha derli topluydu ve daha istekli bir oyun vardı sahada. Bennassır ve Holse ile farkı fark ettik ama yine ilk yarı ikinci yarıya göre biraz tutuk göründük.
Cumartesi öğle saati olmasına rağmen standart her maça her halükarda gelen taraftarımız yine statta yerini almıştı. Maç boyunca Samsunspor’a desteğini gösterdi. Taraftar için güzel ve zevkli bir maç oldu. Epeydir böyle farklı ve rahat bir maç kazanamamıştık.
Stoperlerimiz çok uyumlu oynuyor ama Van Drongelen bir harika. Bennassır ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi. Holse ve Emre çok istekliydi. Dimata iki pozisyonda çok şanssızdı fakat oda çok istekliydi. Madji en iyi maçlarından birisini oynadı. Özellikle ofsayta düşmemesi çok dikkat çekti.
Samsunspor artık büyük takım refleksi gösteriyor demiştik. Ligin en iyi oyununu oynayan takımlarından birisi olduk. Peşimizdeki üç takımın puan kaybı üçüncülüğümüzü perçinledi. Biz bu ligi en kötü beşinci bitirir Avrupa kupalarına katılırız.
Samsunspor’un başarısının sırrı Thomas Reis hocanın takımın üzerindeki etkisinde saklı. Bu oyuncu topluluğundan azami verimi alıyor hocamız. Oyundan çıkanı içeri gireni tebrik ve motive ediyor. Tam bir takım birlikteliği sağlanmış.
Ve tabii ki bu oyuncu grubuna ve teknik ekibe sağladığı imkanlardan dolayı Samsunspor Başkanı Sayın Yüksel Yıldırım’a da teşekkür etmek gerekir. Bir teşekkür de içerde dışarda tribünleri doldurup takımına destek olan büyük Samsunspor taraftarına.
Çok şükür kötü günler artık geride kaldı. Düşecek takımlar ile değil zirveye oynayan takımlar ile yarışıyor, zirve takımları üzerinden hesaplar yapıyoruz. Ne mutlu bize ki sabrın sonunu görebildik.
Geçen hafta Artvin Sağlık İl Müdürlüğünde bir işim vardı. Konunun muhatabı Mehmet Dalkıran Bey fanatik Samsunsporluymuş. Samsun’dan geldiğimi öğrenince Samsunspor’dan konuştuk. Kırk yıllık Samsunsporlu olduğunu bütün kadrolarımızı sayışından anladım.
1996 yılında kupa yarı finalinde Galatasaray’a elenmişiz, maçın pozisyonlarından bahsedince “Benim ikinci takımım Galatasaray ama ben bu maçı hatırlamıyorum.” dedim. “Hem Samsunlusun hem de ikinci takımın mı var? Samsunsporlu birine hiç yakışıyor mu?” diye sorunca mahcup oldum.
Yıllar önce Kerkük’te bir meslektaşımın işyerinde Samsunspor posterini görünce de çok şaşırmış ve çok sevinmiştim. Bu sezon sonu şayet ligi ilk beşte bitirebilirsek Samsunspor taraftarının artacağını düşünüyorum.
Ve fakat Fenerbahçe ile Galatasaray’ın hocaları ve yöneticileri ligin tadını kaçırıyorlar. En fazla onlar korundukları halde yine ve maalesef en çok onlar ağlıyorlar.
Galatasaraylı oyuncular Az Alkmar maçının ilk on beş dakikasında sürekli yere yattılar fakat hakemler Türkiye’deki gibi olmayınca kendilerine geldiler.
Eyüpspor Galatasaray maçında aslanlar gibi mücadele etti ve “Yatacaklar!” diye ileri geri konuşan herkesi mahcup etti fakat maç sonu Okan Buruk hoca rakip oyuncuların zamana oynamasını eleştirirken kullandığı sözler hiç hoş olmadı.
Fenerbahçe ise geçen hafta Kayseri’de ilk golü olmayan penaltı, üçüncü golü ofsayttan kazandığı halde ve Gaziantep maçında rakibe verilmeyen iki penaltıya rağmen ağlamaya devam ediyor. İki kulübümüze de bu ağlak haller yakışmıyor. Hem de en çok onların lehine hakem hataları olduğu halde.
En azından bu iki takımın maçlarını yönetecek hakemler ile VAR hakemleri yabancı olsun ki kıt imkanlarla güzel işler yapan takımları ve göz bebeğimiz Samsunspor’u konuşabilelim. Aksi halde filler tepişecek Türk futbolu ve diğer takımlar ezilecek.
Bu hakemler böyle devam ederse lig bitmez. Şayet Federasyon Başkanı Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu bir tedbir almayacak ya da alamayacak ise Cumhurbaşkanımız bu aymazlığa müdahale etmelidir. Bizden söylemesi!
Adnan ÖZ