Samsunspor’un hocası Ertuğrul Sağlam basın toplantısı yaptı ve 3 yıllık durumunu ortaya koydu. Özetlersek “Artık günümüz futbolunda kişinin ön plana çıktığı bir oyun anlayışı bitmiştir. Kişiye dayalı takım kurulduğu için 2. Lig’de ilk sezon şampiyonluk Keçiörengücü’ne kaptırılmış, Kastamonuspor’un bile gerisinde kalınmış. Play-off’da da Sakaryaspor’a elenilmişti. İkinci sezon yine aynı sistem devam ettiği için Manisaspor’un gerisinde kalınmış ve umutsuzluğa düşülmüştü. Eski tip on numaraların devri kapanmıştır. Kubilay’a teşekkür ediyorum ondan istediğim şekilde verim alıyorum. Kubilay kendisini çok geliştirdi. Ondan çok memnunum. Futbol bir strateji oyunudur. Biz maçın her dakikasını ayrı planlıyoruz. Her oyuncudan faydalanacağımız dakikalar ayrıdır.” dedi.
Bu açıklamalar konusunda hocamız yüzde yüz haklıdır fakat başka bir kural daha vardır ki onu da Samsunspor’da açık bir şekilde gözlemliyoruz. Güzel futbol kaliteli oyuncularla oynanır. Ertuğrul Hoca haklıydı önce takım olmalıydık. Peki bir düşünelim ilk devre takım olabilmiş miydik? Yani işin özü iyi bir takım olabilmek için kadro da önemli. Genç ile tecrübeliyi, asker ile generali bir arada ahenk içinde oynatabiliyorsanız takım oluyorsunuz.
On bir generalle takım olunamadığı gibi on bir askerle de takım olunamıyor. İlk yarıdaki kadronun sorunu ise asker oldukları halde kendilerini general sanan oyuncu sayısının fazlalığıydı.
Samsunspor ikinci yarı öyle takviyeler yaptı ki, bir anda takım kalitesi bir değil iki tık yukarı çıktı. Bir nevi Süper Lig takımı gibi olduk. İlk yarıdaki takıma güvenen taraftarlar yüzde bir ise şu an ki takıma güvenmeyen ancak yüzde birdir.
Yani doğru işler yapılınca her şey güzel oluyor. Başkanımız Sayın Yüksel Yıldırım üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Bundan sonra sorumluluk hoca ve oyunculardadır. Akhisar maçı güzel bir zeminde güzel bir oyun ile güzel sonuç alınarak neticelendi. Güzel ve jeneriklik goller atıyoruz.
Rakiplerimizin puan kaybetmesiyle ikinciliğe yükseldik. Bu hafta zorlu bir sürece giriyoruz ama benim gibi bütün Samsunsporlular takımımıza güveniyoruz ve bu zorlu haftalardan yüzümüzün akıyla çıkacağımıza inanıyoruz ama yine de İstanbulspor maçı çok sıkıntılı ve gergin geçebilir. Oyuncularımız kırmızı kart konusunda mutlaka uyarılmalıdır.
Bundan sonra Samsunspor’a yakışan oyun, tabiri caizse eveleme geveleme oyunu değil çıkıp sahaya aslanlar gibi oynama oyunudur. Maçı alıp alamamak başka bir şeydir. Biz taraftar olarak böyle istiyoruz fakat birde işin puan hesabını yapan teknik ekip var. Onlar aldıkları sorumluluk gereği hesap kitap yapıp maça öyle çıkıyorlar. Onlar skoru tutma planı yaparken taraftar fark atmasını istiyor. Bazen de empati kurmak gerekiyor. Hem hoca empati kurmalı hem biz empati kurmalıyız. Hoca bizim baskın oyun oynama isteğimize saygı duymalı. Taraftar da hocanın kazanmak için oyunu tutma isteğine saygı duymalı. Hülasa bu işin sonu inşallah Süper Lig’dir herkes bayrağını çıkarsın.
Bu arada Giresunspor da şaka maka Süper Lig’e doğru yol alıyor. Bu haftaki maçlarını da alırlarsa Süper Lig yolunda büyük avantaj sağlarlar. Çok büyük bir kaos yaşamazlarsa da Süper Lig’e çıkarlar.