Samsunspor’un Rizespor’a kaybetmesi, hem de 2-0 öndeyken 3-2 yenilmesi hepimizi şaşırttı ve çok üzdü.
Rizespor kağıt üzerinde kadro kalitesi ve kadro derinliği olarak bana göre bizden iyi bir takım. Hocası İlhan Palut son şansını iyi kullandı ve devrede 3 oyuncu birden değiştirip maçı kurtardı.
Ve fakat her şeye rağmen ve ilk devreyi 2-0 önde bitirmişken bu şekilde bir mağlubiyet beklemiyorduk. Samsunspor bu zamana kadar maçların son bölümünde 6 gol ile en az gol yiyen takımdı. Bu maçta ise son 5 dakikada 2 gol yiyerek hepimizi şaşırttı. Belki de ilk defa kulübeden giren oyuncular skora etki etmedi.
Yediğimiz 3. Gol tam derslik bir gol oldu. Schindler ayağındaki topu kaptırdı. Yalancı bir pres yapıp kolay çalım yedi. Olawoyin, Celil ile Zeki’nin arasından Zegiri’yi gördü, Zegiri bütün takımı adeta ipe dizer gibi kaleye paralel yürüyüp açıyı bulunca 5 oyuncumuzun içinden meşin yuvarlağı köşeye bıraktı. Bu gol Samsunspor’a yakıştı mı?
Daha önceki maçlarda defansımız ve özellikle stoperlerimiz hep ilk topa müdahale eder, kalemizi ölümüne korurlardı. Neden bu maçta rakiplerin ilk müdahalesine müsaade ettiler?
Hocanın Nanu’yu bu maçta neden oyuna aldığını anlamakta güçlük çektik. Ntcham ve Tait neden hala yeterli süreyi alamıyor, neden bu kadar isteksizler merak ediyoruz.
Biz, Samsunspor’a yani hocamız Thomas Reis ile oyunculara güveniyoruz. Bizlere bu hayalleri bu takım kurdurdu. Bir mağlubiyetle karalar bağlamayalım. Bu takım Avrupa Ligine olmasa bile konferans ligine mutlaka gidecektir. Yeter ki taraftar takıma destek vermeye devam etsin ve Hoca işi sıkı tutsun.
Evet üçüncülük için avantajımızı zora sokmuş olabiliriz fakat hala avantaj bizde ve bu kaybın telafisi var. Bir bakmışız Samsunspor, Göztepe’yi deplasmanda yenip geliyor. Neden olmasın ki?
GALATASARAY FENERBAHÇE MAÇI HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI
Şuanda ben bu satırları yazarken İspanya Kral Kupasında Barselona - Atletico Madrid maçı oynanıyor ve maçın henüz 21. dakikası skor 2-2. Biz, değeri 500 milyon doların üzerinde olan iki köklü takımımız Galatasaray-Fenerbahçe maçında maalesef maç boyu doğru dürüst pozisyon bile göremedik.
Mourinho geldiğinden beri Türkiye’yi ve Türk futbolunu küçümsüyordu. Bu maçtan sonra da yine hadsizlik yaparak Galatasaray Kulübesindekileri maymuna benzetti. Bu adam bu cüreti nereden buluyor? Fenerbahçe böyle bir hadsizliği nasıl kabul ediyor? Başkan ve hoca gider fakat ezeli rekabet ve ebedi dostluk bakidir.
Aynı şekilde Okan Buruk Hoca da maça dair söyleyecek sözleri yoktu sanırım o da gereksiz konulara girdi. İki hocayı da hem kulüpleri uyarmalı hem de gerekli cezalar verilmeli. Büyük kitleleri temsil edenler ağızlarından çıkana dikkat etmeli. Yetkililer nereye gidiyoruz görmüyorlar mı?
İyi ki yabancı hakem gelmiş yoksa Fenerbahçe golümüz verilmedi diye, Galatasaray ise penaltımız verilmedi diye ortamı daha da gererdi.
Beraberlik Galatasaray’a yaradığı için Okan Hoca istediğini aldı diye düşünebiliriz fakat Fenerbahçe için durum öyle mi? Fenerbahçe şampiyon olmak istiyorsa rakibini mutlaka yenip puan farkını 3’e düşürmeliydi ama öyle olmadı Fenerbahçe’de sanki beraberliğe oynadı.
Sonuçtan Mourinho da Acun Ilıcalı da memnun olduklarını söylediler. Hatta Sayın Ilıcalı, “…Galatasaray korner bile kullanamadı…” deyip kendini teselli etti ve “Göreceksiniz Fenerbahçe şampiyon olacak.” dedi.
Herkes merak ediyor. Şampiyonluk kovalayan Fenerbahçe’nin 2 maçta da yenemediği Galatasaray’ı kim, nasıl yenecek? “Yok efendim fikstür avantajımız var. Maçları yabancı hakem yönetirse Fenerbahçe 5 puan farkla şampiyon olur.” diyorlar.
Siz şampiyon olmak isteyen Fenerbahçe olarak yabancı hakem ile Galatasaray’ı yenemediniz. Şimdi diğer takımlara yalvarır Galatasaray’ı yenmelerini istersiniz. Bunun içinde Samsunspor’u, Göztepe’yi, Eyüpspor’u, Trabzonspor’u ve Beşiktaş’ı baskı altına alıp Galatasaray’a karşı galip gelmeleri gerektiğini söylersiniz.
Atalarımız demiş ki; “El elin kayıp eşeğini ıslık çalarak arar. Herkes kendi işini kendisi görsün.” Fenerbahçe bu kadrosu ile bu sezon Avrupa’da final hedeflemeli. Taraftarın gönlünü ancak öyle alır.
Adnan ÖZ