Geçen sezon boşa gitti desek de yapılan hatalardan ders çıkarabilirsek bunu az da olsa faydaya dönüştürebiliriz. Buna ‘züğürt tesellisi’ de diyebilirsiniz ama durum hiç de öyle değil. Şöyle ki tecrübesiz bir şekilde süper lige çıkıp tekrar düşüp hayallerin yıkılması da olabilirdi. Belki de bu sezon süper lige çıkıp çok güzel işler yapabiliriz. Hayalde mi kurmayalım?
Futbol bir spor, futbol bir oyun olsa bile aslında sadece oyun olmadığını ve bir bakıma güçlerin savaşı olduğunu geçen sezon görmüştük. Adanademirspor ihtiyaç duyduğu anda siyasi gücünü kullandı ve süper lige çıktı ama hem o sezon gerek hoca tercihi gerekse oyuncu tercihler bakımından hem bu sezon gereğini gerektiği gibi yaparak süper ligde güçlü bir takım kurdu ve önemli işler yaptı. Yani sadece siyaseten güçlü olmak da bir yere kadar. Asıl işin özü doğru işler yapmaktan geçiyor.
Ben Samsunspor’un şampiyon olup süper lige çıkmasını çok istiyorum fakat bana deseler ki “Süper lige bir yıl sonra çıkın ama süper lig seviyesinde 5 oyuncuyu Türk futboluna kazandırın,” tercihim futbolcu kazandırmaktan yana olur. “İkisi aynı anda olmaz mı?” diye soranlara cevabım şu olacak hiçbir hoca şampiyonluk beklentisi içinde olan bir kulübü yönetirken böyle bir riske girmiyor.
Keşke bu sezonu baştan gençleri yetiştirme sezonu olarak belirleseydik de bu kadar kendimizi üzmeseydik ama onu da yıllardır süper lig hayaliyle yanıp tutuşan Samsunspor taraftarı kabul eder mi? Etmez tabii ki, etmiyor da.
Transfer çalışmalarına bakan taraftar yine endişeli. Biz bu konuda şimdilik bir söz söylemiyoruz. Ve fakat umut ediyoruz ki, Samsunspor’a yakışır hoca ve oyuncular ile anlaşılır. Yoksa geçen sezondan küskün olan taraftarı tribüne çekmek hiç de kolay olmayacaktır.
Tuzlaspor deplasmanından alınan galibiyetin iki yıldır çekişme içinde olduğumuz rakibimizi yenmiş olmak ve maçta forma giyen gençlerin şans bulmaları halinde takımda oynayabileceklerinin görünmesi dışında bir anlam ifade etmiyor.